CHP Genel Başkanı Kemal Kıçılaroğlu bugün bölgede. Kılıçdaroğlu ile sohbet ettik. Nasıl bir Türkiye planlıyor:

Güçlü bir demokrasi saygın bir eğitim, bir toplumsal barış, kimsenin kimliği, inancıyla ilgilenilmeyen herkesin yaşan tarzına saygı gösteren bir Türkiye, hiç kimsenin düşüncelerinden ötürü yargılanmadığı, gençlerin sabahın beşinde kapılarının çalınıp gözaltına alınmadığı bir Türkiye planlıyoruz. Bunu dostlarımızla beraber yapacağız. Çünkü bütün dostlarımız güçlü, saygın bir Türkiye istiyorlar.

RİZE’DE YAPILACAK ÇOK İŞ VAR

-Çay kanununu biz çıkaracağız. Üretici gerçek fiyatta çayını satacak.

-Çayın başkenti Rize ithal çayda Türkiye birincisi. Buna son vereceğiz. Hakkınızı biz koruyacağız.

-Dereler kurutuldu. Kayalar indirildi. Ormanlar yok edildi. Bunlara son vereceğiz.

-HES’ler Karadeniz’in sonunu getiriyor. Sel ve heyelanlar bunu gösteriyor.

-Sahiller betonlaştı. Dere yataklarına binalar yapıldı. Karadeniz özelliğini kaybetti. Yapısal bir dönüşüm ile bu sorunu çözeceğiz.

-Yeşil yol gerekçesi ile yaylalar özelliğini kaybetti. Şimdi çim ekiyorlar. Allah akıl fikir versin.

-Dedenizden, babanızdan size miras ata yadigârı yaylalar ve mezralar elinizden alınıp, devlete tescillendi. Biz sahiplerine teslim edeceğiz.

-Tapu Kadastro çalışmaları adı altında, köylerin yüzde 40’i ormana tescil edildi. Köylü, kendi arazisinde işgalci konumuna düşürüldü.

-Karadenizli, kendi arazısı yüzünden mahkûm ediliyor. Yargılanmayan, ceza almayan kalmadı. Bunlara son vereceğiz.

-Rize’de hayvancılık ağır darbe aldı. Rize, özel peynir çeşitleri ve et işleme çeşitleri (özellikle kavurmasıyla)ile ünlüdür. Rize’de de yakın bölgelerden temin edilecek süt ve et ile süt ve et işleme tesisleri geliştireceğiz.

-Rize’yi bitiren, sebze ve meyveleri yok eden vampir kelebek sorununu çözemediler..

-Rize’de Yayla ve kış turizm geliştirmek gerekiyor.

RİZE’DE İHRACATA DÖNÜK SİLAH SANAYİNİ GELİŞTİRME İMKÂNI BÜYÜK

-Yerel rant baskısına direnemeyen dere yatakları mutlaka özgürleştirilmeli, yapılaşmadan arındırılmalı, üstü kapatılan derelerin açılmalı.. Kent içinden geçen dereler üzerinde var olan köprüler ve alt yapı tesisleri bilimsel veriler temel alınarak yenilenmeli, suyun doğal akışını kolaylaştıracak, engel oluşturmayacak biçimde yapımları sağlanmalıdır

 Rize’de liman var, ilgi yok. Limanı geliştirmek, Karadeniz’de yanaşacak iskele arayan yabancı kuruz gemilerini Rize’ye çekmek şart. Rize yabancı kuruz gemilerinin yolcularının ilgisini çekecek özelliklere sahip.
- Rize dolaylarında bıçak ve silah yapımı geleneksel metal işleme sanatıdır. Bu geleneksel sanatı günümüz talebine yöneltmek gerekir. Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın desteği ile Rize’de ihracata dönük silah sanayini geliştirme imkânı büyük. Geleneksel bıçak sanatı ustalarının güçlerini birleştirerek, yeni tasarımlarla ihracata dönük küçük metal işleme sanayi geliştirilebilir.

SU VE TARLA PROJELERİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ

Devletin kaynaklarından nerelere ne kadar kullanıldığı, ödenen vergilerin nereye harcandığının bilinmediğini, buna karşın israfın görüldüğünden daha fazla olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu:

"Baba ile işsiz çocuk yüz yüze bakamıyor. Baba çocuğuna harçlık veremiyor. Konteynerlerden beslenen milyonlar var bu ülkede. Yarın sandık kurulacak. Olmaz falan değil. Gelecek bu sandık. Sizden tek isteğim, sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyarak oy kullanın kardeşim. Benim sorumluluğum var, doğru ama sizin de sorunluluğunuz var. Seçileni ben seçmiyorum, siz de seçiyorsunuz. Sadece ben oy kullanmıyorum, siz de oy kullanıyorsunuz. Ahlaktan yana, temiz siyasetten yana, alın terinden yana, istihdamdan yana, üretimden yana, ihracattan yana, onlardan yana oy kullanın. Bakın, şunu da rahatlıkla söyleyeyim. Eğer bir ülkeyi yöneten kişinin mal varlığı dolayısıyla egemen gücün lideri tarafından tehdit ediliyor ve karşılığında ses çıkarmıyorsa, burada bir sorunumuz var demektir."

KABAHAT VATANDAŞTA DEĞİL BİZDEDİR

CHP'nin bugüne kadar iktidar olmadığı yönünde eleştiriler yapıldığını belirten Kılıçdaroğlu, "Doğrudur. Kabahat vatandaşta değil, kabahat bizde kardeşim. Sen vatandaşa gittin, çayını kahvesini içtin, derdini dinledin, ayağına gittin de sana oy mu vermedi? Oturdun, Ankara'da tumturaklı laflar ettin, 'Niye oyumuz artmıyor?'. Artmaz kardeşim." diye öz eleştiri yapacak..

Şimdi mahalle mahalle, köy köy, sokak sokak gezdiklerine işaret eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Esnaftı, kapıcıydı, apartman görevlisiydi, minibüs şoförüydü, taksi şoförüydü, kamyon şoförüydü, sanayiciydi, tüccardı, esnaftı, her bir sosyal kimliğin sorunlarına eğiliyorum. O sorunları çözmek boynumun borcudur. Biz Millet İttifakı olarak bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz, bu ülkeye huzuru getireceğiz, bu ülkeye barışı getireceğiz, bu ülkeye öğretimi getireceğiz, bu ülkede siyasetçi nasıl hesap verir, onun örneğini getireceğiz. Yeni bir süreci başlatacağız. Yeni bir süreç, ahlaklı bir süreç, adaletli bir süreç. Bu olmadığı takdirde devlette çürüme başlar. Liyakat önemlidir devlette. İşi ehline vereceksin. İşi ehline vermediğin takdirde olmaz, orada savurganlık olur. Devlet yönetiminde partizanlık olmaz."

CHP İKTİDARINDA KİMSE YATAĞA AÇ GİRMEYECEK

CHP'nin yönettiği beldede bir çocuğun yatağa aç girmemesi için çaba gösterdiklerini, bu anlayışı tüm Türkiye için istediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bizim devlet anlayışımız budur. Biz bunu Türkiye genelinde yapmak istiyoruz. İttifakın varlık nedeni de budur. Demokrasi. Beraber, birlikte yeniden inşa edeceğiz. Huzur içinde yaşayacağız, insanların siyasi görüşleri farklı olabilir, siz saygı duymak zorundasınız. İnsanlar sizi eleştirebilir, saygı duymak zorundasınız. Akıl akıldan üstündür, belki birisinin söylediği doğrudur, sizin aklınıza gelmemiştir. Vatandaş eleştirirken oradan ders çıkarırsınız. 'Demek bir yanlışım var' dersiniz. Her ağzını açanı yakalayıp hapse atarsanız, orada demokrasi olmaz. Düşünce özgürlüğü olmaz. Bunların sağlanması lazım. " diye konuştu.

* Sizlere hizmet edeceğim. Siyaset zenginleşme aracı değildir. Siyaset cep doldurma işi değildir. Siyaset halka hizmettir. Halka hizmettir. Bu güzel ülkeye huzuru ve bereketi getireceğim. Kavgayı bitireceğim. Herkes evinde huzur içinde yaşayacak. Çok sorunlarımız var biliyorum.

ÜRETEN BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ

* Büyük sorunlar var biliyorum kasada para kalmadı biliyorum. Ama unutmayın ben maliyeciyim. Tam 27.5 yılımı devlete verdim.

* Vergi nasıl toplanır bütçe nasıl yapılır, para nasıl harcanır, tasarruf nasıl yapılır, israf nasıl önlenir bunların hepsini biliyorum. 13 tane uçak mı var? Satacağım onları. Lüks arabalar mı var? Satacağım onları.

* Bir kişi 3 yerden değil 5 yerden değil 11 yerden aylık alıyorsa bitireceğim bunların tamamını. Bu güzel ülkeye adaleti getireceğim.

* Adaletin olmadığı yerde evlerde huzur yoktur. Adaletin olmadığı yerlerde fiyatları alabildiğine gider, birilerinin sarayında lüks vardır. Hiç endişeniz olmasın.

..Üreten Türkiye, zenginleşen Türkiye neden diyoruz? İşsizliği bitirmek için. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Uyuşturucunun, boşanma davalarının, toplumsal uyumsuzluk mu bakın arkasında işsizlik var.
İşsizlik sorununu çözme konusunda açık iradesini koyan tek parti CHP’dir.
Atatürk’ün güzel bir sözü var. Savaş meydanlarında kazanılan zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça Türkiye bağımsızlığını kazanamaz.
Sosyal demokrat olarak düne kadar paylaşmaktan söz ederdik. Şimdi kuralı değiştirdik. Önce üreteceğiz, sonra hakça paylaşacağız

MUHAFAZAKÂR VATANDAŞLARIMIZIN HAKLARININ GÜVENCESİ DE BİZİZ

Cumhuriyet Halk Partisi lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, PolitikYol Genel Yayın Yönetmeni Ali Haydar Fırat’a ve Yayın Koordinatörü Murat Aksoy’a gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kılıçdaroğlu, muhafazakâr vatandaşların yeni iktidar döneminden endişe duymaları yönünde algı oluşturulduğunu ifade ederek; “Bu konuda kimsenin endişesi olmasın. Onların haklarının güvencesi de biziz” dedi.

CHP lideri, gündemdeki adaylık tartışmalarının ülkenin ve toplumun değil, halka söyleyecek sözü kalmamışların yapay gündemi olduğunu düşünüyor.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken tarihsel sorumluluklarının farkında olduklarını ifade ederken, temel amaçlarının da “Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak” olduğunun altını çiziyor.

CHP lideri, “Tek adam rejimine karşı çıkan, o rejimi değiştirecek güce ulaşmış bir ittifakta tek kişinin belirleyici olmasını beklemek kendi kendimizle, savunduğumuz ilkelerle çelişmek olur” yorumunu yapıyor.

Röportaj: Osman YAZICI

Editör: TE Bilisim