Ağıralioğlu, “Biz, peygamber efendimizin de en kıymetli nasihatlerinden olan güçlüye güçlü olduğu için eyvallah etmek, zengini zengin olduğu için mundar etmek, kuvveti kudreti olan adamlara sırf kuvveti kudreti var diye yaptıklarına sessiz kalmak ve yaptıklarını seyretmek zilettendir. 

Dolayısıyla İYİ Parti bünyesinde böyle biz zillete düşmemiş seçkin iradeyi temsil eden bir topluluktur. Bu nedenle ben de bütün kalbimle memleketin bu kadar büyük bir siyasi kuvvet karşısında suspus olduğu bu siyasal iklimde Sayın Cumhurbaşkanı’mıza ve AKP’deki arkadaşlarımıza sizden ve temsil ettiğiniz siyasi kuvvetten korkmuyoruz, siyasi ikballerinizden bir şey ummuyoruz gibi bir imtiyazı siyasi iddiamızın temeli etmiş olmaktayız. Bu hareket, kabul etmek zorundayız ki kendi siyasi mecrasını, kendi siyasi kadrosunu henüz yerine oturtabilme imkanına kavuşamadı. 

Sayın Cumhurbaşkanı maharetli ve kuralsız bir rakiptir. Bunun gibi bir rakibi de ilk defa tecrübe ediyoruz. Efendim İYİ Parti’nin saflarına memleketin milletin kötü yönetildiğine inanan kariyeri parlak bürokratlar girmesin, istikbal vadeden öğrenciler gelmesin, saygın esnaf, parmakla gösterilen iş adamları bu saflarda rahatlıkla siyaset yapamasın diye partimizi biz siyasi terör parantezine almaya teşebbüs etti. 

Kısmen başardı. Öyle dehşetli bir parantez oluşturdu ki itamı altında kaldığımız terör söylemin iftiraları altında tutmaya çalıştıkları bu terör parantezinin bize ve size yaşattığı şudur; bunlar terörist dediği andan itibaren rakibin bize yaşatacağı şey saygın iş adamları gelmekten korksun, bölgenin itibarlı esnafları gelmekten çekinsin, memleketin milletin geleceğine tecrübeleriyle katkı sağlayacak bürokratlar tecrübelerini paylaşmaktan itina etsin, memleketin yarınları için proje oluşturacak ve bu projeleri takdim edecek hocalar buralarda görünmekten çekinsin, istikbalinde millete hizmet edeceğim diye geleceği parlak olan çocuklar da acaba bizi işe alırlar mı diye endişe etsin ve İYİ Parti’nin saflarına gelmesinler diye bizi bir terör parantezine aldı. Bu Tayyip Bey’in kuralsız ve maharetli bir rakip olduğuna işarettir. Siyaset rekabet işidir. 

Biz AKP’li arkadaşlarımızın düşmanı değiliz. Biz onların rakipleriyiz. Sayın Cumhurbaşkanı’nın hasmı değiliz. Elinden memleket hizmetini görmek iddiasıyla başladığı bu sevdayı harama, yalana teslim ettikleri için, milletine verdikleri sözleri unuttukları için, yolun başında taşıdıkları idealizmi yolun sonunda unuttukları için, yolun başında tevazuyla başlayıp yolun sonunda kibre teslim oldukları için biz millet emanetini teslim alacağız, kararlıyız. Her şeye rağmen siyasete bir seviye, tenkine bir üslup, memleket millet derdine yeni bir siyasi diskur hediye ediyoruz. Biz memleket meselelerini konuşurken kavga etmeden, hakaretle buluşturmadan, nezaket ve zerafetimizi kaybetmeden yanlış yaptıklarını diyebiliyoruz. 

Dolayısıyla bu bizi millet gözünde her geçen gün daha itibarlı, adil, merhametli hale getiriyor. Geçen hafta Rize’deydim. Sayın Cumhurbaşkanı’nın misafiriyim diye konuştum. Rizelilere biz Cumhurbaşkanı’nı dinlendireceğiz dedim. 20 sene memleket, millet yükü çekmek zor iştir. Bu yükü adaletle çekmek daha zor iştir. Yolun başında parmağınızdaki yüzükleri gösterip bundan başka malım yoktur diye başladığınız idealizmin yolculuğunu saraylarda bitirdiğiniz için biz sizden memleketi teslim alacağız. Biz yolun başında makam arabalarını satıp, lojmanları elden çıkarıp, milletle beraber fakir sofralarında oturacağız sözünü verip sonra 150-200 arabayla Cuma’ya gittiğiniz için sizden memleketi teslim alacağız. 

Yolun başında hazineden çalmayacağız, torpil yapmayacağız diyip bugün mezar yerlerinde bile torpile ihtiyaç duyduğunuz için memleketi sizden teslim alacağız. Verdiğiniz sözleri unuttunuz, vadettiğiniz Türkiye’yi kuramadınız. Biz tek adamlığın partisi değiliz. Ayasofya’nın açılması konusunda kızdık kabul ettiniz. Verdiğiniz sözü elbet tutacaksınız. Bizim asıl kızdığımız Fatih Sultan Mehmet’e verdiğiniz sözden önce kendi milletinize verdiğiniz sözleri tutmadınız.”
Burak KOÇ

Editör: TE Bilisim