MHP Trabzon il eski Başkanı Muhammet Öztürk, Türkiye ve Trabzon hassasiyetlerini üst noktada tutan dolu bir isimdir.
Trabzon'da il Başkanlığı yaptığı dönemde çok aktifti.
'Evde kal Trabzon' mesajına uyan isimlerden.
Semerciler başında görüşemeyince aradı,
Telefondaki sohbetimiz mini bir söyleşiye dönüştü ve bu söyleşiyi de köşeme aldım:
Sorularım ve cevapları:

-Sayın Başkan bu süreci nasıl görüyorsunuz, bir sağlık sorunu mu yoksa dünyadaki bir küresel mücadelenin sancı ve acıları mı?

Öztürk: Küresel mücadele birinci aşaması, sağlık sorunu ikincisi. Üretime yönelik sorunların baş göstermesi  ile iş dünyasının yeniden yapılandırılması da üçüncüsü. Ulus devletlerin ortadan kaldırılmasına yönelik hamleler de var içinde. Türkiye de bir ulus devletidir. Birlik ve beraberlik içinde direncimizi koruyacağız.

-Türkiye'nin verdiği mücadeleyi nasıl görüyorsunuz?

Öztürk: Oldukça dikkatli ve tedbirleri almaya çalışılıyor ve özverili çalışma görüyorum. Bu dönemde de birlik beraberlik çağrılarını doğru olduğunu söylemek lazım. Aldıkları tedbirler ve mücadeleler ve bilim kurulu ile bir merkezde olmaları önemli. Milletimizi de çok sıkıştırmadan ve sağlıklı götürmeleri takdir edilecek hamlelerdir.

-Sayın Devlet Bahçeli 'her kafadan bir ses çıkmasın' dedi, bilim kurulu konuşsun. Buna ne diyorsunuz?

Öztürk: Bu şekilde felaket durumlarında otoritenin tek elden yönetilmesi gerekir. Milleti infiale sürüklemeden merkeze otoriteye bağlı ve inandırıcı konuşmalar önemli. Sayın Genel Başkanım Devlet bey de öyle söyledi. Tek seslilik, tek elden yönetim, tek merkezden kontrol. Bu tür bunalımlarda başarıya götürecek yöntemdir. Bunun dışında farklı yöntemler aramak bilim kurulu dışındaki herkesin heryeşi bildiğini söylemesi farklı konuşmalar milletin kafasını karıştırır ve alınacak tedbirlerin etkisini kırar. Onun için burada RTÜK devreye girecek. Bakıyorum bazı televizyon kanalları çözümden öte kaosa hizmet veriyor. Müdahale etmek lazım.

-Öngörülerin ne Sayın Başkan, normale ne zaman döneriz?

Öztürk: Bilim kurulu, sağlık bakanlığı, bakanların ve hükümetin yol haritasına bakmak ve destek vermek lazım. Çok önemli bir konu. Bence Nisan sonunda durulur ve ağır ağır normale dönmeye başlar.

-Bu sürecin sonunda ekonomik ve siyasi bir deprem olur mu?

Öztürk: Ekonomik ve siyasi değişim olmaz. Millet merkezi hükümetin yanında ve ona güveni tam. Aykırı sesler bellidir zaten. Ekonomik olarak sıkıntılar olacaktır. Oluyordur. Orada da milletimizi birliğine ve ferasetine ve hükümetin aldığı sağlıklı tedbirlerin sonuç vereceğine inanyoruz. En az zararla atlatılacaktır diyorum.
Muhammet Öztürk yazısında birlik ve beraberlik vurgusu yapıyor.
Ancak böylesine sancılı bir dönemden bile siyasi çıkarımlar yapmak ve bunun çabası içinde olmak doğru değil.
Türkiye'de gelecekte siyaset alanı yeniden açılacak.
Herkes enerjisini oraya saklasın!