Burada açıklamalarda bulunan Sarıgül, “Yiğitlik, mertlik, cömertlik memleketi Trabzon’da bulunuyor olmaktan son derece mutluyum. Basın özgürlüğü, gazetecilik meslek yasasının çıkması, internet gazeteciliği, çalışma koşullarınızın iyileştirilmesi, televizyon yayıncılığının sorunları, yaşadığınız maddi zorlukların giderilmesi konularındaki isteklerinizden haberdarım. Yerel basın sayısının 2000’lerden 900’lere kadar düştüğünü biliyorum. Yerel basın zor günlerden geçiyor. Ben, hem yerel siyasetin hem de yerel medyanın öneminin önümüzdeki yıllarda daha da artacağını düşünüyorum” dedi.
ÇALIŞANLARIN HAKKI VE HUKUKUNU KORUYACAĞIZ
Sarıgül, “Partiler, siyasetin parti merkezlerinden yapılamayacağını anladılar. Aday belirlemede genel merkezler değil üyeler söz sahibi oldukça siyasetçilerde lobilerde, kulislerde değil halkın içinde siyaset yapacaklar. Biz bunun yolunu açtık. Üyelerimizi söz sahibi yaptık. Diğer partilerde eninde sonunda bizimle aynı noktaya gelecekler. biz de inşallah iktidara gelecek ve yerel basının gelirlerinin artmasını sağlayacağız. Çalışanların hakkını ve hukukunu koruyacağız” ifadelerini kullandı.
TRABZON’DA SORSAK, MİLLETVEKİLLERİ TELEFONLARA BAKIYOR
Sarıgül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin en önemli meselesi siyasetin düzelmesidir. Siyaset düzelmeden hiçbir şey düzelmez. Şimdi buradan çıkıp Trabzonlulara sorsak, milletvekillerine ulaşabiliyor musun, aradığında telefonuna çıkıyor mu, bir derdin olursa yardımcı oluyor mu diye alacağımız cevabı biliyoruz. Bu diğer illerde de böyle. Büyün partilerde de böyle ne yazık ki. Milletvekili olmanın yolu Trabzon’dan geçmediği için sırtını halka dönerek gözleri genel başkanda, kulakları genel merkezde siyaset yapıyorlar. Daha seçim tarihi belli değil, ittifakların aynı kalıp kalmayacağı belli değil. Hangi ittifak yüzde kaç oy alır? Cumhurbaşkanı adayı kim olur? O ne dedi, bu ne dedi? Ne demek istedi? Bunlar konuşuyorlar. İşsizliği, pahalılığı, yoksulluğu konuşmuyorlar. Bunları konuşan tek parti Türkiye Değişim Partisidir. Particilik yapılmayacak bir mesele varsa o da halkın geçim sıkıntısıdır. Bu millet ne yiyecek, ne içecek, nasıl ısınacak. Bunları düşünmek lazım. Bunun siyaseti olmaz. Gelin bunlara bir çare bulalım. Partilerin grup toplantıları, ülke sorunlarının görüşme yeri olmaktan çıktı. Kin, nefret ve hakaret arenasına döndü. Bu toplantıların TV’den yayınlanması huzuru bozmaktan başka bir işe yaramıyor. Bu nedenle 3 gün önce grup toplantılarının kapalı yapılması çağrısında bulundum. Grup toplantıları miting alanına döndü. Benim urada okumaya dahi utanacağım kelimeler kullanılır oldu.”
PARTİSİNİN ÇİZGİLERİNİ VE HEDEFLERİNİ ANLATTI
“Bizim çizgimiz vatan sevgisidir, insan sevgisidir. Bizim çizgimiz vicdandır, saygıdır, merhamettir, berekettir, adalettir. Ülkemizin sorunları ve çözüm yollarını biliyoruz. Bizim önceliğimiz işsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığı ve tarım olacak. Fabrikalarımızı çalıştıracağız yenilerini kuracağız. Çiftçimize destek vereceğiz, tarlalarımızı ekeceğiz. Devlette israfa son vereceğiz.”
