Cora, “Türkiye ile Libya arasında geçtiğimiz yıl imzalanan ve yürürlüğe giren deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakat muhtırasıyla iki ülke arasındaki ilişkiler tarihi seyrine uygun bir şekilde gelişti. Bu nedenle iki ülke arasındaki tarihi, sosyal,  siyasi ve ekonomik ilişkiler dikkate alındığında buradaki darbeci bir yapının meşru hükümete yönelik dış destekli ayaklanması kabul edilir bir durum değildir. Bu manada Libya’da barışın tesisi, istikrarın sağlanması Türkiye açısından çok önemlidir.” dedi. 

Zaruri  Bir Durumdur

Cora, Türkiye’nin her türlü tedbiri almak zorunda olduğuna vurgu yaparak şunları kaydetti: “Türkiye’nin milli çıkarlarına yönelik her türlü tehdit ve güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde her türlü tedbiri almak, Libya’daki gayrimeşru silahlı gruplar ile terör örgütleri tarafından Türkiye’nin Libya’daki menfaatlerine yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı güvenliği idame ettirilmesini sağlamak zorundayız. Libya halkının bu süreçte ihtiyacı olan insani yardımları ulaştırmak, Libya ulusal mutabakat hükümeti tarafından talep edilen desteği sağlamak, bu süreç sonrasında meydana gelebilecek gelişmeler istikametinde Türkiye’nin yüksek menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlememiz zaruri bir durumdur. Bu kapsamda genel kurula sunulan Cumhurbaşkanlığı tezkeresini oy çokluğu ile kabul ettik. Hayırlı uğurlu olsun. “
 
Editör: TE Bilisim