Türklerin bu kandırılma tarihi, beni hem güldürmüş hem de derin düşüncelere salmış. Nasıl kandırıldık!

Ülkemizdeki FETÖ hareketi temizlendi mi? Hayır, maalesef tamamen temizlendi diyemeyiz. 15 Temmuz'un üzerinden 1 yıl geçti ve şuana dek elde ettiklerimiz buz dağının görünen yüzü bile değil.

Zira, kısmen de olsa paralel devlet yapılanmasının bazı aktörleri hala o kurumlarda görevli durumda.

Peki ya kripto FETÖ’cüler?

Onlar hala rol yapıyorlar, kendilerini iktidar partisinin neferiymiş gibi göstermeye çalışıyorlar.

Oysa; FETÖ yapılanmasının 15 Temmuz öncesi tarihine baktığımızda bu aktörler önemli roller oynamışlar.

Senaryo onların işi, zira her rolü rahatlıkla oynayabilirler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, saklanan bu ikiyüzlü vatan hainlerini devletin bütün organlarından temizlemelidir.

Kimin ne yaptığının araştırılması tabii ki çok gerekli ve muhtemelen araştırılıyordur. Nitekim, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu; "Biz FETÖ ile mücadelemizi bitirdik mi, ben söylüyorum bitmedi. Hala kamunun içerinde FETÖ ile mücadele ettiğimiz güvenlik kuvvetlerimiz içerisinde gruplar var ve mücadelemiz sürüyor" dedi. Devlet mekanizmasının FETÖ terör örgütünden arındırılması şarttır. Bunlar, belli bir ideolojileri olan sürekliliği olan örgütlerdir. Tek eylem yapıp dağılan örgütlere benzemezler. Batı dünyasının hizmetinde olup,  ülkemizde saklanan bu kripto FETÖ’cüler mutlaka bulunmalıdır.

 Yurtdışına kaçan FETÖ'cüler,

FETÖ'nün beyin takımından olan en önemli isimler yurtdışına kaçtı.

Dünyanın hemen her yerine dağılmış durumdaki FETÖ üyelerinin en cazip ülkesi Almanya.

FETÖ'cüler için adeta bir sığınma üssü olmuş burası; işadamı, asker, hukukçu, gazeteci gibi unvanları olanlar var.

Almanya’ya iltica eden kariyer sahibi bu isimler; Türkiye’ye karşı propaganda faaliyetlerinde içindeler.

Almanya, Türkiye’nin kullandığı FETÖ terör örgütü ifadesinden oldukça rahatsız.  Onlar için FETÖ terör örgütü sadece  “Gülen Hareketi” Masumlar yani.

Benim gördüğüm o ki; Almanya, adeta FETÖ’nün cennet ülkesi durumunda, nitekim 15 Temmuz öncesinde zaten var olan destek, 15 Temmuz sonrası katlanarak büyüyor. Zira; FETÖ’nün Almanya’da onlarca eğitim kurumu bulunuyor. Bu okulların temelinde, örgütün Türkiye aleyhtarı hedefleri olduğu inkar edilemez.

Alman medyasında;  her ne hikmetse, ana haber bültenleri adeta Türkiye’deki iç politik haberlerle başlıyor. Türkiye adeta taraf haberlerle linç ediliyor. Alman toplumunun üzerinde ister istemez Türkiye ye karşı bir önyargı oluştu, bununla birlikte Türkiye tatillerini başka bir ülkeye Yunanistan’a yapıyorlar artık.

Alman medyasın hedefi de buydu zaten, yurtdışına kaçan FETÖ’cülerde bu tür haberlere çanak tutuyorlar. Bunların birçoğu hala ülkemizdeki faaliyetlerini vekil vasıtasıyla yürütüyorlar. Trabzon-Bayburt ve Gümüşhane bölgesinden sorumlu bir FETÖ’cü övünerek diyor ki; „sırf Trabzon Kalkınma Mahallesi’nden 4,5 milyon Dolar himmet parası topladık, Türkiye Cumhuriyeti devleti maliyesi o miktarda vergi toplayamamıştır oradan.“ Trabzonlu olduğumu söyleyince ona, bunları anlattı bana, daha başka durumlarda var, kanım dondu adeta. Sonraki yazılarım da onları da yazarım belki!

Ah Ah! Neden bunlara her istediklerini verdik?

İşte bütün bu olup bitenlerden sonra; Ankara’da Nihat Genç abimle buluştum; bana ilk sözü  “Ahmet bu FETÖ’cüler ülkemizin kanını emdi, senin yazılarında artık daha ulusalcı ol lütfen.” Bende Nihat Genç abimi dinledim. Esen kalın Lütfen.