RAKİPLERE BAYBAY ŞAMPİYONLUĞA HAYHAY

Hem Sivas hem de Giresun maçlarında dört puanlık kayba neden olan "kar"ın ağrısı bu kez NEF Stadyumu'nda nükseder mi diye endişeye kapılmadık değil.

Nitekim kontak kapatılan Galatasaray maçının ilk yarısında lapa lapa yağan karın soğuk yüzüne nazire yaparcasına futbol ve pozisyon anlamında donakalan Trabzonspor bizde hem hipertansiyon hem de majör depresif bozukluk etkisi yarattı. 31'de penaltıyla gelen Alexandru Cicâldău'nun golü sinir katsayımızı iyice artırdı. Şampiyonluğa oynayan bir takımdan bu kadar pasif ve kötü futbol beklemek fili zıplatmakla eşdeğerdi.

Hamşik'in "ince belli" bardak misali kırılganlığından yedek kulübesinde soğuk terler döktüğü maçta sahaya sürülen futbolcular arasındaki bağlantı kopukluğunu gidermek için ivedilikle operatör devreye girmeliydi. Nitekim teknik direktör Abdullah Avcı'nın müdahalesi gecikmedi. Maçın ilk kırk beş dakikasında penaltıya sebebiyet verip sarı kart gören Denswil ve sürekli top kayıpları yapan Berat ikinci yarıda esamileri okunmayan oyuncular oldu. Onların yerinde "bücür joker" Siopis ve "geleceğe ayna tutan" Ahmet Can Kaplan vardı. Bu hamle maçın kader anıydı. İki futbolcu da gerek defansta gerekse orta alanda narkoz etkisi yaratıp Galatasaray'ın devrelerini adeta çökertti. Bundan sonrası ise Bermuda Şeytan Üçgeni'ne kaldı. İlk devrede şekerleme yapan Nwakaeme, Visca ve Bakasetas üçlüsü ikinci bölümde ayık olunca goller şipşak geldi. Önce Bakasetas'ın ışık hızıyla filelerle buluşan füzesi, çok geçmeden Visca'nın klasik akıl dolu vuruşuyla Trabzonspor'da siftah yaptığı golü... Bu arada Uğurcan Çakır'ın kritik pozisyonlarda yaptığı "süper ötesi" kurtarışları da es geçmemek lazım. Galatasaray'ın fişini çeken gollerle final yapan "Bir İstanbul Masalı" filminin ardından bordo mavililer rakiplerine "baybay" derken şampiyonluk için de "hayhay" mesajı gönderdi.

İYİ Kİ VARSIN ERTUĞRUL DOĞAN

Trabzonspor sonuçsal manada iyi giderken hiç kimse öküzün altında buzağı aramasın. Yok takım kötü oynuyor, yok Abdullah Avcı sistemini henüz oturtamadı, yok futbolcular arasında kopukluk söz konusu, yok Trabzonspor bu yükü kaldıramaz ve tökezler... Yok devenin hörgücü! Bu algısal zehri Trabzon'un üzerine eken mahfiller bilsinler ki, 38 yıllık şampiyonluk özlemi (Şike sezonu hariç) bu sene ya bitecek ya bitecek! Lamı cimi yok bunun! Trabzonspor'un bu sezon Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray gibi ezeli rakiplerini açık ara farkla ipe dizip bertaraf etmesi yönetim-teknik heyet uyumu ve akılcı transfer politikasının semeresidir. Geçen dönem kulübün başkan yardımcısı olan ve yeni yönetimde asbaşkanlık görevini üstlenen Ertuğrul Doğan ve Başkan Ahmet Ağaoğlu'nun yanı sıra kulüp yönetiminin kolektif çalışması da şu ana kadar elde edilen sonuçlarda büyük etken.

Asbaşkan Ertuğrul Doğan'a kocaman puntolarla farklı bir parantez açmak istiyorum. Özverisi, ekip ruhu anlayışı, babaç yaklaşımı, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ve rasyonel çalışma prensibi ile Trabzonspor'un marka değerini üst seviyelere çıkaran Doğan sayesinde bugünlerde "Fırtına" şampiyonluk yürüyüşünü gümbür gümbür sürdürüyor. Trabzon iş dünyasının elit isimlerinden biri olan Ertuğrul Doğan kulüp personeli arasında da hem bir psikolog hem de ara bulucu rolüne soyunmuş (Teşbihte hata olmaz). En ufak bir sorunda devreye giriyor, maddi ve manevi yönden personeline sahip çıkıyor, onların tüm sıkıntılarını çözmek için uğraş veriyor. Trabzonspor'un transfer haritasında öncü rollerden birini de Doğan üstlenmiş. Onun son dokunuşları sayesinde Trabzonspor bugünlerde şampiyonluk özlemiyle yanıp tutuşuyor. Sayın Doğan, iyi günde kötü günde her zaman yanınızdayız. Sizden Allah razı olsun ki Trabzonspor'u bu günlere getirdiniz, şehrin üzerindeki kara bulutları dağıttınız, insanların asık yüzlerini güldürdünüz ve güldürmeye devam ediyorsunuz. Siz meyve veren ağaçsınız. Teşekkürler Ertuğrul Doğan. İyi ki varsın.

UĞURCAN’IN TILSIMI

Lider olmak emek ister, özveri ister, detaylara fazla kapılmadan özünde yaşama hissi uyandırır. Bazen İsmail gibi kurban olmayı, bazen Yusuf gibi kör kuyulara atılmayı, kelle koltukta yaşamayı gerektirir. Karanlık geceyi vaktinde uyandırabilecek, güneşi ninnilerle uyutabilecek anlarda liderlik vasfı ön plana çıkar ya Uğurcan Çakır da işte böyle anlarda çıktı Galatasaray maçında sahneye. Rakip önde iken Berkan'ın şutunda ters ayakta yakalanmasına rağmen yaptığı müthiş refleks olmasaydı skorun 2-0 olması işten bile değildi.

Maçın son anlarında Babel'in iki vuruşunu sakatlanma pahasına da olsa süper ötesi bir hareketle önlemesi Uğurcan Çakır'ın nasıl bir yetenek olduğunun vesikasıydı. İnanın onun yerinde başka bir kaleci olsaydı bugünlerde değil coşku yaşamayı belki de ağıt yakıyor olacaktık. Bu maçın kazanılmasında aslan payı Uğurcan'a ait. Hele maçın bitiş düdüğüyle, kader birliği yaptığı takım arkadaşlarıyla sevinç çığlıkları atarak galibiyeti kutlamaları yok mu, işte zemheri ayazında buz kesen geceyi ısıtan en sıcak enstanteneydi bu. Uğurcan Çakır bu ligin çok çok üzerinde bir kaleci. Dünyanın en büyük kulüplerinden birinde rahatlıkla oynayabilecek meziyetlere sahip. Şunu bir kenara not edin, Uğurcan bu sezon sonunda yuvadan uçar. Tabii ki gönlümüz kalmasından yana... Uğurcan'daki tılsım Trabzonspor'un Galatasaray maçında galip gelmesini sağladı. Ve umarız bu tılsım şampiyonluk yolunda bordo mavili ekibe rehberlik eder.

HAYATININ GOLÜ

Alanyaspor'da iken Trabzonspor'a attığı muhteşem golle hafızalara kazındı. O gol belki de Trabzon'a geliş biletiydi. Ülkesinin Yunanistan olması ne siyasi ne de coğrafi bir engeldi. Bakasetas Trabzon'a ayak bastığında kırk yıllık Trabzonlu olduğunu hissetti. Şehir halkı onu bağrına bastı. Yalnız oynadığı futbolla değil sempatik hareketleri ve çakır gözleriyle de kendini kısa zamanda sevdirdi. Trabzon'a ve Trabzonspor'a ısındıkça sirtaki ile kolbastıyı harmanladı.

Bu arada futbolunu da aynı düzlemde geliştirdi. Attığı gollerle tribünleri ayağa kaldırdı, hırsıyla takımına motivasyon kaynağı oldu. Beşiktaş maçında yaşadığı talihsiz sakatlık futboluna sekte vursa da azmi ve enerjisiyle, bordo mavili camianın desteğiyle sahalara planlanan süreden önce döndü. Trabzonspor'da Cornelius'tan sonra en fazla gol atan futbolculardan biri de o. Sakatlık sürecinde gol orucunda ve büyük bir baskı altındaydı. Giresunspor maçının son saniyelerinde kazanılan ve biri tekrar edilen iki penaltıyı gole çevirememesi örselenmiş duygularını canlandırdı. Beynini kemiren yıkım Galatasaray maçında attığı süper golle yerini zafer sarhoşluğuna bıraktı. Bu, kendi deyimiyle "hayatının golü" idi. Nitekim maçtan sonra da bu yönde açıklama yaptı. Evet, Bakasetas artık bizden biri... Ve belli ki hiçbir yerde bulamadığı huzuru Trabzon'da buldu. Vatandaşı Siopis'in gelişiyle de mutluluğu tavan yaptı. Şampiyonluk hikayesinin ana karakterlerinden bir de o... Onun adı Anastasios Bakasetas!

ŞAMPİYON BOZKURTSPOR

Akpınar Mahallesi Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile Akpınar Mahalle Muhtarlığının ortaklaşa düzenlediği futbol turnuvası gerçekten tam bir şölen havasında geçti. Turnuvada şampiyon Bozkurtlar ve ikinci Simbaspor olmuşsa da gerçek şampiyon katılan tüm takımlar ve karda kışta seyretmeye gelen futbolseverler olmuştur. Akpınar Mahallesinden 9 takımın katıldığı,3 ay süren turnuvaya Dernek Başkanı ve aynı zamanda Trabzonspor Yönetim Kurulu Üyesi Coşkun Öztürk, Mahalle Muhtarı Nurettin Demir, çok büyük destek verdi. Karnaval havası içerisinde geçen maçları çok sayıda Akpınarlı futbolsever takip etti. İş insanı, İnşaat Mühendisi Mustafa Öztürk’ün de katkıda bulunduğu turnuvada normal süresi 4-4 biten final maçında penaltı atışları sonucu rakibi Simbaspor’u 5-4 yenen Bozkurtlar şampiyon olarak kupaya uzandı.

Dermek Başkanı Coşkun Öztürk düzenledikleri turnuva ile mahalle gençleri arasında birlik ve dayanışma, yardımlaşmayı geliştirmeyi amaçladıklarını belirterek, “Turnuva boyunca çok heyecanlı ve zevkli maçlar izledik. Mahallemizden futbolseverler maçlara çok büyük ilgi gösterdi. Yaklaşık 3 ay süren maçlar sonucu şampiyon olan Bozkurtlarspor’u ve turnuvaya katılan diğer takımlarımızı tebrik ediyorum. Mahalle muhtarımız Nurettin Demir ile emeği geçen tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum ”ifadelerini kullandı.

ASLAN FIRTINADA YOLUNU BULAMADI

Zor bir mücadele ve çok önemli bir galibiyet.  Öncelikle şunu söylemek istiyorum. İlk yarıda çok kötüydük ama ikinci yarıda çok daha güzel oynadık. Altın değerinde bir maçtı ama 1-0’dan 2-1’e çeviren Trabzonspor galibiyetle ayrılmayı bildi. İkinci yarının sonunda Bakasetas ve Visca’nın golleriyle yeniden umutlandık. Kim ne derse desin maçın adamı Uğurcan Çakır’dı. Uğurcan Çakır’ın kurtarışları bizi galibiyete taşıdı. İlk yarıya gelince rakip önde baskı yaparak bizi oynatmadılar. Berat Özdemir’de iyi oynayamayınca hoca çıkardı Berat’ı, doğrusu da buydu zaten. Edin Visca iyi performans sergiledi ve derbide ilk golünü atarak rakibimizin fişini çekmiş oldu. Hüseyin Türkmen’in yerine oynayan Ahmetcan’ı performansından ötürü tebrik ederim.

Bu sevinci bize yaşatan Abdullah hocamı ve kalecimiz Uğurcan Çakır’ı tebrik ediyorum. Bu maçla birlikte Ahmetcan’ı da kazandık. Biz eski Nwakaeme’yi sahada görmek istiyoruz. Allah'ın izniyle yolumuza çıkan engelleri tek tek aşıp şampiyon olacağız. Abdullah hocama ve öğrencilerine ayrıca tüm Trabzonspor taraftarlarına bu haftaya kadar takımımızı yalnız bırakmadıkları için çok teşekkür ediyorum. Teknik ekip, tüm futbolcular, taraftarlarımiz ve TRABZONSPOR YÖNETİMİ olarak hep birlikte kenetlenip tek yürek olacağız. Ve mutlu sona ulaşacağız. (EFE KAAN ÖZTÜRK)