Bugün Ramazan-ı şerife bir kez daha merhaba dedik. Bilindiği üzere ramazan ayı, bolluk, bereket ve kardeşlik duygularının zirve yaptığı, Allah’ın lütfettikleriyle zengin gönül soframızın insanlığa açılması gereken bir ayıdır. Bu ramazanın geçmiş yıllarda gördüğümüz İslama yakışmayan bazı tutum ve davranışlardan uzakta dostluk ve gönül huzuruyla başlamış olduğu ümidini taşıyoruz.  

Bazılarımızın yaşantımıza ait pek çok geleneksel yaşam şekli olarak algıladığı konulardan birisi de ramazan oluyor. Halbuki ramazan dini bir vecibedir, geleneksel bir ritüel değil. Bu kutsal ayın sadece aç durmak şeklinde yorumlanma hatasında bulunulması nedeniyle gerçek mahiyetinden uzaklaşılıyor. Kardeşlik rüzgarı esmiyor, estirilemiyor. Bu rüzgarın gönüllere ferahlık vermesi istenmiyor.

Neden her ramazanda pazardaki maruldan, kasaptaki ete kadar her şeyin değeri değişiyor? Aksine, Ramazanda her şeyin daha da ucuzlaştırılması gerekmiyor mu? Örneğin yıl boyunca bir kilo ete olan hasretin dindirilmesi gerekmez mi? Bir pide nedir ki, ahali kasap kedisi gibi fırınlardan burunlarına pide kokusu çektirilerek avutuluyor? Neden ramazan yardımları daima aynı kişilere yöneltiliyor? Fakir fukaranın kapısına bereket ayından bir şeyler neden düşmüyor, düşürülmüyor?

Elbetteki bu tüme şamil bir durum değil. Pandemi ile gelen yaşam değişikliklerimizden ramazanlık yardım dağıtım geleneğinin de değişime uğradığını görüyoruz. Yıllardır yaptığımız bir yardım şeklinin yaygınlaşmaya başladığını görmek bizi mutlu ediyor. Özel şahıslar tanıdıkları ve güvendikleri marketlere belli limitli kartlar bırakıyor ya da hesap açtırıyor. Gereksinim içerisindeki vatandaşta buralardan gereksinimini karşılama yoluna gidiyor. Yardımı verende, alanda bir birini görmüyor. Kısacası İslama uygun bir yardım sağlanıyor. Umarım ve dilerim istismar edilmez. Her şeyi kolayca istismar ediyoruz da.

Pandemi sürecinin giderek ağırlaşmasına parallel yaşam mücadelesi de ağırlaşıyor. Bu nedenle ağırlaşan geçim şartlarını da dikkate alarak etrafımızda yardıma muhtaç kardeşlerimize yardımda daha cömert davranalım. Tutum ve davranışlarımızda daha hassas olalım, din, dil, ırk ve parti ayrımı yapmaksızın yapılacak ibadetler ancak değer bulur. Unutmayalım ki, ramazan ayı, bolluk, bereket ve merhametin zirvede yaşandığı bir aydır. Hayırlara vesile olur inşallah!..