Dünya genelinde yaygınlaşan sert kutuplaşmaların, sıcak çatışmalarla ve serpilen çarpıklıklarla günbegün derinleştiğine dikkati çeken Bahçeli, "İnsan ve inanç haklarına yönelik seri suikastlar maalesef kahredici düzeylerdedir." değerlendirmesinde bulundu.

FİLİSTİN SİYONİST KUŞATMA ALTINDADIR

Bahçeli, İsrail'in mübarek ramazan ayı boyunca kanlı yüzünü, karanlık yönünü bir kez daha, üstelik pervasızca ve pişkince gösterime çıkardığına vurgu yaparak, şöyle devam etti: "İslam toplumlarının iç çelişkilerinden ve katılaşan ihtilaflarından istifade eden İsrail hükümeti özellikle Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da terör estirmiştir. Uluslararası toplumun gözü önünde insanlık suçu işlenmektedir. Filistinli sivillere hiçbir inancın kabullenmeyeceği baskı, dayatma ve şiddet uygulanmaktadır. Harem-i Şerif'in statüsünü hedef alan, Müslümanların haremi ismetine kast eden İsrail'in uluslararası hukuka aykırı eylem ve politikaları sabırları, sınırları ve sinirleri aşacak boyuttadır. İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah ve Silvan Mahallelerinde yaşayan Filistinli masumların zorla göç ettirilmesi, Yahudi yerleşimci terörünün bitmek tükenmek bilmeyen tahrikleri ramazan boyunca azalmak şöyle dursun, iyice kontrolden çıkmış, kanlı olayların önünü açmıştır. Filistin Siyonist kuşatma altındadır."

İsrail güvenlik güçlerinin en iyi bildikleri terör yöntemlerini kullanarak, Filistinli sivillere ateş yağdırdığını dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti: "Nitekim Gazze Şeridi'nde bulunan Beyt Hanun Bölgesi'ne dün gerçekleştirilen hava saldırısında 9'u çocuk olmak üzere 24 Filistinli kardeşimiz hayatını kaybetmiş; 103'ü de yaralanmıştır. İsrail'i kınıyor, katlettiği masumlara Allah'tan rahmet, yaralılara geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Arap Ligi başta olmak üzere, AB'den ABD'ye kadar birçok ülke ve çevreden cılız kınama mesajlarından başka müessir ve müdahaleci hiçbir tepki de görülmemiştir. Bu kapsamda uluslararası kamuoyunun trajik gelişmeler karşısındaki tutumu ve suskunluğu kaygı verici niteliktedir."

İSRAİL YAPTIKLARININ BEDELİNİ ÖDEMELİDİR

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin acil toplanma kararı alması ve yeni bir oyalama sürecini başlatması çağrısı yapan Bahçeli, görüşlerini şöyle paylaştı: "İslam İşbirliği Teşkilatı'yla Arap Ligi'nin somut ve caydırıcı adımlar atması, Filistin'in kanayan yarasını pansuman tedavilerle geçiştirmekten uzak durması yegane öncelik olmalıdır. İsrail yaptıklarının bedelini ödemelidir. Uluslararası Ceza Mahkemesi, zulmün hesabını İsrail devletinden sormak mecburiyetindedir. Müslüman Türk milleti, Kudüs'ün çiğnenmesine, mescitlerimizin silahların gölgesinde tutulmasına tahammül etmeyecektir. Bütün İslam toplumları, tarih önünde ve Allah indinde sorumluluk altındadır. İsrail hükümeti mukaddesatımıza ve Müslümanların ibadet haklarına saldıracak kadar barbardır, vandaldır, vahşidir."

Bahçeli, Mescid-i Aksa'ya yapılan saygısızlığın kesif ve kategorik bir düşmanlık olduğunu kaydetti.

İsrail'in politikalarının, dinler ve medeniyetler arasındaki uyum ve denge arayışlarına hem darbe hem de yeni cepheleşmelerin davetçisi olduğuna dikkati çeken Bahçeli, şöyle devam etti: "Kudüs demek İslam'ın onuru demektir. Kudüs demek üç semavi dinin barış ve kardeşlik içinde yaşadığı kutsal belde demektir. Müslümanların Kudüs'ten tasfiye, tahliye ve tecrit edilmesi Orta Doğu'nun, hatta tüm dünyanın koronadan daha şiddetli bir yıkıma sürüklemesine yol açacaktır. Kudüs, siyasi ve Siyonist hesaplara kurban edilemeyecektir. Olayların önü alınmazsa dünya, sonu ve sonucu dehşetle pekişmiş yeni bir girdabın içine savrulacaktır. 1967 işgalinden önceki sınırların geçerli olması kaydıyla, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve uluslararası alanda tanınmış, egemenlik hakları teyit edilmiş Filistin devletinin varlığı bölgesel istikrar, huzur ve kalıcı barış için ön şarttır."

"MİLLETİMİZ MAZLUM KARDEŞLERİNİN YANINDA"

Bahçeli, Türk milletinin mazlum kardeşlerinin yanında olduğunu belirterek, "İsrail yayılmacı ve nefret saçan politikalarından daha fazla kan dökülmeden vazgeçmelidir. Mescid-i Aksa inancımızın iffeti, kıblemizin ilkidir. Türk milleti hafızasında yıllardır hasretle ve hüzünle taşıdığı Kudüs'ün teslimine göz yummayacak, bu rezalete seyirci kalmayacaktır. Zulüm son bulmazsa intifada başta olmak üzere, her seçenek Müslüman vicdanların gayesi olmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Ramazan Bayramı'nın idrak edileceği şu günlerde, Filistinlilerin muhatap kaldığı dramların yanı sıra Türkiye'de de karmaşık bir gündemin varlığına dikkati çeken Bahçeli, "Türkiye'nin Kovid-19 hastalığıyla mücadelesi kararlılıkla devam ederken, fırsatçı muhalefet partilerinin sorumsuz açıklamaları, sakat teklifleri, sağduyudan yoksun değerlendirmeleri haddi ve hududu aşmıştır." ifadesini kullandı.

Editör: TE Bilisim