Türkiye’nin 22 milyon çalışanı varken 13 milyon 250 bin de emeklisi bulunuyor.

Yani çalışan nüfusun yarısından fazla emeklimiz var.

İşçi, memur, Bağkur emeklisi

165 binin üzerinde de yaşlılık maaşı alan nüfusumuz var.

Önceki sabah Banka ATM’lerine gidip TC numarasını tıklayan emeklilerin hesaplarında bin 100 lira bayram ikramiyesinin yattığını görmesi tebessüm ettirdi.

Bugün de Bağkur emeklileri bayram sevincini yaşayacak.

Allah devletimize zeval vermesin.

Devlet, o kadar çok yardım yapıyor ki bez parasından tutun da hasta bakım parasına kadar destek oluyor.

Düşünsenize annenize babanıza bakarken bile para veriyor size devlet.

Sadece aile ve politikalar bakanlığının sosyal yardımlar, eğitim yardımları, aile yardımları, engellilere yönelik yardımlar, özel amaçlı yardımlar, sağlık yardımları ve yabancılara yönelik yardımlar gibi geniş bir yelpazeye sahip.

Pandeminin başladığı günden itibaren özellikle küçük esnaf ve KOSGEB üzerinden küçük ve orta ölçekli işletmelere yapılan inanılmaz desteği oldu.

Hem bu destekler hem kredi anlamında hem de bağış anlamında

Gözden kaçırılan şu

Turizm sektöründe KDV yüzde 8’den 1 ‘e düşürüldü.

Bunun yanında küçük esnaftan bir yıl süreyle vergi alınmaması yönünde kararlar alındı. Devletin hazinesinin, maliyesinin hesabını sorarken ana muhalefet partisi yaklaşık 14 aydır hükümetin yapmış olduğu sosyal yardımları da toplaması gerekmez mi?

Kaldı ki AK Parti iktidara geldiği günden itibaren yukarıda da bahsettiğimiz gibi sosyal devlet olmanın birçok gereğini yerine getirdi.

Hem de fazlasıyla,

Bir taraftan bunları yapıp diğer taraftan 84 milyon insanın hizmetini kesintisiz devam ettirmek onca bakanlığın ve genel müdürlüğün alt yapı yatırımlarına kaynak aktarmak kolay değildir.

Sevgili okurlar birkaç gündün televizyonlarda Hindistan görüntülerini izliyoruz.

Hindistan yazılım sektöründe nerede ise Amerika ile aşık atacak hale gelmiş bir ülke. Dünyanın en zenginler sıralamasında işadamları var. Ancak vatandaşlarının hastanede bir oksijen tüpü için birbirlerini nasıl kırdığını gördük.

Yoğun bakım ünitelerinde yer bulunamadı. İnsanları kuş gibi ölüyor, sokaklar ceset dolu.

Kovid 19’un İstanbul’da yoğun bir şekilde hissedildiği günlerde ani bir kararla Atatürk havalimanının içine pandemi hastanesi kuran ve aynısını da 45 gün içerisinde Anadolu yakasında inşa ettiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu öngörüleri sayesinde İstanbul’da ve Türkiye’nin hiçbir yerinde Hindistan, İtalya, Amerika ve İspanya görüntüleri yaşanmamıştır.

Dünyanın hiçbir ülkesinde Türkiye’de olduğu gibi sağlığı insanına ücretsiz sunmuyor. Hollanda’da bile kovid hastalığından vefat eden bir vatandaş için 15 yıllık mezar yeri kirası alınıyor.

15 yıl sonra o mezar yerinin ne olacağı da belli değil.

Onun için özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca kamu düzenini sağlayan içişleri bakanı Süleyman Soylu’nun ve tüm bakanların fedakârlıklarını unutmamak lazım

Eleştirirken bunları göz önünde bulundurmalıyız.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca önceki akşam önemli mesajlar verdi. Dünyanın birçok ülkesinin elde edemediği 240 milyon doz aşı anlaşması yapıldı. 10 milyon insanımız ikinci doz aşısını oldu.

24 milyon rakamı da ilk doz olanlarla ilgili. Bu gerçekten önemli bir başarıdır. Ancak diğer taraftan da muhalefetin iktidarın sağlıktaki bu başarısına yönelik eleştirileri de manidardır.

Muhalefetin görevi eleştirmektir. Saygı duyuyoruz. Ancak Çin’den uçak dolusu aşı gelirken araya rüşvet iddialarını atıp Çin ile ilişkileri bozmak veya zedelemek muhalefet etmek değildir. İnsanların sağlığıyla oynamaktır.

Bu vesile ile 62 binleri gören kovid 19 hastalığında 24 binlere kadar geriledik. Bugün evlerde geçirdiğimiz 8. Gün olacak. Bayram yakın. Bayramdan sonra çite bayram yapmak dileğiyle sağlıkla kalın.