Ziraat Türkiye Kupası yarı final maçının ilkini Akyazı’da 1-0 kazanıp Kayseri’deki rövanşa avantajlı çıkan Trabzonspor , maçın hemen başında Nwakaeme’nin penaltı golüyle 1-0 öne geçince  bütün Trabzonsporlular gibi  ‘Bu iş tamamdır’ dedik.

Öyle ya, final için  bir beraberlik bile yetiyordu..

Ve de İstanbul Olimpiyat Stadında oynanacak finali de Trabzonspor  rakip kim olursa olsun 40 bini aşkın taraftarının önünde rahat kazanıp sezonu çifte kupa ile bitirir diye düşünüyorduk..

Ancak umduğumuz olmadı ve Bordo-Mavililer ilk yarısını 1-0 önde bitirdikleri maçı ikisi 90 ve 90+6. dakikalarda olmak üzere yedikleri gollerle  2-4 kaybedip  elendi.

Ve bu hayal kırıklığının etkisiyle sıcağı sıcağına biz de sosyal medyada hala daha  haklı olduğumuza inandığımız bazı eleştiriler yaptık.

‘Takım yürüdü, kulübe uyudu’

‘Orta saha yol geçen hanına’

‘Sol taraf otobana döndü’

‘Taraftarın o   büyük coşkusu  az da olsa söndü..’

‘Kulübün kasası da  bundan büyük zarar gördü’ türünden laflar ettik..

 Lakin bir gün sonra  “Fırsat bu fırsat’ diyen daha da genişlemiş şer ittifakının yazdıklarını görüp, söylediklerini işitince hepsini geri aldık.

Yense de yenilse de  her zaman her yerde  en büyük Trabzonspor..

İnadına Trabzonspor.

ŞAMPİYON TRABZONSPOR

Hani o , İstanbul’un 3 semt takımıyla oynadığı 6 maçın 3 ünü kazanıp 3 ünü de berabere bitirip bunlara galibiyet sevinci yaşatmayan Trabzonspor..

Bu takımlara tarihi  puan farkları yaparak, rekorlar kırarak   şampiyon olan Trabzonspor..

Hiçbir  şartta bir araya  gelmesi mümkün olmayan..

Hiçbir konuda anlaşma sağlayamayan;

Sağcısını, solcusunu..

Şeriatçısını, tarikatçısını, dindarını, dinsizini..

Deistini, atesistini..

Sosyal demokratını, milliyetçisini..

Faşistini,  komünistini, ..

Eski topçusunu, çapsız  emekli antrenörünü, hakemini..

Oturdukları koltukları, konuştukları  mikrofonları  kendilerine  bu imkanı sağlayanlara  yaranmak için kullanan..

Aksi olduğunda bir telefonla yollanan..

Yorumcusundan , forumcusuna  kadar  cümle alem karşısındayken,

Eze ,eze, yıka yıka, söke söke

Sampiyonluk kupasını  havaya kaldırıp müzesine götüren Trabzonspor..

Müzemizde zaten 9 tanesi bulunan Türkiye Kupasını alamadık diye ne dünya ya örnek olan coşkulu sevinçlerimizden olacağız..

Ne de elalemin önünde hocamızı , futbolcumuzu eleştireceğiz..

Biz onu kendi aramızda ,biz bize yaparız..

Bu muhteşem sezonun keyfine bakarız..

Siz tartışadurun Avcı’nın omuzundaki tüfeği..

Mahallenizde  patlatırız binlerce fişeği..(Yenikapı)

Bu şenlik daha çok sürecek..

Birilerinin yüreklerine inecek.

Aha da geliyor Demet Akalın..

Alayınız uzaktan yutkunarak bakın..

OLİMPİYAT DOLMALI

Bu arada  taraftarın moralini bozan   kupadaki hayal kırıklığından sonra   ilk  etapta yapılması gereken şudur bizce.

Altay ile İstanbul’da oynayacağımız karşılaşmada Olimpiyat Stadyumunu tıka basa doldurmak.

‘Bir yenilgi ile duman oldular’ demek için hazır kıta bekleyenlere gereken cevabı vermek.

Heveslerini kursaklarında bırakmak..

Bu yüzden yönetim bu maçın bilet fiyatlarını..

En azından belli bölümlerini

Uygun fiyatla satışa çıkarmalı, Yenikapı’dan sonra bir şovda Olimpiyat’ta yapılmasına zemin hazırlamalı..

KARDEŞ KULÜP!

 Fenerbahçe ve Beşiktaş ile İstanbul’da oynayıp kırmızı kart gören oyuncularına rağmen bu takımları Türkiye Kupası’ndan eleyen, Trabzonspor karşısında da  3. dakikada geri düşmesine rağmen  iki farklı kazanarak finale kalan Kayserispor’un takımına söyleyecek hiçbir lafımız olamaz..

Aslanlar gibi mücadele ederek çok zor bir işi başardılar..

Kutlarız..

Lakin taraftarının maç boyunca yaptıklarını anlamakta hala zorluk çekiyorum.

TFF temsilciliğim zamanında görevli olarak çok maçlarına gittiğim.

Taraftarının ve yöneticilerinin Trabzonspor sevgisine yakından tanık olduğum Kayserisporlulara ne oldu böyle?

Ya da bunlar gerçek Kayserispor taraftarı mı, yoksa  bindirilmiş kıtaların  organize bir eylemi mi?

Hiç yakışmadı..

Bundan böyle Anadolu’nun iki güzide temsilcisi  Trabzonspor ile Kayserispor’un arası asla eskisi gibi olmayacak.

Yazık..

Ki bizler Trabzonspor 4 farkla kazansa 1. Lige çıkacağı son maçta Gençlerbirliği’nin sahaya niye çıkmayıp 3-0 hükmen yenilgi ile Kayserispor’u nasıl şampiyon yaptığını bile unutmuştuk!

BİR, ‘DIŞ GÜÇLER’ DEMEDİ!

Sayın Ali Koç Fenerbahçe başkanlığına seçildiğinde  futbolseverlerin çoğunluğu gibi sevinmiş ‘‘Çok iyi oldu, en azından  Türk futbolunu Aziz Yıldırım’ gibi gerginlik yaratan birinden kurtardı .Artık futbolumuzda her şey farklı olacak’ demiştik..

Başlangıçta ılımlı tavrı, demeçleri ile de bu düşüncelere destek olmuştu. Ali Bey..

Sonrası malum..

Çok yüksek maliyetlerle kurulan kadrolar, sürekli değiştirilen teknik adamlara karşın  sahada  istenilen başarıları elde edemeyen Ali Bey,  kendisini sürekli istifaya eden taraftarının tepkisini  başta Trabzonspor  olmak üzere başka yerlere  kanalize  etmek gibi bir yol seçti..

Öyle şeylerle suçladı ve suçlamaya devam ediyor ki Trabzonspor’u, aklı selim Fenerbahçelilere bile ‘ ‘Ne diyor bu ya’ dedirtiyor.

‘Trabzonspor niye İstanbul’da kutlama yapıyor’muş.’

‘Ne cüretle köprüye bayrak asıyor’muş’

‘Altay ile niye İstanbul’da oynuyor’muş’

Son olarak da  80-90 yıl önce Beykoz’un Bayırında, Papazın Çayırında 3-5 takımın oynadığı maçlarda aldıkları kupaların  Türkiye Şampiyonluğu olarak sayılması gerektiği düşüncesiyle  ‘28 şampiyonluğumuz var ‘ deyip formaya 5 yıldız koydurmuş.

Forma sizin Ali Bey..

İster 5, ister 15 yıldız koyun!

Lakin,’ Rambo’  yazan tişört giymekle kimseyi korkutamıyorsunuz!..

Bu  arada Sayın Koç , Trabzonspor’un şampiyonluğuna ‘Dış güçler’i  de katarsa hiç şaşmam..

Almanya Büyükelçiliği  Ankara’daki binasına tarihinde ilk defa  şampiyon takımın, Trabzonspor’un bayrağını astı ya!

YÖNETİCİLİK ZORDUR EVLAT!

Trabzonspor’un efsane yöneticilerinden rahmetli Kenan İskender büyüğümüzün Uzunsokak’taki mağazasına  gazeteci İhsan Öksüz dostumuzla  zaman zaman  uğrar, kendisiyle sohbet ederdik

Bir defasında şunları söylemişti.

Yöneticilik, hele de sürekli başarı bekleyen büyük kulüplerde yöneticilik yapmak çok zordur evlat, işadamlığına benzemez.

İşadamı olarak zarar da etsen kimsenin haberi olmaz. Ama yönetici olarak iki maç kaybet, üç kuruşluk adam gelir evinin, fabrikanın, dükkanının önünde ağzına geleni söyler, hiç bir şey de yapamazsın.

Ben de  yöneticilik zamanımda çok sıkıntılar çektim ama Trabzonspor için yaptıklarım helal olsun.