Bakan Süleyman Soylu'nun açıklamalarından satır başları:

Coğrafyamızla ilgili ilkokuldan itibaren stratejik bir coğrafyada olduğumuzu ifade ederler. Geldiğim noktada şunu görüyorum, evet stratejik bir coğrafyada yaşıyoruz. Bunlar kadar önemli olan bir şey var. Büyük bir medeniyetin devamıyız. Stratejik bir coğrafya, köprü bir coğrafya, bütün bunlar varken, bu ülkenin en temel belirleyici unsur medeniyetimiz.

Suriyeli sığınmacılar tartışması

2011'de başladığı zaman biz bu sürecin bu kadar uzun süreceğini tahmin etmedik.

Biz insaniliğimizden, komşuluğumuzdan, o insanların karşı karşıya kaldığı zulümden, süreçlerden ayrı bir düşünce içinde olamayız. Bu insanlar kendi ülkelerine dönmeyecekler mi? Elbette ki dönecekler fakat şu anda nereye dönebilirler? PYD'nin etkin olduğu bölgelere mi dönebilirler? Şu anda rejimin sürekli bombaladığı yerlere mi dönebilirler? Türkiye uzun zamandır bu süreci de bir politikayla yönetiyor.
 
Ankara Şam'la diyalog kuracak mı?

Bu işin bu meselenin bu noktaya gelmesinden önce böyle bir değerlendirme yapmak, kimin hangi seviyede yaklaşabileceği, hangi adımları atabileceğini görmeden böyle bir değerlendirme yapmak çok kolay değildir, erkendir de. Onun ötesinde bizim sorumluluklarımız var. İnsani sorumluklarımız var, komşuluk sorumluklarımız var. Biz o insanları ölüme terk edemeyiz, ölüme itemeyiz.

Bizim harekat yaptığımız bölgelerde, o hatta toplam 6 milyon insan yaşıyor. O İnsanlar kime itimat ediyor, kime güveniyorlar? Hayat orada daha öncekinden çok daha normale döndü. Sanayisi, ticareti, ekonomisi, eğitimi ,sağlığı, tarımı, üretimi var.

Azez'deki bayrak provokasyonu

Biz o bölgeyi avucumuzun içi gibi biliyoruz. Kimin eli kimin cebinde, kimin hangi provokatif eylemi yapmaya çalıştığını da biliyoruz. Hem MİT'in hem emniyet, jandarma ve TSK'nın bilgisi en üst düzeyde. Tekrar söylüyorum, ABD, PYD'ye 2 milyar dolar yardım çıkartıyor. Bunu orada rahat bırakır mı? Kendi kafasına koyduğu projeyi, oyunu kurmadan bizim bu insanların kendi ülkelerinde rahat bir şekilde yaşamalarına yönelik adımları atmamıza müsaade eder mi?

Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü

Cumhurbaşkanımız bir ifadede bulundu, "Cerablus, Azez, El-Bab, Resulayn ve Tel Abyad bölgesinde 1 milyon kişinin dönüşünü temin edecek adımlar atacağız" dedi. Ertesi günden itibaren havan atmaya başladılar öbür taraftan. Yani burada her hamleyi gerçekleştiriyorlar. Türkiye'de bir provokasyon yapabilirler mi? Güvenlik açısından bana göre Cumhuriyet tarihinin en güçlü zamanındayız. Atak yemeyiz anlamına gelir mi, büyük konuşmamak lazım. Türkiye içerisinde geçmiş izlerden kalan birtakım denemelere girebilirler ama hemen gereğini yerine getirme kabiliyetine haiziz. Suriyeliler içerisinden bir provokasyon oluşturabilirler mi? Böyle bir şey olmaz, kesinlikle olamaz.

Etniklik üzerinden, aynı zamanda ırkçılık üzerinden oluşan meselelerin bir insanlık yoksunluğu olduğunu düşünüyorum. Bizim milletimizin böyle bir medeniyeti yok. Onun için yaklaşık 11 yıldır biz Suriyelilerle birlikte bir kardeşlik mutabakatının nasıl olabileceğini dünyaya göstermiştir.

Türkiye'deki Suriyeli göçmen sayısı

Türkiye'de 3 milyon 650 bin Suriyeli kardeşimiz var. 3 milyon 222 bin mülteci var. 1 milyon 400 bin de ikametli var. 517 bin Suriyeli şu ana kadar gönüllü geri döndü. Güvenli, onurlu ve gönüllü geri dönüşün altyapısını da hazırlıyoruz. 1 milyon 20 bin kişiye sosyal uyum eğitimi verildi. İdlib'de 62 bin briket ev kurduk, yıl sonunda 100 bin 800 eve ulaşacağız. Briket evlerimizi özellikle bağışlarla yapıyoruz. Fırat Kalkanı bölgesinde ayrıca 6 bin 600 konutun yapımına başladık. 1 milyon Suriyelinin geri dönüşünü temin edebilme hazırlığındayız. Suriye'nin kuzeyinde 200 binden fazla konut yapacağız. Türkiye'de Afgan, Pakistan, Uygur Türkü, Ahıska, Suriyeli, Mısır'dan gelenler, Libya, Lübnan, yani kim varsa devlet olarak bunlarla temas halindeyiz. Gerek eğitim gerek diğer hizmetler vesilesiyle temas halindeyiz. Hem de bunların oluşturduğu sivil toplum örgütleriyle hep temas halindeyiz. Dünya da bu işi böyle yürütüyor. Aylardan beri bunun toplantılarını gerçekleştiriyoruz. Kim gider, bunun şartları nasıl olur? Burada da bir sistem kuruldu. Zannediyorum bu yılın sonu itibariyle gidiş başlayacak. Araştırmalara göre yüzde 70 "Güvenli bir dönüş söz konusu olursa biz ülkemize dönmek istiyoruz" diyor.

Vatandaşlık verilen kaç Suriyeli oy kullanabilecek?

Zaten seçmen bilgileri doğum yeri itibariyle bütün siyasi partilere beş yılda iki defa veriliyor. Bu bilgilerde istediğiniz veri madenciliğini yapabilirsiniz. Sanki bu yeni bir şeymiş gibi "Ben YSK'dan çok daha fazla bilgiye sahibim" diyor. "YSK'dan çok bilgi var" deniyorsa suç işleniyor demektir. 120 bin Suriyeli seçmen var. Bunlar kimler? Çok kriterimiz var. Mühendisi, mimarı, doktoru, iyi öğrencisi, sigortalı çalışanı var. Yani bir ara bir şikayet vardı ya, en iyilerini alıp Avrupa'ya götürüyorlar diye. Türkiye bir çadır devleti değildir. İlk kez de vatandaş yapmıyor. Vatandaş yapmasının kriterleri var, güvenlik soruşturması var, safahatları var. Bunlar da kanunla belirlenmiştir. Türkiye'de 211 bin Suriyeliye vatandaşlık verildi. 120 bini de oy kullanacak.

Editör: TE Bilisim