İnternetin icadı ile bilgiye ulaşmak artık çok kolay. Google'a iki satır yazıyorsunuz binlerce, milyonlarca döküman içerisinden istediğinizi çıkarıp getiriyor. Hele sosyal medyanın icadından sonra istediğinizin yanında istemediğiniz bilgiler bile elinizin altında, gözünüzün önünde..

Bugün hepimizin gözünün aşina olduğu bir fotoğraf karesinden bahsedeceğim size. Koskoca bir filin zincirini elinde tutup ona yön veren 5-6 yaşında bir çocuğun resmi. Mutlaka görmüşsünüzdür. Ufak bir hareketiyle paramparça edebileceği çocuğun arkasında uysal uysal giden bir fil.

Buna tıp dilinde öğrenilmiş çaresizlik deniyor. Yani; bir eylemden sürekli olarak olumsuz tepki alma sonucu ortaya çıkan başarısızlığı kökten kabullenme durumu.

Nerden geldik buraya derseniz, anlatayım. İki gün önce haftanın hakemleri açıklandı. Trabzonspor maçına Zorbay Küçük verilmiş. Zorbay Küçük kim mi? İki hafta önce Ankaragücü maçında bir penaltı uydurup bir de Djaniny'e verdiği haksız sarı kartla cezalı duruma düşüren sözde hakem.

Biraz bekledim, sosyal medyadan yazdım ama ne kulüpten ne de yönetimden tek satır itiraz yok. Daha da ilginci sosyal medyadan aldığım geri dönüşler. İtiraz etsen ne olacak diyen de var, hakemleri iyice kudurtmayalım diyen de.

Yani bir sınav olsa ve o sınavda öğrenilmiş çaresizliğe bir örnek verin diye sorulsa Trabzonspor camiasının bu tutumu emin olun bu ruh halinin en güzel örneğidir.

Neyse ben bu konuda konuşmaya, yazmaya, söylemeye devam edeceğim. Hem kim bilir belki de cenaze namazı misali bir kişinin icrası yeterlidir.

Neyse yeter bu kadar sosyal mesaj şimdi geçelim yeşil zemine!!

Geçen hafta kırmızı kart gören Vitor Hogo'nun yerine nöbetçi stoper Hosseini Edgar'a partner olmuş. Maç ilk 20 dakikada 4-5 kez durdu. Oyunun sık durması, Trabzonspor'un çekingen oyunu derken tempo bir türlü yükselemedi.

Ta ki Djaniny'nin harika golüne kadar. Dakika 22'de stoperlerini orta çizgiye kadar çıkarmanın bedelini ağır ödedi Hatayspor. Djaniny orta çizginin gerisinde güzel bir vücut çalımı ile rakip stoperi oyundan düşürdü ve 60 metre sürdüğü topu güzel bir golle süsledi.

Golden sonra tempo da yükseldi ve yaklaşık 30 dakika korakor bir mücadele izleme imkanımız oldu.

İkinci yarının başlama düdüğü ile tempolu, mücadele ve seyir zevki üst düzey bir oyun gördük sahada. Hatayspor oyuncuların her ikili mücadele de hakemden medet ummaları bu yarının çirkin görüntüsüydü bence. Bu bölümde Yusuf Sarı ve Djaniny iki %100lük golü heba etti. Serkan Asan'ın bu sezonun parlayan yıldızı Boupendza'ya adım artırmaması not düşülmesi, altı çizilmesi gereken bir performanstı bana göre

Uzatma dakikalarında Edgar'ın hatasında Flavio'nun neden olduğu penaltıyı Uğurcan çıkardı. Çıkardı çıkarmasına ama ne yazık ki sahipsiz Trabzonspor'u Bir kulp uydurup yine mağdur ettiler ve tekrarlanan penaltı gol oldu. Aslında Her dakika acaba hakem ne zaman kıyıma başlayacak diye beklemiyordum dersem yalan olur. Uzatmalarda yediği nane beklediğim bir eylemdi yani. Bir haftadır bu hakeme dikkat dedim. Dedim ama sesimi duyuramadım. Ne yönetime, ne kulübe, ne camiaya..

Geçmiş olsun fırtına