Bu sene üç futbolcunun ayrılması ve takımın başına Başkan Ağaoğlu’nun Türkiye liginde hiç bir tecrübesi olmayan yok efendim İngiltere’de Chelsea’nin en iyi yardımcı hocası diye getirilen meğerse scout ekibinde yer alan maçlar oynanırken Bordo-Mavili takımın Teknik kadro içerisine çabuk çabuk monte edilen Newton ile yola çıkan Trabzonspor’da işler iyi gitimiyor. Beş maçta 5 puan alabilen ligin son sıralarında yer alan Bordo-Mavili takımda Newton gitsin sezon başında getirilmek istenen, Beşiktaş’ta sekiz hafta dayanabilen Teknik Direktör Abdullah Avcı’nın isimi tekrar gündem oldu.

Çünkü, Trabzonspor adeta lastik gibi uzuyor ve kısalıyor. Başkan Ahmet Ağaoğlu, Eddie Newton ile yola devam etmek isterken, Asbaşkan Mehmet Yiğit Alp ise sezon başında takımın başına getirilemeyen Abdullah Avcı’da ısrarlı. İki isim Trabzonspor’u bir sağa bir sola yatırıyor. Trabzonspor sezon başında 6 milyon TL ile anlaştığı Avcı’nın başkan Ahmet Ağaoğlu’na ‘Sürekli tesislerde olmayacaksınız ve de oyuncularla fazla yüzleşmeyeceksin’ sözlerinden sonra Avcı ile yollar ayrılmıştı. Fenerbahçe maçı Newton’un son şansı, bu maçı Trabzonspor kazanırsa İngiliz hoca ile yola devam edilecek kaybederse güle güle denilecek. Şu anda Trabzonspor’da fırtına öncesi sessizlik var. Newton’un yerine gelecek olan Abdullah Avcı’ya yıllık 6 milyon TL verilecek. Bu parayı aylıklara böldüğünüzde 750 bin Euro ediyor. Yazık değil mi verilecek paraya.
 
Sanki Avcı’nın elinde sihirli değnek olacak da Trabzonspor’u şampiyon yapacak. Zaten maddi açıdan yokluk çekiyorsunuz. Türkiye Kupası primlerini 2,5 aydır ödeyemiyorsunuz. Alt yapıdan profesyonel yaptığınız oyuncuların maaşları 6 bin TL iken asgari ücrete düşürdünüz. Üç aydan bu yana gençler  paralarını da alamıyor! Şimdi de kalkmışsınız Newton’u gönderip yerine hoca olarak kimi getirecekseniz? Ona büyük bir ücret vereceksiniz. Şu anki teknik heyet içerisinde yer alan Newton’un bacanağının C diploması var. Bu arkadaşın diploması U16 veya U17 takımlarını çalıştırmaya yetiyor. Bu kişi Trabzonspor’da hocalık yapıyor da bizim öz evlatlarımız neden yapamıyor? Bu şehirde Trabzonlu ve Trabzonsporlu teknik adamlar yok mu? O kadar var ki! Örnek mi İsmail Batur, Sadi Tekelioğlu, ve Bahattin Güneş isimleri pekala Trabzonspor’da görev yapacak kapasitededirler. Hem de analarının ak sütü gibi yaparlar. Neden düşünülmez ki… Açın gözlerinizi, bu hocaların çalıştırdığı takımlardaki başarılı grafiklerine bir bakın. Ve hoca seçiminizi ona göre yapın. Bu hocalarımızın hepsi Trabzonspor sevdalısı, Abdullah Avcı gibi para konusunda yüksekten de uçmazlar..
 
BAŞKAN COŞKUN ÖZTÜRK, “TRABZONSPOR DÜŞMANLARININ EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEYELİM”
 
1461 Soğuksuspor Kulüp Başkanı ve Trabzon ASKF yöneticisi Coşkun Öztürk'ün Trabzon milliyetçisi olduğunu herkes bilir. Geçenlerde Akyazı Stadı’nın altında TÜFAD lokalinin önünde kardeşleri ve yakın dostları ile palamut ızgarası yaparak lokalde bulunan antrenör ve misafirlere ziyafet çekti. Başkan Öztürk, Trabzonspor’un zor bir süreçten geçtiğini belirterek, tüm Trabzonspor camiasının kulübe sahip çıkması gerektiğini belitti. Trabzonspor’un 2020-2021 futbol sezonunda ilk 5 haftada kötü sonuçlar almasının takıma gönül verenleri üzdüğünü belirten Öztürk, “Saha sonuçlarına bakarak takımımıza gerekli desteği vermez isek Trabzonspor düşmanlarının ekmeğine yağ süreriz. Bizimle uğraşanların işlerini kolaylaştırırız. Biz büyük camiayız. Büyüklüğümüzü bilerek hareket ederek bu sıkıntılı günleri en az hasarla atlatmalıyız” dedi.
 
Trabzonspor’un çok büyük bir marka olduğunu dile getiren Öztürk, “Trabzonspor şehrimizin hatta ülkemizin en büyük markalarından biridir. Türk ve dünya futboluna önemli sporcular yetiştirmiştir. Zaman zaman sıkıntılı durumlar yaşasak da büyüklüğümüze yakışır şekilde hareket ederek bu zorlu durumlardan çıkmasını bilmişizdir. Bugün yaşadığımız sıkıntılı durumlardan da en kısa sürede çıkacağımıza inanıyorum. Bu anlamda Başkanımız Ahmet Ağaoğlu, yönetimimiz, teknik ekibimiz ve futbolcularımızın üzerine düşen sorumlulukları en iyi şekilde yerine getireceğine inanıyorum. Tüm camia olarak birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek yönetim ve teknik kadroya ve futbolcularımıza destek vermeliyiz. Hepimiz biriz. Hepimiz Trabzonspor’uz” ifadelerini kullandı.

Pandemi sürecinin Trabzonspor’u mali anlamda olumsuz etkilediğinin kaydeden Öztürk buna rağmen Başkan Ağaoğlu ve yönetimi gerekli önlemleri alarak kulübü yönetilebilir duruma getirdiğinin altını çizdi. Başkan Öztürk, “Trabzonspor, taraftarları için bir tutkudur, heyecandır, aşktır ve kısacası bir yaşam tarzıdır. Bu nedenle maçların seyircisiz oynanması en çok takımımızı etkilemiştir. İnşallah bu sıkıntılı süreçleri de geride bırakıp sevdamıza kavuşunca daha iyi saha sonuçları alacağız. Buna yürekten inanıyorum. Sabır en iyi ilaçtır” diye konuştu.
 
YALAN KONUŞMADIM MI CANIM SIKIYOR
 
Cumartesi günü İncirlik Camisinin altında Trabzon’un başarılı Teknik Direktörlerinden İsmail Batur, İlhan Hardaloğlu ve kaleci Alaattin Kurt’la sohbet edip Büyükşehir Belediyesi Spor Daire Başkanı Ayhan Pala’yı bekliyorduk. Ayhan Pala gelip emanetleri verdikten sonra İlhan Hardaloğlu ile Faroz’un yolunu tuttuk.
 
Her zaman ki gibi Yalıspor Kulübü’nün önüne gelip soluklandık. Çayımızı yudumladığımız esnada Faş Temel bir yerden çıktı yanımıza geldi. Sandalyeye oturdu. O da çayını yudumlamaya başladığı esnada Obuz Erol ile başından geçen bir anısını anlattı.
 
“Faş Temel ile Obuz, barbon ağı kurmak için denize açılırlar. Obuz bana eşini yolda gördüm, eşim Obuza demiş ki, Temel’i yalnız bırakma, denizden geldik eve çıktım hanıma sen Obuz’a benim için ne dedin diye sordum. Hanım “Ben Erol’u hiç görmedim ki” deyince Faş Temel bir hışımla evden çıkıp Obuz’un yanına varır. Sen bana hanımı gördüğünü söyledin, hanım “ben Erol’u hiç görmedim” dedi. Obuz kendini kurtarmak için “Faş kusura bakma, YALAN KONUŞMADIMMI HEM DARLANIYORUM HEM DE ÇOK FENA HALDE CANIM SIKIYOR” deyip kendini savunmak zorunda kaldı.
 
ÇOCUKLUK ARKADAŞLARININ 43 YIL SONRA BULUŞMASINDA DUYGU SELİ VARDI
 
Hayat şartları sevenleri, arkadaşları, dostları birbirinden ayırsa da bazen insanlara sürprizler de yapıyor. Çocukluk arkadaşı Hakkı Yazıcı ve Muammer Pehlivan’a da hayat 43 yıl aradan sonra böyle bir sürpriz yaptı. Akçaabat Akpınar Mahallesi ile Erkli Mahallesinin ortaklaşa kullandıkları Ortamahalle Mezrası’nda 43 yıl aradan sonra buluşan çocukluk arkadaşları bir hayli mutlu olurken; bir o kadar da hüzünlendiler. Hakkı Yazıcı Akpınar, Muammer Pehlivan Erikli köylerinden. Bu iki genç 19 yaşlarına kadar çocukluklarını ve gençliklerini Ortamahalle’de beraber geçirdiler.
 
Birlikte inek beklediler, foduk taşı, çelik çomak oynadılar. Hakkı Yazıcı 19 yaşında gurbetin yolunu tutarak Hollanda’ya gitti. Muammer Pehlivan konuşma engelliydi. O köyünde yaşamaya devam etti. Pehlivan, çok sevilen birisi. Adeta insanların neşe kaynağı idi. Arkadaşı Hakkı Yazıcı’yı çok seviyordu. Yıllarca görüşemedilerse de her zaman onu soruyordu. Yazıcı’yı unutamıyordu. Hani dedik ya hayat bazen insana sürprizler de yapıyordu.
 
43 yıl sonra iki can ciğer arkadaş Ortamahalle Mezrası’nda buluştu. Bu buluşma öyle ayarlanmış bir buluşma değildi. Hayat iki dosta sürpriz yapmıştı. 43 yıl Hollanda’da yaşayan Yazıcı görme yetisini büyük oranda kaybetmiş, Pehlivan da zaten doğuştan konuşma engelli idi. Ama bu buluşmada engeller aşılmış adeta duygu seli yaşanmıştı. Tabi bu buluşmaya şahit olanlar da bir hayli hüzünlendi. 43 yıl sonra buluşan ve kucaklaşan iki arkadaşın mutluluklarına diyecek yoktu. Buluşma ile çocuklar gibi şen olan Yazıcı ve Pehlivan’a sağlıklı ve uzun ömürler diliyoruz.