Bazen bana kızıyorlar sosyal medyadan niye bu kadar sert- öfkeli mesajlar veriyorsun diye!
Hayatım boyunca en çok değer verdiğim konuların başını dostluklar çekmiştir.
Yaşantımda sırdaşlığa-dostluğa-arkadaşlığa çok önem vermişimdir.
Çok ayrı bir yerde tutarım bu kavramları.
Her şeyi zamanla yozlaştığı ve yobazlaştığı şu süreçte bari dostlular ayakta kalsın.
Sevgi-paylaşım-dayanışma ve saygı yoksa nasıl bir hayat olur ki!
Şunu unutmamak gerek.
Herkes kötü değil her şey o kadar karanlık ve umutsuz da değil.
Güzel insanlar hala aramızda hala yanımızda.
İnanın sayıları hiç önemli değil.
Yeter ki güven versin.
Yeter ki dostluğa pazara kadar değil mezara kadar sürsün.
Dedim ya hayatın içinde her şey var.
Mükemmel insanlar değiliz.
Zaman gelir hata yaparız zaman gelir yanlış ve eksik.
Önemli olan yaşamı şerefli-namuslu ve utanmadan yaşayabilmek ve onurlu bir şekilde de ölebilmektir.
Gerisi boş.
Unutmayalım ki bu işin ikinci yarısı var.
Ne kadar günah işlersek o kadar da kendi kalemize gol yiyeceğiz.
Bak ya nerelere geldik.
Neyse bana sosyal medya paylaşımlarımdan dolayı kızan dostlara buradan şunu yazmak isterim.
Arkadaşlar hakkımızı her platforma aramalı ve yüksek sesle dile getirmeliyiz.
Bizler gazeteci-yazar olarak sürekli toplumun önünde insanlarız.
Elbet geri gelecek eleştirileceğiz.
Yanlışlarımız söylenecek ve tepki gösterilecek
Ama öyle her önüne geleninin bizi karalama-iftira atma ve art niyetli eleştirme hakkı yok.
Hele dost bildiklerimizin hiç yok.
Kendi adıma asla bu durumlarda sessiz kalmayacağım.
Bugün arkadaşını hiç uğruna satan yarın NELERİNİ satmaz ki?
Herkes haddini bilecek?
Dedikodu-fesatlık ve hasetlikten beslenenler yalan ve dolanla insanları karalayan NAMUSSSUZLAR kadar NAMUSLULARDA sesini çıkarmalı tepkisini koymalı.
Yok öyle bir dünya.
At çamuru yapışsın sonra kaç git..
Hepimizin sorumluluk duyduğu bir yaşamı-ailesi ve geleceği var.
Alçaklar bazen öylesine pervasız bir hal alıyor ki.
Sizin ekmeğinize kadar kirli ellerini uzatıyor.
Kin ve nefret tohumları bedenlerini esir almış..
Unutmayalım ki dünyanın en tehlikeli insan tipi kendisi ile barışık yaşamayan mutsuz asalaklardır.
Ülke ve yerel gündem üzerine yazacaklarım vardı ama affınıza sığınarak bu hafta bu şekilde duygularımı kaleme aldım.
Biliyorum ki bir çoğunuz bana hak veriyorsunuz.
Bir çoğunuzun başından bu yazdıklarım geçmiştir.
Ah çekiyor insan..
Ama son pişmanlık fayda vermiyor.
Keşke şu insanla hiç tanışmasaydım dediğiniz kişilerde var keşke hiç ayrılmasak dediklerinizde..
Hayat bize inşallah her zaman güzel insanları karşılaştırmayı nasip eder.
İnanın samimi-cesur-yürekli ve güven veren bir dost paradan-puldan çok ama çok kıymetli.