Elbette Türkkan’ın sarf ettiği ifadeleri tasvip etmenin mümkün olmadığını kaydeden Hacısalihoğlu, “Ama zaten Genel Başkanları Sayın Meral Akşener de kendisini grup başkan vekilliğinden aldı. AKP’li vekiller hatta daha üst düzey yöneticiler dışarda parlamentoda ne sözler söyledi. Onlar için de aynı şeyi söyleyecekler miydi? Bakara makara deyip dinimizle dalga geçerek ayet sallıyorum diyenler bu ülkede büyükelçi oldu. Biz elbette bunların hiçbirini tasvip etmiyoruz. Ama bu durum bir şehit yakınına söylenmiş bir sözdür ve abartılmıştır. AKP’nin söyleyeceği bir şey kalmadı. Bir koz yakaladılar onun üzerinden gidiyorlar. Ayetlere hakaret eden vatandaşı büyükelçi yaptılar. Geçmişte yaptıklarına baksınlar” dedi. 

MESELEYİ FAZLA UZATMAMAK LAZIM!

Lütfü Türkkan’ın özür dilediğinin altını çizen Hacısalihoğlu, “Meseleyi fazla uzatmamak lazım. Vekillik sonlandırılması ağır bir yaptırım olur. Ceza verilecekse milletin kendisi tarafından verilir o da sandıkta olur. Sonuçta fevri olarak bir kişiye söylenmiş bir söz. Geçmişte şehide kelle diyenler de oldu. Bunlar da hafızalarda tazedir. O zaman onların da meclisten çıkması lazım. Her böyle toplumun hassasiyet gösterdiği konularda hata edenlerin milletin verdiği yetkiyi elinden almak doğru değil yetkiyi millet vermiştir gereğini de millet sandıkta yapar” şeklinde konuştu. 

Öte yandan AK Parti'nin, bir şehit yakınına küfrettiği için özür dileyen, ardından da partisinin grup başkanvekilliği görevinden istifa eden Lütfü Türkkan'ın vekilliğinin sonlandırılması için Meclis'i harekete geçirmeyi planladığı iddia edildi. Türkkan hakkında "milletvekilliği görevini layıkıyla yerine getirmediği" yönünde bir rapor hazırlaması, rapor doğrultusunda hazırlanacak bir kararın da TBMM Genel Kurulu'nda oylamaya sunulması hesaplanıyor.
 

Editör: TE Bilisim