Futbolun olmadığı bir dönemden geçiyoruz. Hayat durmuş, insanlık karantinada… Oysa sezon ne güzel başlamıştı. Birbirleriyle kıyasıya mücadele eden futbol kulüpleri, rekabetin en güzel örneklerini sergilediler. Bu sezon İstanbul’un üç köklü kulübüne kafa tutan Anadolu takımları, lige renk ve kalite getirdiler. Sezonun en flaş takımı hiç kuşku yok ki, mütevazı bütçe ve kaliteli ayaklarıyla zirveye oturan Trabzonspor’du. Çok albenisi yüksek, kreatif oyuncuları, göz zevki tavanda oyunlarıyla adeta taraflı tarafsız herkesi büyülediler. Gerçekten bu sezon başka bir sezon oluyordu. Bu bağlamda büyük futbol ailesi, ligin oynanmış bölümünde, bu kadar takımın tepede olduğu sezon hatırlamıyordur herhalde…

Ancak bu kadar çok pozitif bileşenin, bir araya geldiği sezonda, musibetlerin en tehlikelisini yaşamak, inanın insanı çok düşündürüyor. Büyük, küçük emek verilen camiaların hayati tehlikede nasıl bir araya geldiğine şahit olmak ise mutlu ediyor. Liglerin bu virüsün seyrine göre planlanacak olması bazı gerçekleri ifade etmemizi engellemez sanırım. Ligler durdu, tatilde ama belkide federasyona, yöneticilere, hakemlere, bu musibet corona’nın getirdiği mesajlar vardır! Corona virüsü her yerde, her an olması gereken adaletin, büyük kitleleri etkileyen futbol arenasında, bütün kulüplerin hakça bölüşümünü, ligleri hakemler eliyle dizayn etmenin, artık kesinlikle bir daha uygulamaya koyulmaması sözünü alıp gidecek! Aslında çok söz alıp gidecek, ama biz sadece futbol tarafına değiniyoruz… Yapmayın arkadaşlar! Etmeyin beyler! bu musibetler hayra alamet değildir. Dünyanın her metrekaresindeki mazlumların ahı her alana sirayet etmiştir. Devir uyanıklık, çakallık, sahtekârlık, adaletsizlik devrinden başka bir boyuta evirilmiştir…

Eeee! Artık Futbolun corona’ları, şimdi sıra sizde! Acaba aklınızı boynunuzun üstüne koyma zamanı gelmedi mi? Aslında biliyoruz, geldi de geçiyor! Ama Ümitliyiz. Ümit biz aklı evvellerin ekmeği, suyu… Sizde ısrarla zerreyi arıyoruz, hala adalete inanıyor, güveniyoruz. Başta Futbol camiası olmak üzere; Ya yeni bir anlayışın, bakış açısının öncüsü olacaksınız, yâda bu kurumlardan çekip gitmeye mecbursunuz. Bunu öngörememek artık imkânsızlaştı… Farklı bir yörüngeye girdik. Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak, olamayacak, olmamalı…