Daha öncesindeki yazılarımda AK Parti’nin koronavirüsle mücadele noktasında geçer iyi bir sınav verdiğini belirtmiştim.
 
Pek çok Avrupa ülkesi deyim yerindeyse yere serilirken, ABD başını kaldıramazken Türkiye hem bir çok ülkenin yardımına koştu hem de içerde en az kayıpla süreci yönetmeye çalıştı.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son günlerde özellikle CHP’ye yönelik olarak sert sözleri arkasına aldığı rüzgarla bir seçim yatırımı olabilir mi?
 
Seçim için öngörümün 2021 senesi içinde olabileceğini aktarmıştım.
 
Zira dünya ciddi bir pandemi ile mücadele ederken ve 2. dalgayı konuşurken kimse seçimi düşünmez.
 
MHP Lideri Bahçeli’nin erken seçim iddialarına sert çıktığını biliyor olsak da seçim yasasında bazı düzeltmelerin olması gerektiğini açıklamıştı.
 
Siyasette 2 kere 2 her zaman 4 etmez, konjönktür değişir bir bakmışız kendimizi seçim atmosferinde bulmuşuz.
Bahçeli, ’barajı düşürelim, siyasal partiler yasasını değiştirelim milletvekili transferinin kısıtlayalım’ önerisinde bulundu.
 
Seçim barajı iner, ittifak yasaklanır mı?
 
Bazı kulislerde konuşulan şeylerden biri de bu.
 
AK Parti, muhalefetin kendi karşısına blok olarak çıkmaması içini ittifak yasağı getirebilir mi?
 
Her koyun kendi bacağından asılsın diyerek Babacan ve Davutoğlu'nun baraj sorunu yaşamalarını sağlayabilir.
 
Bu plan Meclis seçimlerinde tutar mı?
 
Cumhurbaşkanı seçiminde ise karşı blokta tek adaylı bir durumda sonuç ne olur bu da hesaba katılır.
 
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu "Gerekirse Gelecek Partisi ile DEVA Partisi'ne seçime katılmaları için milletvekili verebileceği" sözleri de erken seçime yorumlandı.  (Hatırlatalım: 20 vekilli ile TBMM'de grup kuran teşkilat şartını tamamlamasa da seçime girebiliyor.)
 
Bunun yanı sıra Bahçeli baskın seçimi öngörüyor ki bu iki partinin seçime girmemesi için yasal engel istiyor yorumu yabana atılacak cinsten değil.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık sahada anket yaptırdığını biliyoruz.
 
Hükümete yakın anket kuruluşu dahi olsa bazı yerlerde yazılıp çizildi.
 
İddiaya göre CHP'nin yerel seçim sonası rüzgarı kesilmiş.
 
AK Parti'nin oyu yüzde 42’nin üzerinde, 1 Kasım öncesi gücüne dönmüş.
 
MHP'nin oyu yüzde 9 üzerinde.
 
Cumhur İttifakı yüzde 50’yi aşmış.
 
Cumhurbaşkanı bu ankete bakıp karar verir mi o da ayrı bir konu.
 
Ama görünen o ki, AK Parti seçime bu siyası yapılaşmalarla gitmek istemiyor.
 
Bahçeli'nin barajı düşürme önerisi önemli.
 
Yüzde 8'lik baraj MHP’yi daha da rahatlatır.
 
Tabi bütün bunları deşünürken iktidar şunu da düşünecektir.
Siyasette karşı bloğun önünü kesmeye yönelik her adım seçmen tabanından farklı bir tercih ve kenetlenme  yapıyor.
 
Bunu İstanbul seçiminde gördük.
 
Hem yazın sıcağı hemde siyasetin yükselecek ateşi baş döndürebilir.