Kimsenin hakkını yememeye özen gösterip Trabzon kentinin hakkını savunmaya çalışıyoruz.
Her alanda. Birisi de Futbol.
Önceki akşam oynadığımız Ankargücü maçı insanları o kadar etkiledi ki anlatamam.
Maç saatinde genelde dolaşıyorum.  Bahçecik’te tur atarken pastaneye girdim.
Cep telefonunu bana çevirdi ve ‘Ankaragücü penaltı atıyor’ dedi pastacı.
Bakalım ne olacak diye de devam etti.
Karşıda kahvehane de de maç izleniyor. ‘Cep telefonuna 1.5 dakika görüntü geç geliyor ya, gol olmasa idi karşı kahvehane tepki verirdi.’ dedim.
Doğru dedi ve gol oldu.
Penaltı ile ilgisi yok. VAR’a git, gitmiyor.
Sonra eve geçtim.
Daha 17 yaşındaki oğlum, ‘Baba gel otur, izle üzülme’ dedi.
Söz üzülmem dedim ve yanına oturdum.
Tesislerden Trabzonspor’u uğurlayan taraftarların görüntüsünü izledik, ‘baba eğer bu futbolcular oynamadı ise ne diyelim!.’ Taraftar görevini yaptı.
Trabzonspor’da oyun kişiler üzerine kurulu
4 hafta Sosa ile gitti.
Sonra Nwakeme ve Ekuban.
Ekuban kadrodan çıkarılınca Trabzonspor taraftarının gardı zaten düştü. Yazımın başında belirttim Trabzonspor iyi oynayamadı.
Yine de Shörlot atsa 2-0, Koray son saniyede atsa 2-1 maçı alacağız.
Zaman, zaman parlamalar oldu.
Penaltı’ya Ankaragücülü Erman Toroğlu’nun dışında penaltı diyen yok.
Ben Trabzonspor’a karşı bu kin ve nefrete kimin dur diyeceğine bakıyorum.
6 ay önce VAR’daki Suat Arslanboğa’nın hakemliği feshedilmişti.
Üzülmüştüm. Bunca hakemin arasından ona mı yapıldı demiştim.
Sonra döndü önceki akşam bir takıma bunları yaptı.
Hakemi çağırsa, dese ki izle sonra hakem penaltı verse belki vicdanlar biraz rahatlayacak.
Ama izlenmedi ve Trabzonspor’un hakkını yediler.
Vicdansız bunlar.
Maçtan sonra düşündüm nasıl bir protesto yapılmalı?
Nasıl bir tepki vermeli?
Bunun bütün Trabzon planlayacak.
Bir karar verecek.
Ligden mi çekilecek?
Trabzonspor’la 1996 yılından ber oynayanları da kendi kendilerine oynasınlar.
Alınabilir mi böyle bir karar, alınabilir.
O zaman belki Trabzon da kendine gelir, tarımına döner.
Sanayisini geliştirir,
Turizme daha çok zaman ayırır.
İnsanlar Trabzonspor yüzünden hasta oldular.
İntihar edenler, Kalp krizinden ölenler oldu,
Tansiyon hastaları zirvede.
Dün Kocaeli’nden Ali Osman Bayram aradı, ‘Oğlum Farsa’da hasta oldu yatıyor’ dedi ve sözlerini şöyle bitirdi:
‘Artık bu iş sahada oynanan bir iş değil’
Futbolda onlara kalsın.
Debelensin dursunlar.
Başakşehir’i katarlılara satacaklar mış, Beinsport alacakmış, alsınlar.
Trabzonspor’un böyle devam etmesi bu toplumun töprüledi ve bitirdi.
Sinir hastası yaptı.
Birkaç yıl dinlenmek belki Trabzonlulara da iyi gelir.