Trabzon’u sorunlar yumağı bir şehir olarak son dönem şehir belleğine pek çok uçuk ve politik amaçlı söylemlere neden olmuş olduğunu görüyoruz. Bu sorunların başında ulaşım gelmektedir. Ve “Raylı Sisteme gereksinim Var (13.11.2004 Türksesi Gaz.)”, “Şehir Trafiğini Metro Çözer”, “Yegane Çözüm Metrodur ( 29.03.2018.)  ve “Trabzon Demiryolunun Tarihi Kronolojisi” (Taka Gaz.) başlıkları adıyla konuya pozitif bir bakış acısıyla değinmiştik.  Ve son olarak Yeniden bu temcit plavının ısıtılmaya koyulduğuna dair basında haberler yer almaktadır.

Gelişmiş ülke ve metropol şehirlerde metro yemek-içmek kadar önemlidir. Bu hem devlet ve hem de vatandaşlar için çok elzem bir meseledir. Ancak pratikte yirmi yıldır bu konu ile hiçbir somut adım atılmamıştır. Sadece bir seçim vaadi olarak billboardlarda afişe edilmişti.  Halbuki 1914 yılında Trabzon’dan Maçka’ya ve ardınca da Hamsiköy istikametinde bir tekovil hattı çalışması yapılırken yaşanan 1916 Rus işgali sırasında şehrin müdafaasını gerçekleştirebilmek adına Boztepe’ye, Akçaabat İstikametinde Sera’ya kadar raylı sistem kurulmuştu.

Son günlerde Büyükşehir Belediyesinin Ulaşım mastır planının bir parçasının hafif ve raylı tramvay olduğuna dair söylemler basında yer almaktadır. Keşke bu proje yapılabilse. Şehir için çok büyük bir hizmet olur. Ancak göstermelik bir proje ile bu iş olmaz ki, konuşulanlar sadece palyatif bir tedbir ya da politik bir söylemdir.

Bir defa bu proje sadece Değirmendere – Beşirli arasını kapsamamalı. Daha geniş bir ölçekte ele alınmalı. Yomra Sanayi Sitesinden Akçaabat’a kadar uzanan ciddi bir proje olmalıdır. Yoksa göstermelik birkaç metre ray döşeyip üzerine bir de ilkel bir mekanizma oluşturulduğunda sorun halledildi diye büyük gürültü çıkarılabilir, ancak şehir trafiğini rahatlatma yönünde hiçbir yarar sağlamaz. Bu sistem tünele kadar açık alandan, tünel ve yeni mahalleden sonra Akçaabat’a kadar sürdürülmeli. Tünelden itibaren kapalı şekilde şehre Meydan- Ortahisar (Atapark) ve Kabak Meydandan üç çıkış istasyonu ile çıkış verilmeli. Bu durum şehrin trafik sorununu % 100 çözdüğü gibi şehrin sulietini de değiştirir.  

Ona göre de gerekli hazırlıklar tamamlanarak köklü bir çözüm için adım atılmalıdır. Sorun kısa bir sürede çözüme kavuşturulamazsa da en azından ileride beş on yıl içerisinde belki Metro ya da raylı sistem hizmete sokulabilir. Zamandan, ekonomik yönden, işgücünden kar sağlandığı gibi bir çileye dönüşmüş ulaşım sıkıntısının yerini huzur alacaktır. Metro ya da raylı taşımacılık anlayışı çağdaş bir yaklaşım olduğu gibi ekonomik ve huzurlu bir yaşamın gereğidir. Trabzon’un tarihi derinliği ile çağdaş bir taşımacılığa kavuşturulması gerekir. İlk bakışta bu bir hayli masrafı gerektiriyor gibi düşünülse de ileride sağlayacağı yararlar hesaplandığında bu tür bir projenin çok kısa bir zaman içerisinde şehre tarifsiz bir huzur getirecektir.