İlkokulda ben hep “Havacılık Kolu” olurdum. “Kızılay Kolu” ile beraber her iki kolu da öğretmenimiz bana verirdi. Niye? Çünkü, rahmetli pederim İhsan Gençsoy Türk Hava Kurumu Trabzon Şube Başkanı idi. Oldum olası Türk Hava Kurumu ile ilgilenirim. Şubat ayında THK’nun sihirbaz Aref’li (Ghafouri) 88.ci kuruluş yıldönümü kutlamalarını görmüştüm, üzülmemek elde değil. Koca THK kuruluşunu sihirbaz ile yapıyor! Ardına birde dansöz koysaydılar ekip tamamdı... *** Yıllar önce (94-95 olabilir) Ömer Amca (Güner) teklif etmişti. “Baban bu kuruma 25 sene hizmet etti. Eski binanın yıkılıp yerine yeni bir ‘Türk Hava Kurumu İşhanı’ yapılması tamamen senin babanın eseri. Şimdi hem İskenderpaşa Mahallesi muhtarısın hem de Muhtarlar Derneği Başkanısın. Görevden kaçamazsın. Seni THK Trabzon Şubesi Yönetim Kurulu’na yazıyorum. İtiraz istemem.” Ömer Amca babamın yakın arkadaşlarından, rahmetliden sonra bir başka severdim Ömer emiceyi Allah Rahmet eylesin. Kolları sıvadık. Halen görevini sürdüren Yunus Ofluoğlu’nun başkanlığında yönetime seçildik. 7 kişiyiz, Yunus Bey ve benim haricimde, TTSO’dan Hakan Abi (Gürhan), eski Belediye Meclis Üyesi Ali Ayoğlu, KTÜ’den Fazlı Bey şuan hatırladıklarım. Denetleme Kurulu Başkanı emekli Hava Binbaşı Kemal Koç. Ömer Amca da fahri kurum danışmanı. İçimizden birini, Yunus Beyi başkan seçtik. Önceleri el bebek-gül bebek ama daha sonra bir takım usülsüzlükler gördük. Şube başkanına durumu aksettirdik, tık yok. Neyse uzatmayalım, oturduk bir araştırma yaptık ve kendi seçtiğimiz şube başkanından kaynaklandığı iddiası ile başkanı istifaya davet ettik. Ofluoğlu önce alttan aldı ama sonra (bir yerlerden güç alarak) “istifa etmem” diye diretti. Gittim o zamanlar, Allah selametini versin Valilik Dernekler Masasına bakan bir Hasan Abimiz var, ona danıştım. Açtı THK tüzüğünü inceledi. Şubelerin yönetim kurulları göreve gelirken belli kaideler var. Seçilen yeni yönetim kendi arasında bir başkan seçiyor. Ama seçtikleri başkanı nasıl görevden alacakalrı tüzükte yok! Hasan Abi, “nasıl seçti iseniz öyle görevden alırsınız” dedi. Bizde bir yönetim toplantısı yaptık, Ofluoğlu’na “eğer istifa etmezse kendisini görevden alacağımızı” söyledik. Direk “beni görevden alamazsınız, yetkiniz yok” diye bizi tersledi. Oturduk, yönetim kurulunda Ofluoğlu haricindeki 6 kişi, denetleme kurulu başkanı, disiplin kurulu başkanı gözetiminde ve imzaları ile Ofluoğlu’nu görevden aldık. Kararımızı Türk Hava Kurumu Genel Merkezine bildirdik. Aradan 3 gün geçti bir müfettiş geldi. Hepimizin ifadesini aldı ve aynı gün hepimizin eline bir sarı zarf tutuşturdu. “Görevden alındınız ve ‘kesin ihraç’ istemi ile Genel Merkez Disiplin Kuruluna sevkedildiniz”! Gülmeyin. Asıl bomba şimdi, bizi havale ettikleri Türk Hava Kurumu Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanı kim? Yunus Ofluoğlu! O zamanlar Atilla Taçoy denen bir şahs-ı muhterem genel başkan. Binbaşı Kemal (Koç) abi ile randevu aldık. Gittik anlattık durumu. Elimizdeki belgeleri kendisine sunduk. “Gidin bekleyin ve disiplin kuruluna savunma bile yapmayın. Ben işi düzelteceğim merak etmeyin” dedi. Diyen koca Genel Başkan. Döndük Trabzon’a. Bir sarı zarf daha geldi hepimize! “THK’dan ihraç edildiniz” Buna rağmen ben THK severim, eski anılarım depreştiğinden anlattım sadece. Beni ihraç etseler bile gönülden bu kurumun sempatizanıyım. *** Atatürk THK’ya kurarken, havacılığa önem verilmesini işaret etmişti. “İstikbal Göklerdedir” vecizesi de bu yöndedir. Demem o ki; Sihirbazlı kuruluş yapıp Atanın kemiklerini sızlatmaya devam ediyorlar. Halbuki, ne projeler var havacılığı sevdirmek için. Işıkla ve sağlıcakla... İşgüzarlığa Açıklama Hafta başı “Belediye Meclisinin İşgüzarlığı” başlıklı bir yazı yazdım. Yazımın sonunu da “Yazarın Notu: Belediye Meclisinin “geçici imar” izni verip, veremeyeceği de tartışılır, görev bence Belediye Encümeni’ndedir. Yanlışsam düzeltin...” diye bitirmiştim. Yazımda geçen, İmar Komisyonu Başkanı Seyfullah Kınalı ve İsmail Sağlam ile konuştum. Ayrıca CHP Gurup Başkan Vekili Turgay Şahin ile de konuyu irdeledim. Yazımın alt tarafında belirttiğim gibi bu konu Belediye Encümeninin konusu. Trabzon Belediye Encümeni bu yerle ilgili bir karar almış ve “geçici inşaat izni” vermiş. CHP’li Şahin’de konuyu mecliste Belediye Başkanına sormuş. Oylama filan yapılmamış. İmar Komisyonu konuyu görüşmemiş. Konunun burasını düzeltelim, düzelttikten sonra da başkanlığını Ergin Aydın’ın yaptığı Belediye Encümenine soralım. “Geçici inşaat izni” verilen Hacıkasım Camii yanındaki bu arazi için, 1) İlgili “Dini Kurum”dan görüş alınmış mıdır? 2) Vakıflar Bölge Müdürlüğünün görüşü var mıdır? 3) Arsa üzerindeki “tevhit” kaldırılmış mıdır? Van-Trabzon Kardeşliği Yazıyoruz, çiziyoruz ama sanırım bir santim öteye gidemiyoruz. Geçen gün yine yazmıştım. Kardeşim, İl Genel Meclisleri idaresindeki kentlere kardeş şehir seçemezler! İl Genel Meclisleri görev ve yetkileri içerisinde başka bir kenti “kardeş şehir” ilan etmek diye bir görevleri yok. Ama Belediyenin bu görevi var. 5393 sayılı Belediye Kanunu Madde 18. p) aynen şöyle: “p) Yurt içindeki ve İçişleri Bakanlığının izniyle yurt dışındaki belediyeler ve mahallî idare birlikleriyle karşılıklı iş birliği yapılmasına; kardeş kent ilişkileri kurulmasına; ekonomik ve sosyal ilişkileri geliştirmek amacıyla kültür, sanat ve spor gibi alanlarda faaliyet ve projeler gerçekleştirilmesine; bu çerçevede arsa, bina ve benzeri tesisleri yapma, yaptırma, kiralama veya tahsis etmeye karar vermek.” Ayrıca, bir sene sonra İl Genel Meclis diye bir şey kalmayacak. Nedir dertleri bu “kardeş şehir” ısrarında anlamadım gitti. Sakalımız yok ki sözümüz dinlensin... “Cumhuriyet Caddesi”nin Hatırlattıkları Atatürk’e Erzurum’dan bir telgraf gelir. Telgrafta, Erzurum’daki bir caddeye “Atatürk Caddesi” adının verilmesi istenmektedir. Atatürk bu isteğe karşı çıkarak, Erzurum’daki o caddeye ille de bir ad aranıyorsa “Atatürk Caddesi” değil “Cumhuriyet Caddesi” adının verilmesini önerir. Önerisinin gerekçesini ise şöyle ifade etmiştir: “Benim naçiz vücudum elbet birgün toprak olacaktır ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” O günden sonra sadece Erzurum’daki o caddeye değil Türkiye’deki neredeyse her ilde bir caddeye Cumhuriyet Caddesi” adı verilmiştir. Ben her seferinde Trabzon’da Cumhuriyet Caddesi’nden geçerken bu küçük ama önemli anıyı hatırlar ve kentimizdeki her köşeye “Fatih, Yavuz, Kanuni” isimlerinin verilmesinde ürperirim... 5 Kelime Daha Bilse... Türkiye’nin Bern Büyükelçiliğine Basın Ateşesi olarak atanan Hacı Mehmet Gani hakkında ilginç iddialar ile soru önergesi verilmiş. CHP’li Oktay Ekşi, Bülent Arınç’a cevaplaması için “12 bin dolar maaşla göreve getirilen Gani’nin, yabancı dil bilmediği için ayda 6 bin dolara tercüman tutulup tutulmadığı, eşinin ayda 8 bin dolar maaşla, Bern Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliğine “Hafize” kadrosu ile atanıp atanmadığını” soruyor. Bırak Allahını seversen Oktay Ekşi. Adam 5 kelime daha bilse Büyükelçi atanacaktı. Yani onu mu istiyordunuz? Yandaki Komşu Otöbüsle giderken, Bolu Dağı’nda verilen molada hemen tuvalete koşturmuş. Korkunç sıkışmış. Şansına boş kabin bulup kendini oraya atmış. Tam oturmuş ki yan kabinden bir ses: - Merhaba, demiş Adam şaşkın “merhaba” diye cevap vermiş. Ses devam etmiş: “Nasılsın?” İlk defa başına böyle bir şey geliyormuş. Yine şaşkın cevaplamış “Sağol iyiyim, sen nasılsın?” Ses yine sormuş: “Ne yapıyorsun?” Bir an tereddüt geçirmiş. Yandaki adam onun tuvalette olduğunu bildiği için mutlaka ne yaptığını da biliyordur. Düşünmüş ve yanıtlamış: “Ben” demiş, “İstanbul’dan Ankara’ya gidiyorum. Sen nereye gidiyorsun?” Yan kabinden son cümle: “Hayatım, telefonu kapatıyorum. Yandaki tuvalette bir gerizekalı var. Sana sorduğum sorulara yanıt verip duruyor. Ben seni sonra ararım...” Düşünce  Yıllar var ben onu hiç unutmadım O beni sorar mı hatırlar mı ki? Büsbütün silinip gitti mi adım? Gönlünün vefası bu kadar mı ki? Döktüğü yaşları kurutmuş mudur? Kendini aldatıp avutmuş mudur? Vaadini tutmuş mu unutmuş mudur? Şimdi başkasına meyli var mı ki? Bilsem uzaklarda kimler ağlıyor Kimlerin kalbini aşkı dağlıyor? Acep kederli mi yas mı bağlıyor? Yoksa eskisinden bahtiyar mı ki? Orhan Seyfi Orhon Güçlü adamlarla dostluk kurmak kadar tehlikeli bir şey yoktur. Phaedrus
Editör: TE Bilisim