Trabzon Saadet Partisi İl Başkanı Cevat Kurt yaptığı açıklamada ''Bir çığlık olarak söylüyoruz. Trabzon’da gezen gençler işsiz. Tencere dert değil aş pişirsin istiyoruz. Esnafın üzerinden haksız vergiyi kaldırılsın istiyoruz. Trabzon’un Saadet Partili olsun, olmasın vicdanı olan herkesin yüreğine, Trabzon Valisi, Trabzon Emniyet müdürüne sesleniyoruz. Siz Saadet Partlilerin asmış olduğu pankartları indiriyorsunuz. Kabahatler kanununa sığınıyorsunuz. Çifte standart davranıyorsunuz. Şimdi gözünüz üst geçitlerde. AK Partiler asmış olsa bunu uygulayacak mısınız? Uygulamazsınız. Trabzon'un evladı olarak o üst geçitlerin altında pankartların altında olacağım. İlgililere soracağım. Devleti yönetenler asla hukuk dışına çıkmamalıdır. İktidar değişecektir ve herkes ama herkes hukuk karşısında hesap verecektir'' ifadelerini kullandı.

Trabzon Saadet Partisi İl Başkanı Cevat Kurt yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi;
Kıymetli misafirlerimiz, basınımızın güzide mensupları, çok değerli (Trabzonlular); 
Sizleri hürmet ve muhabbetle selamlıyor; basın açıklamamıza gösterdiğiniz ilgi, alakanız ve katılımınız için şükranlarımı sunuyorum.

Kıymetli hemşerilerim; ülkemizin, şehrimizin ve insanımızın dertleri her geçen gün katlanmaktadır.
Siyasetteki skandallar, ekonomideki beceriksizlikler ve salgın süreci derken insanlarımız adeta patlama noktasına gelmiştir. 

İktidardaki arkadaşlar gündemi meşgul etmek ve ekonomik krizi gölgelemek için her geçen gün yeni bir müjde vermeye çalışıyorlar ama kendileri dahi bunlara inanmıyorlar, içten içe gülüyorlar.
Ne siyasette ne de ekonomide artık mızrak çuvala sığmıyor, beceriksizliğin bedeli yanlış politikalarla halkımıza ödetiliyor ve gelecek nesillerimize dahi fatura ediliyor. 

Biz Saadet Partisi olarak, insanımızın, ülkemizin, devletimizin sorunlarını konuşuyor, iktidarın yanlış politikalarını eleştiriyor ve bunların çözüm yollarını gösteriyoruz.

İktidardaki arkadaşlar ise dertlere derman olmak yerine dertlerden besleniyorlar, onları bilerek büyütüyor ve derinleştiriyorlar.

Her geçen gün sayıları artan mazlumlar, mağdurlar ve mahzunlar ordusu, iktidarın tutum ve davranışlarındaki akılsızlığı ve yanlışları gösteriyor.

Bütün bunlar ehliyet ve liyakatin esas alınmadığı bir yönetim anlayışının doğal sonucudur. 
Çetelerin ortaya çıkması, mafyanın türemesi, mide bulandırıcı siyaset-medya-mafya üçgeninin oluşmasının temel nedeni işte bu yönetim anlayışıdır.

Bu anlayışta olanlar ise milletin geçim derdini umursamamaktadır.

Kıymetli hemşerilerim; yönetme kabiliyetini yitirenler, iyi gün - kötü gün demeden vergi toplayanlar; esnafımızı ve topyekûn insanımızı zor günlerinde yalnız bıraktılar.

Vatandaşın derdi ile dertlenmeyi külfet görenler, kendi itibarları uğruna milletimizin emeklerini israf ettiler.

Kendileri ve yakınları varlık içinde yüzerken, milyonların geçim derdini görmezden geldiler ve maalesef inatla görmezden, duymazdan gelmeye devam ediyorlar. Yanlış politikalarında ısrarcı olarak ekonomiyi çıkmaza soktular, insanımızı hayat pahalılığına ve geçim sıkıntısına maruz bıraktılar.
İşçiyi, esnafı, memuru, emekliyi dert sahibi yaptılar. Sanayicimizin, çiftçimizin, besicimizin üretim arzusunu kırdılar; bankalara köle yaptılar, faiz lobilerinin ekmeğine yağ sürdüler. "Devlet olarak zor günlerden geçiyoruz." diyerek insanımızın duygularını sömürdüler; vatandaşımıza zor günlerinde sırt çevirdiler. Bugün ülkemizde olduğu gibi şehrimizde de; Siftah yapamadan dükkân kapatan, pandemiden dolayı iflas eden yüzlerce esnafımız var! Bu caddelerde, sokaklarda işsiz gezen ve gelecek hayalini yurt dışında yaşamak üzere kuran binlerce gencimiz var! Başını yastığa koyduğunda, ay sonu nasıl gelecek, kira ve faturalar nasıl ödenecek diye kara kara düşünmekten gözlerine uyku girmeyen on binlerce insanımız var! Maalesef, geçim sıkıntısının bunalımıyla intihar edenler var! Yarınlara umutla bakması gerekirken geleceğe kaygıyla bakan gencecik kardeşlerimiz var!”
 

Editör: TE Bilisim