Çok garip bir ülkede yaşıyoruz.

Değerlerimizin kıymetini yaşarken değil de öldükten sonra anlıyoruz.

Ah-vah çekmenin kime ne faydası var ki? Ölen ölüyor.. Gerisi boş..

Tıpkı Muhsin Yazıcıoğlu başkan gibi.. Onu buradan anlatacak övecek değilim..

Bilenler çok iyi biliyor. Bilmeyenlerin bilmek istemeyenlerin de işine gelmiyor.

Benim derdim Muhsin başkan cinayetinin bir an önce aydınlatılması..

Muhsin Yazıcıoğlu cinayeti çözülürse geriye dönük bir çok faili meçhul cinayetlerin arkasındaki gizli ellerde çok net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Bu süreci çok önemsiyor ve takip ediyorum.

Biz millet olarak ne yazık ki arşiv ve takip noktasında çok ciddi vurdumduymazız.

Bedelini de biz ödüyoruz. Oysa hepimizin geleceği ve demokrasini güçlenmesi  bu tür davaların sonuçlarına bağlı. Boş bıraktığımızda takip etmediğimizde gerekli hassasiyeti göstermediğimiz de kirli ve kanlı ellere yol vermiş oluyoruz. Bu işler öyle sosyal medya üzerinden ağlamak-sızlamak şiirler okumak ağıtlar yakmakla olmuyor. Rahmetli Muhsin başkan yaşarken kıymet ve değer vermeyenler, mücadelesine katkı sağlayamayanlar,  partisine tek bir oy bile vermeyenler şimdilerde onu yere-göğe sığdıramıyor. Hele ölüm yıldönümünde sosyal medya yıkıldı adeta..

Herkes mesaj yayınlama yarışına girdi.. Oysa Muhsin başkan kabrinde hala ÜŞÜYOR.. Gelin hiç değilse vefamızı adam gibi gösterip onun davasına sahip çıkalım. Çoğumuzun gelişmelerden haberi bile yok..

Son duruşma basında doğru-dürüst haber bile olmadı.. Ben bir kez daha buradan hatırlatayım

Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmadan bir sonuç çıkmadı. Duruşmaya tutuksuz sanıklardan bazıları katıldı, farklı davalar nedeniyle cezaevinde bulunan 6 sanık ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca, Muhsin başkan ile 5 kişinin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmaya FETÖ'nün talimatıyla müdahale ettikleri iddiasıyla 17 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame 25 Aralık 2020'de kabul edilerek, Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. Bu dosya ile Göksun Asliye Ceza Mahkemesindeki, helikopterden GPS cihazının sökülmesine ilişkin 10 sanığın yargılandığı dava, sanık ve eylem yönünden bütünlük oluştuğu gerekçesiyle 6 Ocak'ta birleştirilmiş, sanıklardan 7'si her iki dosyada da yer aldığı için 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davada sanık sayısı 20'ye çıkmıştı.
Sanıklardan Muharrem Tunç'un vefatı nedeniyle yargılanan sanık sayısı 19 oldu.

Dava 28 Hazirana ertelendi.. İnşallah bu davanın sonu da Mardin Derik’te şehit edilen Trabzonlu hemşerimiz Muhammet Fatih Safitürk’ün davası gibi olmaz. 5 yıl devam eden davadan kocaman bir hayal kırıklığı çıktı. Makamında uğradığı bombalı saldırı sonucu şehit olan şehit kaymakamız Muhammet Fatih Safitürk’ün davasında vicdanlar sızladı.. Tek bir kişinin tutuklu olarak ilan edip davanın kapatılmasını neyle izah edeceğiz?

Allah var Allah..

Üzerine basa-basa söylüyorum eğer bu davada  adalet tecelli ederse Muhsin başkan cinayetinin arkasındaki korkunç gerçek çok net ortaya çıkacak. Yılan dağına düşen sadece bir Helikopter değildi.

Bunun sıradan bir kaza olmadığı gerçeği ile Türkiye yüzleşecek. Başta FETÖ ve PKK olmak üzere terör örgütlerinin bu işte nasıl parmağı olduğu ve halen bu olayın nasıl ört-bas edilmek istendiğini herkesin bilmesini ve öğrenmesini çok istiyorum. Dava bitsin yer yerinden oynayacak..

Türkiye yiğit bir evladını kaybetti. Elbet arkasındaki YİĞİTLER bu davanın sonuna kadar takipçisi olacak. Vatan evlatlarının sayısı dünde az dı bugün de az..

Hep onlar ŞEHİT oluyor zaten.. Olsun sorun yok.. Şerefli-namuslu-haysiyetli ölmekten ötesi yok.. Makama-şana-paraya/pula tapmadan kuldan değil Allah’tan korkan VATAN evlatları hep görev başında olacak

ÇOK ÜŞEYECEĞİZ BELKİ  AMA ASLA BAŞIMIZI YERE EĞMEYECEĞİZ..