Cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Erdoğan Türkiye’de yeni bir dönemi başlatıyor.

Bu dönemi üç başlıkta birleştirdi. Birincisi Ekonomi dedi. Ekonomi ile ilgili atılım ve ihracat seferberliği başlattı.

Hemen söyleyeyim, ekonominin üç ayağı var, tüketimi kısmak, üretimi artırmak ve ürettiğini satmaktır, yani ihraç etmektir!

Böyle gidilmelidir.

İkincisi ise Hukuk reformu.

Hukuk reformu derken ne anlıyoruz?

Herkesin adalet önünde eşit olması; imtiyazlı olmamasıdır. Ayrıca Dış yatırımcıların Türkiye’de yatırım yapmak için gelirken kendilerini güvence içinde hissetmesi. Yani ‘işimiz hukuğa düşerse oradan mağdur olmayız’ inancında olmaları.

Sonrasında da Demokrasi.

Sanırım burada da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ekibi bazı kararlar alacak. Özgürlüklerin önünü biraz daha açacak. Özellikle bazı gazeteciler serbest kalacak. Gazetecilerle ilgili olarak da yargılamalarda daha esnek davranılacak.

Bunlar önemli adımlardır. Eğer samimi adımlar atılırsa ilk seçimde sandığa ciddi yansıyacak kararlar olur.
Diğer taraftan Fabrika ayarlarına dönmek için yeni bir hamle başatılacak. Sanırım yola çıkılanlar yeniden hatırlanacak.
Çok önemli.

Geride kalan hafta Aydın Pişiren’le sohbet ettim. Pişirin Trabzon’da Refah Partisi kökenli siyasetçi.

Herkesin Şevki Yılmaz’dan vebalı gibi kaçtığı 28 Şubat’ta onu Trabzon’da gazete, gazete Tv, tv gezdiren isim.

Yine Aydın Pişiren Asım Aykan’ın seçilmesinde Esentepe, Değirmendere bölgelerini organize edip oyları çuvallar taşıyan meclis üyesi.
Partide yönecilik yaptı, Trabzonspor’da başkan yardımcısı oldu. Ve sonrasında  Gümüşhane’den milletvekili aday adayı.

Ve 2.sıraya konuldu. İki adayda Gümüşhane’nin aynı bölgesinden olunca birisinin fedakarlık yapması gerekti ve Aydın Pişiren yerini Kelkit’ten Yahya Doğan’a bıraktı, önünü açtı.
Düşünün bugün bir milletvekilliği makamı için insanlar birbirini kırarken o geri çekildi.

Böylesine bir adım atan olabilir mi?

Sevgili Okurlar,

Cuma günü Yıldız kuyumculuğun sahibi Ömer Tosun’un konuğuyuz. Yemek bahane zaman, zaman yüzü gülen gönlü sıcak isimle sohbet ediyoruz. AK Parti il eski başkanı Ali Rıza Akdeniz ve yine iş insanı İzzet Usta da var.

‘Aydın Pişiren gelecek’ dediler. Bir süre sonra geldi.

Ankara’da yaşıyor.  Ayakta duruyor. Yeni dönemi konuşulmaya başlayınca ‘Sayın Cumhurbaşkanım önce yola çıktıklarını çağıracak onları bir, bir dinleyecek’ dedi ve ‘Bu parti için en zor dönemde hizmet ettik. Etmeye devam ediyoruz. Ancak gelip yerimize konanlar ve bizi dışlayanlar var. Evladım ilahiyatı bitirdi. 4 yıllık ve kendini geliştirdi. Kolundan tuttum AK Parti Genel Merkezine götürdüm. Bütün yetkililere ulaştım ve alın çalıştırın dedim. İsterseniz Genel merkezde özel kalem alın, dilerseniz farklı yere. Yok. Sonuç alamadım.’
Neden diye sordum.

Şu cevabı verdi:

‘Gruplar oluşmuş, ekipler kurulmuş, bunlar araya kimseyi sokmuyorlar. Bu da AK Partiyi örtüyor. Tayyip bey herkese gönlünü açıyor ve açacağını söylüyor ama arkada olup biteni göremiyor.’
Şimdi, siz ne kadar ekonomik reform yaparsanız yapın, siz ne kadar demokrasi ve özgürlük derseniz deyin eğer parti içinde gerçekten çileyi çekmiş olanları bugün pastaya yaklaştırmamak için dışlayanlar yoğunlaşmış ve kapı başlarını kesmiş iseler sonuç alamazsınız.

Onun için Sayın Cumhurbaşkanı Ekonomi; demokrasi ve hukuk reformu kadar Aydın Pişiren ve onun gibi içinde fırtınalar kopanları dinlemeli.
Sıkıntıların bir kaynağı da Tayyip beyin yola devam ederken arkasına bakamamasıdır. Önde olanlara ve arkada kalanlara bakmalı.
Öne olanlar partiye ruh verenler mi, menfaat grupları mı?