Abdullah Avcı maç öncesi ve sonrasında ısrarla bu cümleyi kullanıyor; “parçadan bütüne doğru gidiyoruz”

Geldiğinde bir parçalanmışlık vardı. O parçaları toplayarak bütüne doğru bir gidiş var. Şehirde kazandıkça artan sinerji var. Teknik direktörden takıma kadar kamera önündeki konuşmalarda bile bir kalite var. Uğurcan maç kazandıran kurtarışlar yapıyor. Edgar, Hugo, Berat 40 yıllık Trabzonspor’lu gibi aidiyet duygusuyla kaliteli oynuyor.

Bakasetas bonservisinin hakkını veriyor. Djaniny fark yaratıyor. Nwakaeme lige damga vurmaya devam ediyor. Ekuban bu sezon en sıkıntılı dönemlerde maç kazandıran goller attı. Son 3 haftalık performansı tutuk. Enerjisinin çoğunu orta sahada gereksiz kullanıyor. Bir sistem var, takım bütünlüğü var. İnanmışlık var.

Zirveyle 6 puan fark kaldı. Yarış şimdi başlıyor.

Trabzonspor camiası hedefe kilitlenip beklentinin artıp puan kaybettiği süreci iyi yönetememe sorunlarını hep yaşadı.

Böyle durumlarda camia olgun tepkiler vermiyor. Duygular aklın önüne geçiyor. Seri galibiyetler almış takımın hocası bir maçta işi bilmiyor noktaya getirilebiliyor.

Oyuncu tercihleri ve skor üzerinden Abdullah Avcı’nın karanlıktan aydınlığa performansını bir maçla çöpe atacak kontrolsüz bir grup var.

Kazanırken her şey muazzam. Abdullah Avcı ve takımına maç kaybettiğinde verilecek reaksiyon Trabzonspor’un kırılma noktası olacaktır. Asıl o zaman gösterilecek sahiplenme örneği gelecekteki başarının anahtarı olacaktır.

Mevcut takım maçta kaybedecektir.

Abdullah Avcı, Hüseyin Türkmen’i de oynatacaktır. Bunların hiçbiri kontrolsüz, küstürücü, karalayıcı boyutlara asla ulaşmamalıdır.