Trabzon Barosu Başkanı Sibel Suiçmez, “Bizi ibra ederek göstermiş olduğunuz güvenden dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Hukuka aykırı şekilde 2020 yılında yapmamız gereken seçimleri maalesef engellenmiştir. Dolayısıyla istesek de istemesek de sizden yetki almadan bir yıl daha görevimize devam etmek zorunda kaldık. Son 2 yıl çok zor şartlar altında pandemi nedeniyle görevimizi yerine getirmeye çalıştık. Bu süre boyunca cumhuriyetin temel niteliklerine bağlı kalarak meslek sorunlarının çözümü, insan hak ve özgürlükleri için çalıştık ve çalışmaya devam edeceğiz. Mahmut bey keşke bir takım sorularını faaliyet raporu ve mali rapor okunduğunda söylemiş olsaydı ben biraz sonra değineceğim konuşmalara şimdi değinmeyecektim. Aslında hiç de istemediğim bir konuşma düzenine geçmeyecektim. Baro başkanlığı 5 yıl 10 yıl sonra hatırlanacak bir makam değildir. 5 yıldır görev yapıyoruz. Bu kadar eleştirilen bir yönetimde ben Mahmut beyi bir kez olsun makama gelip de eleştirilerinden birini yüzüme karşı gösterme cesaretini görmedim. Maalesef bunlar yapılmayıp baro bekleme odalarında dedikodularla ve bir kez olsun bu zor süreçlerde yönetmeye çalıştığımız başkanlığa gelip öneriden bulunmadan ve iftiralarla baro başkanlığı yolunun açılacağının düşünülmesi çok doğru değildir. Aday olduğu baro makamlarını koruyacağına baroları kötüleyen baroları hiçbir şey yapmıyormuş gibi gösteren bir konuşma yapmıştır. Baro başkanlı olarak değili ama avukat olarak ayrıca kınamak istediğimi belirtmek isterim. Bu söylem siyasilerin söylemidir” dedi.

PANDEMİNİN SORUMLUSU BİZ DEĞİLİZ

Suiçmez, “Süreçler çok üzün gözükse de pandemi nedeniyle düşündüklerimizi, hizmetlerin üzerine koyacağımız hizmetleri yerine getiremedik. Sorumlusu biz değiliz. Pandemi nedeniyle eğitim ve toplantıları kesmek zorunda kaldık. Pandemi gibi hiç beklemediğimiz gibi burada artan sorunların çözümü için elimizden gelenleri yapmaya çalıştık. Yeni binamızda çok önemli eğitimleri yapmayı planlıyoruz. Adliye çevresine bir yere ihtiyacımız var. Lokantalar kapandığında zor durumda kalıyoruz. Sayın başsavcılık ve bakanlıkla yaptığımız görüşmelerde arka bahçede yer temini ile birlikte baro kafemizi yapıp hizmete açacağız. Yetki verirseniz de en iyi şekilde meslektaşlarımızın oturup dinelenebileceği mekanlar olarak hazırlamak durumunda kalacağız” diye konuştu.

BU DUYARSIZLIĞA DUR DEMENİN VAKTİ GELMİŞTİR

Trabzon Barosu Başkan Adayı Mahmut Yazıcı, “Günümüz toplumunda en çok yazan en çok okuyan ve kendisini yenileyen siz avukat meslektaşlarıma hitap etmek ve onların huzuruna çıkmak en onurlu anlardan birisi olsa gerek. Gerek müvekkili için gerekse de toplumu için hak arayan adalet için mücadele eden meslektaşlarımız için burada mesleğimiz ve geleceğimiz için ne yapmalıyız diye düşünme ve karar vermek için toplammış bulunmaktayız. Burada birbirimizi kırmadan ve cesurca sadece ve sadece mesleğimizi ilgilendiren sorunlar için özeleştiri yapma zamanıdır. Ekip arkadaşlarımızla birlikte aday olduk ve onurla bir yükün altına girme gereği hissettik. Avukatlık mesleğinin uğradığı erozyon ve baroların duyarsızlığı ve her geçen gün itibar kaybeden mesleğimiz için yeni şeyler söylemenin gerekliliği bizi buraya getirmiştir. Mesleki olarak yaşanılan bu erozyonu ve kayıpların barolar günümüze kadar görmezden gelmiştir. Acı tablo karşısında sizlerin üzüldüğü kadar barolar dert edinmemiştir. Bugün sorunlarımızın önümüzde dağ gibi gerçektir. Her sene binlerce yeni mezunun katılımıyla arz talep dengesinin bozulduğu haksız rekabetin yoğun yaşandığı, avukatların azımsanamayacak bir bölümünün ekonomik kaygı taşıdığı bir sektör haline geldi. Köklü reformlar halinde çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Barolar avukatların mesleki sorunlarına ekonomisine mesleğin kalitesine yönelik çalışmaktansa tali gündemlerin temsilcisi bir siyasi partinin arka bahçesi olmayı tercih etmişlerdir. Meslek adına bir şey üretmeksizin siyasi düşünce üzerine kurulu oy devşirmesi mesleğine en büyük ihanettir. Bu duyarsızlığa dur demenin vakti gelmiştir. Baş kaldırı olarak değerlendirilmesi olarak gerekiyorsa ilk kıvılcımı Trabzon’dan yakılmalıdır. Avukatların sorunlarının çözümü için sabretme gücü kalmamıştır. Barolar toplumsal duyarlılıklarını tali gündemlerine alma vakti gelmiştir. Avukatlık mesleğinin kalitesini artırmak, kurumsal kimliğini aldırmak ve mesleğin gerçek sorunların çözümü için ortak çalışacağız. Samimi olarak gayret sarf eden proje üreten bir yönetime karşı kimse duyarsız kalmaz. Bugün burada başlattığımız hareket mücadelenin ve azmin ifadesidir. Artık barolar mesleğimiz için ne yapabiliriz diye düşünen ve bir şeyler yapmak isteyenler tarafından yönetilmelidir. Yönetimde bu kişiler söz sahibi olmalıdır. Siyaseti önceleyen ve toplumsal muhalefetin sesi olmak isteyen barolar avukatlık mesleğine zarar vermeye başlamıştır. Barolar artık gerçeklerle yüzleşmeli ve avukatlar için ne yapmaları gerektiği konusunda fikir üretmeli icraatin içinde ve etkin konumda olmalıdır. Artık mesleğimiz için ne yapmalıyız diye düşünme vaktidir. Mayınlı saha olarak değerlendirilebilecek bir alandan bahsetmek istiyorum. Avukatların kendi içlerinde sosyal ve ekonomik adaleti tescil etmesi zaruridir. Kapitalist sistemi avukatlar iliklerine kadar hissetmektedir” dedi.

Editör: TE Bilisim