Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bir dizi etkinliklere katılmak için Trabzon’a geldi Karamollaoğlu, Trabzon’da basın mensupları ile buluştu. 2 Günlük Trabzon Programı çerçevesinde basın toplantısında bir araya gelen Karamollaoğlu, Türkiye ve Trabzon gündemi ile ilgili açıklamalar yaptı.  Karamollaoğlu,  “Allah makamını Ali eylesin, sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Mahmut Efendi hazretlerinin cenazesine katılma imkanımız oldu. Dün akşam da Trabzon’umuza geldik.” dedi. Trabzonspor’un şampiyonluğunu kutlayan Karamollaoğlu, konuşmasında  “Trabzon’da bulunuşumuz nedeniyle Trabzonspor’un Şampiyonluğunu içtenlikle tebrik ediyorum. Trabzonspor’u hakikaten gönülden tebrik ediyorum başarılarının devamını diliyorum. İyi bir yönetim,  iyi bir sporcu kadrosu netice almanın ilk şartları.” cümlelerine yer verdi.

“BİZ 3. SINIF ÜLKE DEĞİLİZ OLMAMALIYIZ”

Genel Başkan Karamollaoğlu, açıklamasında şunları kaydetti: “Trabzon teşkilatımız hamdolsun, Türkiye’de en iyi çalışan teşkilatlarımızın başında geliyor. Biz her ay bir 50 bin üye hedefi vermiştik, bu hedefi Trabzon gerçekleştiren hatta üstünde üye kaydeden illerimizden birisi oldu.  Çorbaya döndü iş, bir kör döğüşü var. Bu da giderek ülke problemlerini çözemediği için kendisine çıkış yolu arayan partilerin izlediği yoldur. Ben seçimlere müdahale ederek bir şeyler yapabilir miyim?  Herkes memnundu eskiden. İl ve ilçe seçim kurullarının nasıl belirleneceği, seçime müdahale etme imkanı olan 3 bakanlık değişirdi. İçişleri Bakanı, Ulaştırma Bakanı, Adalet Bakanı. Başlangıçta bu ciddi tutuldu. Sonradan gevşedi. Bakanlardan sonra, kendi müsteşarları vekalet eder oldu. İş gevşemiş oldu. Bunlar ciddi yaklaşımlar değil. İnsanı üzüyor. Biz 3. Sınıf ülke değiliz olmamalıyız. Ama bu da bir gerçek. Maalesef bu şartlarla karşı karşıyayız. Bunlar değişti de Türkiye ne oldu? Türkiye’de maalesef kendi problemlerini çözemeyen ülke konumuna geriledi.”

“YOLSUZLUKLAR, YOKLUKLAR VE YASAKLAR KALKMALI BU ÜLKEDE”

“Biz Tayyip Bey ile geçmişte uzun yıllar beraber çalıştık. Parti teşkilatlarında beraber olduk. Birlikte Belediye Başkanlığı yaptık. Bir birimizle yardımlaştık, fikir alışverişinde bulunduk. Sonunda bir karar verdi, “Ben artık Milli Görüşçü değilim, Milli Görüşçü gömleğini çıkardım” dedi. Kendisine başka bir gömlek giydirdiler Amerika’da. Üzüntü verici. O gün ki söylemlerini Sayın Erdoğan’a bir defa daha hatırlatacağım.  2010 yılına kadar neredeyse yaptığı konuşmalarını, ilk 5 - 6 yılda yaptığı konuşmaları yardımcılarından istesin. Kendisine onu bir defa dinletsinler. Bir Cumhurbaşkanının 2 dönemden daha fazla seçilmemesi gibi konular, 4. Değil 5.’yü bile aruz eder hale geldi. Ülke problemleri de çözülemiyor. Neden çözülemediğini kendisi ifade etmişti. 3 Y diye bir kavram vardı. 3 Y bizim talep ettiğimiz husus galine geldi. Yolsuzluklar, yokluklar ve yasaklar kalkmalı bu ülkede. Başka türlü ekonomimizi düzeltemeyiz. Ekonomi sadece mali işlerle ilgili bir konu değildir. Bir ülkede şartlar yatırıma ve iş hayatına yönelik güven olmazsa o ülkede yatırım olmaz, problemler çözülemez, o ülke kalkınamaz. Biz son zamanlarda bu problemleri aşabilmek için partiler arasında bir araya gelme ihtiyacı duyduk.”

“İKTİDARIN ÇÖZME İHTİMALİNİ GÖRMÜYORUM”

Karamollaoğlu’nun açıklamaları şu şekilde: “Bugün içinde bulunduğumuz ekonomik problemleri bugünkü iktidarın çözme ihtimalini görmüyorum. Çünkü bir problemin çözülebilmesi için önce doğru teşhis koyacak ortama ihtiyaç vardır. Bugün ülkemizin içine sürüklendiği ekonomik buhran bugüne kadar kurgulanan yanlış ekonomi politiklarından kaynaklanıyor. Bir yerde yolsuzluk varsa para kaybolur gider, israf varsa para yetişmez, rüşvet varsa o ülkede huzuru bulamazsınız. Maalesef adalet mekanizmasına da etki edilmeye başlandığı için adalete olan güvende sarsıldı. Şu anda Türkiye Avrupa’da da Amerika’da da hiç kimsenin gelip yatırım yapmak isteyeceği bir ülke konumunda değil. Bundan dolayı da yatırımlar yapılmıyor, ufak tefek yatırımlar var, bunlarda bizim ne işsizliğimiz ne yoksuluğumuzu ortadan kaldıramıyor. Bundan sonra da kaldıramaz. Bunlar ortadan kalkmayınca da insanlar sesini çıkarmasın diye baskı geldi. ”

“İDAM CEZASI VERİLMESİ KANAATİNDEYİZ”

Karamollaoğlu kendisine yöneltilen idam konusu ile ilgili soruya şu şekilde cevap verdi: “Ne olursa olsun, cinayetlerde idam cezası muhafaza edilmeliydi. Yani, kazara meydana gelen bir ölüm hadisesi olabilir. Benzer hadiselerde ihmalden vs. bir kişiye idam cezası verilmemeli. Ama kasten işlenmiş bir cinayet, hele de kadınlara karşı olan hepimizi en çok yaralıyor. Planlıyor, gidiyor, eski karısını, sözlüsünü vahşice katediyor. Tamam sana 25 yıl verdik, git hapse 10 yıl geçtikten sonra iyi halden indirdik, serbestsin. Adama deniyor ki git bir cinayet daha işle.  Biz bu konuda bu tarzda işlenen vahşi cinayetlere mutlaka idam cezası verilmesi icap eder kanaatindeyiz, onu net olarak ifade edeyim.”

“FINDIK 5 DOLARIN ALTINDA GİTMEMELİ”

Genel Başkan Karamollaoğlu, fındık ile ilgili soruya ise verdiği cevapta şunları kaydetti: “Fındığa gelince hiç bir siyasi parti bizim bu konuda ki düşüncelerimizi telafuz edemedi. Erbakan hoca başbakan olduğunda fındık o zaman da konuşuluyordu. Bana fındık alıp, satanlar haber göndermişti. “Aman hoca bir hataya düşmesin. Burada yanlışlıkla, 2,5 dolar, 3 dolar bahsediliyor. Öyle bir rakam verilirse mahvoluruz. Fındığı da satamayız” Erbakan hoca o zaman büyük zam yaptı. Neredeyse yüzde 250’ye gelen zam. Fındık üreticisi şimdiye kadar öyle bir zammı görmemişti.  Fındık özel bir ürün. Bütün dünyada çikolata üreticileri fındığa muhtaç. Dünyanın hem miktar, hem kalite olarak en yüksek  fiyat verilecek fındık Karadeniz Bölgesinde. Mübala etmiyoruz. Dense bugün 5 dolar biz üreticiye fiyat vereceğiz. Ne eder? 100 lira, emin olun çikolatacılar o pazarda alır, 250’ye kendi pazarlar. Fındık ihracatında gerileme olmaz.  Dünyada tek olacağız, yıllık gelirimiz 2,5 milyar doları geçmeyecek. Neden bu 12,5 milyar dolar olmasın, emin olun olur. Ama siz bu fiyatı çikolata üreticilerinin temsilcilerine belirletirseniz o rakam çıkmaz. Onun için FİSKOBİRLİK devre dışı bırakıldı, durduk yere bırakılmadı. FİSKOBİRLİK devre dışı oldu, öbür taraftan geldi çikolata üreticileri. Onlarda gitti kendi tesislerini kurdu. Fındık 5 doların altında gitmemeli. 5 dolar üreticiye verilecek fiyat olmalı. O zaman bizim fındık ihracatımız 15 milyar dolara çıkar. Bize muhtaçlar, fındığın yerine başka bir şey kullanacağım, diyemezler. Fındık gibi başka bir ürünümüz yok bu bir defa bilinsin. Kalite olarak da üretim olarak da dünyada biz tekiz.”

“MÜMKÜNSE TEK ADAYLA SEÇİME GİDİLMELİ”

“Yeni geldiğinde bu konu ittifakla karara bağlanmalı. Mümkünse tek adayla seçime gidilmeli. Ama ilk turda seçimi kazanacak aday tercih edilirdi.” Diyen Karamollaoğlu, “Geçmişte de bildiğiniz gibi bu konuda farklı görüşler ortaya atıldığında bende teklifte bulunmuştum. Sayın Kılıçdaroğlu ile görüşmüştüm. Abdullah Gül’ün adaylığı kabul etmesi halinde en uygun aday olacağı kanaatindeydim. Gittim konuşmuştum, o da kabul etti ama ittifak olursa dedi. İttifak olmayınca sayın Gül aday olmadı. Olsa ne olur bilmiyoruz. Bu dönemde böyle bir girişime ihtiyaç hissetmiyorum. Öyle bir mesuliyeti tek başıma almak istemiyorum.” Şeklinde konuştu.

“MERAL HANIMIN MİSAFİRİ OLACAĞIZ”

Mollaoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Temmuz’un başında Pazar günü, Meral Hanımın misafiri olacağız. Bu konular, son zamanlarda yapılan konular görüşülecek, müzakere edilecek, icraata yönelik ikinci açıklama yapılacak. Şimdi, biraz daha detaya inilecek. Farklı konularda ki komisyonlarda, ittifak ettiği konuları bilahare, rapor haline getirecekler, ben denizin ev sahipliği yapacağı dönem az çok bizim politikalarımız belirlenmiş olacak diye ümit ediyoruz.  Vaadimiz ekonomik en kritik konu. Biz üretime dönük, yeni istihdam olan alanlara yatırım yapmak mecburiyetindeyiz.” Karamollaoğlu, açıklamasında henüz bir isim üzerinde hiçbir müzakere yapılmadığını söyledi. “ bekleyip göreceğiz.” dedi.

“ZAMDAN ÇOK EKONOMİK SİSTEM ÖNEMLİ”

Zamlar ile ilgili konuşan Karamollaoğlu, “henüz açıklanmadı, tek başına memurlara, çalışanlara yapılacak zam aslında Türkiye’nin yaşadığı problemleri çözmeye yetmez. Sadece sıkıntıda olan memurlar değil ki, onun için bunun kapsamlı bir şekilde ele alınmasına, zamalarında buna göre belirlenmesine, aslında birtakım ekonomik düzenlemelerin yapılmasına ihtiyaç var. Onlar olmazsa bu yüzde 40 zam aynen geçen dönem asgari ücrete yapılan yüzde 50’lik zam gibi olur. Bir ay sonra buharlaşır. Zamdan çok ekonomik sistem önemli.”

“TRABZON TEŞKİLATIMIZDAN MEMNUNUZ”

İsitifalar ile ilgili Karamollaoğlu, konuşmasında “Allah akır fikir versin. Ben bunu önemsemiyorum. Partimizin iç meselesini kamuoyu önünde tartışmayı uygun bulmuyorum.  Hastalıklı. Hasta olunca bazı konuları tekrar tekrar gündeme getiriyor. Biz, Trabzon Teşkilatımızdan memnunuz. Bizim en iyi çalışan teşkilatlarımızdan birisi. en fazla 50 bin üye hedefi vermiştik. En fazla üye yapan illerimizden bir tanesi. O arkadaşlarımızın problemi varsa, bunu basınla paylaşacağına gelip bizle konuşur.” cümlelerine yer verdi.

TRABZON’DA BEKLENTİ, EN BÜYÜK PARTİ OLABİLMEK

Karamollaoğlu, Trabzon’dan beklentisi ile ilgilisoruya şu şekilde cevap verdi: “Biz iktidara gelmek istiyoruz. Siyasi partiler seçime, bizim oyumuz şu kadardı, bunu 3 misline çıkaralım diye girmez. Hele biz hiç girmeyiz.  Biz Türkiye’nin problemlerini samimi olarak inanıyorum ki her partinin kendi politikaları var ama Türkiye’nin problemlerini bizim anlayışımızla kökten çözecek olan tek siyasi partiyiz.  Diğer siyasi partileri küçümsemek için söylemiyorum. Erbakan Hoca iktidara her geldiğinde destan yazdı.  Trabzon’dan beklentilerimiz, en büyük parti olabilmek. Vatandaş ne kadar teveccüh eder o da onun bileceği iş.”

“GÖRÜŞEREK KARARA BAĞLAYACAĞIZ”

Karamolloğlu, “Kılıçdaroğlu’nun adaylığı, kamuoyunda hiç bir zaman tartışmam. Görüşmem, görüş beyanında bulunmam. Bir arkadaş CHP’den çıkmış, kendi ifadesini kullanmış. Kendi bileceği iş. Biz bu konuyu mutlaka amanı geldiğinde hem 6’lı masa olarak hem de kendi parti yetkili organlarında görüşerek karara bağlayacağız diye ümit ediyorum.” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim