Ancak İkizdere’de en başta yanlış bir bilgi ile sahaya çıkıldı. Bilgilendirme de geç oldu. Ancak o bilgilendirmeyle beraber mesnetsiz bir şekilde açıklamalar yapıldı. Kaynağı belli olmadan, araştırmadan. Peygamber efendimizin söylediği bir hadisi şerif var. ‘Kişiye yalan olarak duyduğunu söylemesi yeter.’ Lafta kendimizi hep bir tarafa da ait hissediyoruz ama bunun gereklerini yerine getirmiyoruz. Duyduğumuzu hemen araştırmasını yapmadan satmaya başlıyoruz.
İkizdere’de 97 hektar alan denildi. Böyle bir şey olmadığı orada defaten söylendi. Yılda 30 milyon ton taş alınacağı söylendi, bu da imkansız bir şey. Toplamda alınacak taş 16 milyon ton, belki bu daha da azaltılabilirdi. 75 yıl kullanacağı söylendi, Sayın bakanımız dedi ki 2 yıl da taş alıp kapatacağız dedi. Şahsa ait denildi, devlete ait arazi. Devlet, lojistik limanı yapmak ihaleyi alan firmaya diyor ki sen şuradan taşını alabilirsin diyor. Orası özel bir taş ocağı değil.
Çevreyle alakalı yatırımlar, arıtma tesisleri yapılıyor. Çevreyle alakalı birileri kalkıp geliyor. Çevreyle alakalı biz ağaç kestirmeyiz diyorlar. Adamın evinin önünde ormanlar iş makineleri katlediliyor, çay bahçesi yapılıyor. Ona ses çıkarmıyor ama İkizdere’ye geliyor çevreci oluyor. Bariz her şey açık ortada. HDP vekilinin oraya gelmesi, Hakkari Barosu’nun avukatlarının önce teröristleri ziyaret edip İkizdere’ye destek vermesi gayet her şeyi net bir şekilde ortaya koyuyor. Ona göre konumunuzu belirlemeniz gerekiyor.”
Alihan TELATAR
