Gedikli, “15 Temmuz 2016, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içine yıllar yılı sızdırılımış kritik noktaları ele geçirmiş dar ama etkin görevlerde bulunan bir kadronun Türkiye Cumhuriyeti’ni işgal ve emperyalist güçlerin emrine sokmak için harekete geçeceği o kara gece. 15 Temmuz’a kadar tüm hazırlıklarını tamamlamış yıllarca ilmek ilmek bu geceye hazırlık yapan emperyalist güçlerin taşeronu olarak içimize kamufle edilmiş Fetullahçı Terör Örgütünün harekete fiilen geçmiş olduğu o kara geceye kadar gerçek yüzlerini gizleyip takiye yapan ama o gece ne derece cani ve hain olduklarını tüm Dünya’ya gösteren bir grubun kalkışması sonucu, Türk Devleti’nin, Türk Aklı’nın ve de Türk Milleti’nin karşı harekata geçerek İstikbalimize göz diken varlığımıza ise diş bileyen alçakların püskürtüldüğü bir gecedir. Fettullahçı terör örgütünün yıllar boyunca devlete sızarak yerleştiği, önemli stratejik ve kritik noktalara yığınak yaparak devlet ve milletin kılcallarına kadar nüfuz ettiği bu hain alçak sinsi terör örgütün; Türk Milleti’nin Anadolu’daki son devletinin yıkımı için yıllar boyu gizli ve sinsi bir hazırlık yaptığı, bu gizli ve sinsi yapılanması ile birlikte ise TSK, emniyet, yargı, bürokrasi, medya, iş dünyası, üniversite ve siyasete yuvalanmış olan FETÖ’nün, Türkiye’yi tıpkı bir ahtapot gibi sararak Türk Devleti’ni ele geçirilebileceklerini sandıkları o gece.” dedi.

NE BÖLÜNECEK MİLLETİMİZ, NE DE YIKILACAK BİR DEVLETİMİZ VARDIR

Gedikli, şunları kaydetti: “O kara gece de kurt postuna girmiş çakallar Türk Milleti’nin geleceğini ipotek altına almak için saldırmış ve son kozlarını da ortaya koymuştu lakin unuttukları bir şey vardı. Türk Devleti ile iç içe girmiş kadim Türk milleti. 15 Temmuz gecesi Türk Milleti 5000 yıldır olduğu gibi tekrar bir destan daha yazmış ve çakallara gerekeni yapmış yapmaya da devam etmektedir. Bu geceden sonra; Dünya bir kez daha tekraren anlamıştır ki, Türk milleti hiçbir zaman yenilmeyecek, Türk devleti hiçbir zaman yıkılmayacaktır. Bu vesile ile o gece destan yazan Türk Milleti’mizle geçmişte olduğu gibi bugünde gurur duyuyor, Şehitlerimize Allah(c.c)’tan rahmet gazilerimize ise uzun ömürler diliyoruz. Milliyetçi Ülkücü Hareket olarak her daim konu vatan ve millet olunca fedakârlıkta sınır tanımayacağımıza ve her daim dimdik ayakta ve hazır olacağımızı tekraren hatırlatıyor, Ülkücülüğün en kutlu vasıf, Ülkücünün ise en şuurlu varlık olduğu bilinciyle biliyoruz ki; bizim ne kaybedecek vatanımız, Ne bölünecek milletimiz, Ne de yıkılacak bir Devletimiz vardır. Geçmişten geleceğe biliyoruz ki; milletimizin kaderi ne ise, devletimizin de kaderi de odur!”

Editör: TE Bilisim