Mahkemelerin Erbakan Hoca ve Refah Partisi’ne karşı gardını aldığı bir süreçte, partiyi kapatmaya kesin karar verdikleri anlarda o ısrarla hukuğun peşinden gitti. En zorlandığı anda o meşhur tebessümü yaptı.

Sevgili okurlar, Türkiye’nin çalışkan insanlara ihtiyacı var. Bu insanların sayısı arttıkça ülkemiz zenginleşecek ve daha da demokratikleşecektir.

Çalışan insanları gören ve değerlendiren siyasi bir irade mevcut. O irade, zaman zaman yanılabilir ama genelde doğru tercihler yapıyor ve emek verenin hakkını zayii etmiyor.
Av. Şeref Malkoç, Trabzon Affan Lisesini bitirdi ve sonrasında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezunu oldu. Trabzon’da avukatlık yaptı. STK’larda çalıştı.
Trabzon Kültür Evi kurucusu oldu. Kentte Azerbaycan’a ve Karabağ’a, hatta Çeçenistan’ın mücadelesine arkadaşlarıyla destek veren miting ve gösteriler yaptı.
Dayılarından gelen siyaset damarı onu yakaladı ve o damar Refah Partisi il Başkanlığına kadar taşıdı. Arkasından 2 kez Trabzon Milletvekililğini Allah nasip etti.

Ve siyasetin en zor döneminde Refah Partisi’nde milletvekili ve genel başkan hukuk danışmanlığını yaptı.

Mahkemelerin merhum Erbakan Hoca ve Refah Partisi’ne karşı gardını aldığı bir süreçte, partiyi kapatmaya kesin karar verdikleri anlarda o ısrarla hukuğun peşinden gitti. En zorlandığı anda o meşhur tebessümü yaptı.

Siyasi olarak ekonomik olarak çok zor dönemlerden geçti. Değirmendere’deki baba mirası Şato(Malkoçoğlu) Lokantasındaki hissesini sattı, TV 5 ve Parti için harcadı.
Faziletten sonra Saadet Partisi’nde devam etti. SP’de önüne duvar örülünce de Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ile HAS Partiyi kurdu. Yine onunla birlikte AK Partiye katıldı.
AK Parti ve Sayın Tayyip Erdoğan YSK’da görev verdi ve ‘yapmam’ demedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a Başdanışmanlık yaptı.

Arkasından Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Ombudsmanı, Başdenetçisi seçildi

Çok kişi o makama gelinceye kadar Ombudsmanlığı bilmiyordu.

Av. Şeref Malkoç o makama güç verdi. Denetçileri ve Kurumsal İletişim Direktörü Projeci Mehmet Sarı, Özel Kalem Müdürü Veysel Şirin ile birlikte Basın danışmanı Sait Duygu, tüm ekip olarak Türkiye’ye, Avrupaya, Dünyaya kurumu açtılar.

Öyleki İslam Dünyasının Ombudsmanlar Birliği Başkanı oldu.

Türkiye’de yüzlerce Üniversitede ve şehirde 28 Şubat darbesini ve Demokrasiyi anlattı.
Yine yüzlerce Üniversitede Ombudsmanlık kulüpleri kuruldu.

Adalet Bakanlığından, Milli Eğitime; Sağlık’tan, Tarım Orman Bakanlıklarına vatandaşı haksızlığa kim uğrattı ise ‘Şu sorulara cevap verin’ diye sıkıştırdı.
YÖK ve ÖSYM’ye çıkışarak Üniversite sınavında haksızlığa uğrayanların sesi oldu.
Şunu da ek yapayım adeta o kurumu bir Bakanlık haline getirdi.
Dünya Ombudsmanlarını Türkiye’de topladı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı davet etti ve onlara seslenmesini sağladı.

Son olarak da Sayın Malkoç, cesur bir adım daha attı. Savaşın en yoğun olduğu günlerde Azerbaycan’a gitti. Aliyev ile görüştü. Destek verdi. Cepheden CNN Türk’den Fulya Öztürk’le canlı yayında dünyaya mesaj verdi,

Ardından da Ermeni işgalini bütün düyaya anlatacak bir rapor hazırlayacağını ifade etti.
Bütün bunları yapan bir kişi elbette kurumun başına ikinci kez meclisten seçildi

Av. Şeref Malkoç hangi siyasi görüşten olursa olsun insanların dinlediği ve bir masada oturmaktan keyif aldığı bir isimdir. Şeref Malkoç bunun için o makama herkes tarafından da yakıştırılan bir isimdir.

Dahası Türkiye’nin önümüzdeki dönemde demokrasiyi özümsemiş, darbelerin sürecinde ne anlama geldiğini yaşamış insanlara ihtiyacı vardır.
Onlar daha öne çıkmalıdır.

Ve karşı tarafa kendilerine 12 Eylül’de, 28 Şubat’ta yapılanları yapmama mesajları vermelidirler.
Av. Şeref Malkoç’un Başdenetçiliği, hakemliği ülkemiz için çok ama çok önemlidir. Tebrikler ve Başarılar Sayın Başkan.