Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, ABD’nin Minneapolis kentinde George Floyd'un ırkçı cinayete kurban gitmesine ilişkin açıklamada bulundu. Malkoç, konuya yönelik yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Tüm dünyayı ve insanlığı tehdit etmeye devam eden yeni tip korona virüs salgını devam ederken, Amerika Birleşik Devletleri’nde büyük bir insani krizi yaşanmaktadır.

Geçtiğimiz hafta ABD’nin Minnesota eyaletindeki Minnepolis şehrinde polis tarafından yakalanan ve yere yatırılıp boynuna orantısız güç uygulanarak gözaltına alındığı esnada, ‘nefes alamıyorum’ şeklindeki çığlığına rağmen, yaklaşık dokuz dakika boyunca nefessiz bırakılıp hayatını kaybeden siyahi Amerikan vatandaşı George Floyd’a ait vahşet görüntülerinin kamuoyuna yansıması, başta ABD halkında ve tüm dünyada vicdanları yaralamış ve büyük infiale yol açmış ve olağanüstü bir tepkiyle karşılanmıştır. 

Amerikan polisinin göstericilere yönelik hukuk dışı müdahalesi, bir insani dram noktasına gelmiştir. Sergilenen bu tutum ve davranış, çok ciddi ve ağır insan hakkı ihlalidir. Kamu gücü kullanan kişi ve kurumların, yetki, görev ve sorumluluklarını hukuka uygun icra etmeleri, insan haklarına saygının özüdür. Biz, ancak bu sayede, bir ülkedeki kamu uygulamalarının, demokrasiye, hukuka ve insan haklarına saygılı olduğuna kanaat getirebiliriz. 

ABD’de yaşanan bu olayların, tesadüfi ve münferit olmayan, geçmişten günümüze güçlü temeller üzerinde oturduğu anlaşılan, çağ dışı bir ‘ırkçılık’ vebasından kaynaklanan bilinçli davranışlar olduğunu, üzülerek görüyoruz. Benzer şekilde, Avrupa’da ırkçılık ile onun bir şekli olan ayrımcılık, insanlığı bölmekte, hukuku, eşitliği, insan olmanın gerektirdiği haklara saygıyı yok etmektedir.” 

“Irkçılık korana virüs kadar tehlikeli ve bulaşıcı bir hastalıktır” “Dünyanın neresinde olursa olsun, köklerini ırkçılık ve ayrımcılık vebasından alan her türlü şiddet insanlık suçudur” diyerek açıklamalarını sürdüren Malkoç, “Bu veba, hali hazırda tüm dünyayı tehdit eden, insan hayatı açısından son derece büyük bir risk içeren virüsten kat be kat daha tehlikeli ve zararlıdır. Zira biyolojik veba ile mücadele somut bir dizi tedbir ile sağlanabilirken; zihinleri iğfal eden ırkçılık vebasının ‘geceden sabaha’ çözümü mümkün olmayan ve tarihi kökleriyle mücadele, hukuktan beslenen güçlü, azimli ve sürekli gayreti gerektirir. Bu gayreti göstermek de, başta ombudsmanlar gibi insan hakları kurumları olmak üzere, tüm insanlığın ortak sorumluluğudur. 

Avrupa’da yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslam karşıtlığının arttığı bir dönemde, ABD’de ki ırkçılığın yaygınlaşması insanlığın geleceğini karartmaktadır. Dünyanın huzura, barışa, Adalete, insan haklarına ve eşitliğe ihtiyacı vardır. KDK olarak şuna inanıyoruz, dünyada, hukuka, adalete, insan haklarına, hakkaniyete eşitliğe inanan ve bu değerleri savunan insanlar, bu değerleri yok sayan bunları çiğneyenlerden zalimlerden çok daha fazladır. Bütün mesele insan haklarını savunan, vicdan sahibi insanların haksızlığa itiraz etmeleri ve haksızlığı önleyecek cesareti göstermeleridir. 

Kamu Denetçiliği Kurumu olarak, başta ABD, Avrupa ülkeleri ve tüm dünyadaki, insan hakları savunucularını, ombudsman mevkidaşlarımı ve vicdan sahibi insanları, insanlığın değerlerini, onurunu ve haklarını korumak için çaba göstermeye davet ediyoruz. Zulüm payidar olmaz, Adalet, hukuk, hakkaniyet ve sağduyu kazanacaktır” ifadelerini kullandı.



 

Editör: TE Bilisim