Bugüne kadar birçok mektup yazdım ama bu en duygusalı, en acısı olanıdır sevgili babam.

Dünyaya gözümü ilk açtığımda ilk göz ağrım deyip yanağımdan öptüğün dünyanın en yakışıklı güzel insan kıymetli babam.

Yiğidim

Kahramanım

Gurbet ellerinde büyüttüğün, kol kanat gerdiğin şahin bakışlı kalbi temiz güzel babam.

Ramazan sahurunda kulağıma “Kalk kızım sana sosis pişirdiğim” diye fısıldayıp uyandırdığın benim aslan babam.

Kralım,

İlk âşık olduğum

Özel’im

Babaların babası Cemil babam.

Sana bu mektubu yüreğimin derinliklerindeki sızıları hissederek yazıyorum.

Çok zor baba sana bir şeyler yazmak.

Siluetinle konuşmak

Sana Baba demeyeli 68 gün oldu aslan parçası canım babam.

Sana seslenmek o kadar çok zor ki içimi acıtıyor kaşına, gözüne, yüzüne kurban olduğum.

Aşık olduğum

Her şeyimi anlattığım, paylaştığım dert ortağım. Benim en büyük akıl hocam. Ne zaman canım sıkılsa hep yanımda gördüğüm dağ’ım.

Sırtımı dayadığım koca çınarım.

Bana kazandırdığın her şey için, bana insanlara karşı saygı ve sevgiyle yaklaşmam gerektiğini öğrettiğin için ve her zaman kalbimi dinlemem gerektiğini bana söylediğin için sana minnettarım.

Kasketlim,

Yumuşak yürekli, sert bakışlım.

Bu dünyada çok çektin, gittiğin alemde rahat uyursun inşallah.

Bizleri düşünme kalbinin güzelliği yüreğine yansıyan adam. Dünyada olana hiç bir şey olmuyor babam.

Aslan’ım, canımın içi

Ruhumun derinliği, nefesim, kainatım, sonsuzluğum, adına kurban olduğum.

Gittiğin yerde selam söyle eşe dosta.

Amcalarıma, dayılarıma, baba anneme, dedeme, sevdiklerimize, herkese

Herkese selam götür olur mu kokusunu özlediğim,

Aç kalma olur mu babam

Sigarayı azalt olur mu babam

Üşütme, öksürme, ört üstünü olur mu babam 

Hani yerinde hiç duramadığın, çok heyecanlı olduğun Kurban Bayramı vardı ya; işte o günün arifesindeyiz kurbanın olduğum

Sensiz ilk bayramı geçireceğiz.

Her ne kadar bizim için bayram olmasa da Allah’ın bize bahşettiği o mübarek günde; biz, hepimiz çocukların, torunların olarak sana koşacağız.

Sana kurban olmaya geleceğiz sol yanım.

Evet, çok acıttın sol yanımı

Bizi hep bir yerde toplardın, bu kez küçük evinde ağırlayacaksın.

Mezarının başında.

Koşacağız sana

Elini öpmeye geleceğiz, kokunu içimize çekeceğiz.

Mezarına, mezar taşına sarılacağız

Toprağını koklayacağız.

Biliyorum bizi göreceksin.

Çocuklarım geldi, aslan parçalarım geldi diyeceksin.

İlk göz ağrım kızım geldi diyeceksin, biliyorum.

Bizi hep birlikte gördüğün zaman “İşte benim çocuklarım” diyerek gururlanacaksın biliyorum.

Ve bir gün hepimizi bu dünyada olduğu gibi yine ebedi alemde yanında toplayacaksın.

Neydi acelen bilmiyorum ama hazırlık için çok erken gittin, bizi acılar içinde bırakarak….

Ahhhh babam ahhhh

Sana bir şeyler söylemek için gönlüm coşmak istiyor ama düğümleniyor kelimeler boğazımda işte….

Biliyorsun duygularımı pek belli edemiyorum ama sen beni anlıyorsun, hissediyorsun dimi güzel babam.

Seni ne kadar özlediğimizi bir bilsen, seni nasıl aradığımızı bir bilebilsen “Yavrularım” diyerek koşarak sarılırdın hepimize dizlerindeki dermansızlığa rağmen.

Geleceğim babam her zaman sana geleceğim. Koşacağım sana her an.

Acın azalmıyor, büyüyor her geçen gün.

Sensizliğine alışamadık, alışamayız bir türlü.

Sensiz olmuyor be babam

Yerin nur mekânın cennet olsun

Seni çok ama çok seviyorum canım babam.