15 yaşında bir evladımız tatil için geliyor

Fındık toplamaya gidiyor

Akrabalarıyla ile hasret giderecek

Yaşıtlarıyla oyun oynayacak

Denize yüzmeye gidecek

Adına “yorgun kurşun” dediğimiz bir mermi geliyor Emir’i aramızdan alıp gidiyor..

Kim yaptı?

Bilinmiyor

Onun da adına “maganda” diyoruz

Yok kardeşim ne yorgun mermisi ne magandası

Kelime oyunlarına gerek yok..

Bunun adı CİNAYET

Yapan da KATİL

Alması gereken ceza da belli..

Maç biter havaya kurşun sık

Düğün olur sağa-sola kurşun sık

Asker uğurlaması olur kurşun sık

Keyifli ol kurşun sık

Gözyaşı dök kurşun sık..

Oh ne ala ya!

Vay efendim gelenek-göreneklerimizde varmış..

Yerin dibine batsın böyle gelenek!

Zaten bizde her şeyin bir bahanesi ve savunması vardır

Emir Yuşa Atıcı’yı aramızdan koparan magandanın da illaki bir bahanesi vardır..

Bulsalar da sorsalar

Ya kendisi silah kullanacak kadar delikanlı ya çıksa da anlatsa

Nerede?

Onun delikanlılığı ancak 15 yaşındaki uşağa yeter!

Emir’in ailesi gözü yaşlı çaresiz aradan geçen bir yıl sonra  TrabzonAtatürk Alanında tepkisini dile getirdi

Bir kez daha katil nerede diye sordu

Bir kez daha adalet istedi

Bir kez daha toplumu uyardı

Bir kez daha isyan etti..

Ben bir kez diye yazıyorum ama aile bin kezdir eziyet çekiyor..

Bin keredir  gözyaşı döküyor

Vicdan ve merhamet sahibi olmayanlar bu aileyi anlayamaz ses veremez..

Her şeye rağmen acısını yüreğine gömerek geçen yıl Trabzon ve tüm ülkede  MUTLULUĞA KURŞUN SIKMA kampanyasının başlamasına vesile olan  baba Mustafa Atıcı’yı keşke birinci yılında yalnız bırakmasaydık

Keşke daha gür ve daha kalabalık bir ses çıksaydı Trabzon’dan

Sivil Toplum Kuruluşları sendikalar odalar da orada olsaydı..

Siyasetçiler belediye başkanları spor kulüpleri taraftarlar ve aileler..

Hepimiz orada olmalı ve haykırmalıydık..

Yaşanan bu acı olayı başından beri sahiplenen ve destek veren Trabzon Baromuzla birlikte Açı Koleji Müdür ve yönetimini tebrik ediyorum

Onlar aileyi birinci yılda da yalnız bırakmadı

Dün ölen Emir bugün kim yarın kimler olacak belli değil?

İlla tepki vermek için ateşin bizi de yakması gerek merminin bizi de vurması lazım..

Tekirdağ'dan Şanlıurfa'ya, Trabzon'dan Tokat'a kadar Türkiye'nin dört bir yanında rastgele silahla açılan ateşler nedeniyle her yıl insanlarımızı kaybediyoruz

Bazen söz bitiyor

Ne yazsan ne söylesen fayda etmiyor

Toplumsal duyarlılık dayanışma ve paylaşma duygularımızda ciddi bir erozyon var

Gülüp geçiyoruz

Bazen de ah-vah çekiyoruz

Üç maymunu oynamakta üzerimize yok..

İnşallah bugün sesimizi çıkarmadığımız tepki koymadığımız “yorgun mermiler” sizin-bizim canlarımız yakmaz

Başka Emir’ler ölmez..