Trabzonspor'un Başkanı Ahmet Ağaoğlu ve yönetimdeki etkin üyeler 2,5 yıllık süre içinde yanlış üstüne yanlış yaptılar. Öyle ki Trabzonspor, Ağaoğlu başkanlığı sürecinde 41 transfer yaptı. Ama bunun 7-8'si hariç diğerleri çok ağır fatura olarak Trabzonspor 'un sırtında kaldı. Ama ne zaman ki, Abdullah Avcı gündeme geldi ve Trabzonspor'a transferi gerçekleşti hem Trabzonspor'u hem de Ağaoğlu'nu kurtaran can simidi oldu. Ağaoğlu yönetimiyle ilk yarının başlarında tüm zamanların en kötü sonuçlarını alan Trabzonspor, Abdullah Avcı'nın gelmesiyle de şampiyonluk potasına girdi ve 4. sıraya yerleşti. Sezon başında istemeyenler dahi şimdi Avcı’yı sahiplenmeye başladı. Sezon başında Trabzonspor’un başına Abdullah Avcı’yı kim getirmek istedi? Karşı çıkan ise kimlerdi? Yönetim içindeki küskünler alıp başını gitmişti. Toplantılarda birbirlerinin isimlerini zikretmeyenler dahi vardı. İngiliz hoca Newton döneminde alınan yenilgiler Trabzonspor yönetimini ve camiasını çok germişti. Üstüne üstelik bir yığın sorun yaşanıyordu. Camia içindeki çalkantı da çabası idi. Newton yönetimimdeki Trabzonspor'un Kasımpaşa yenilgisinden sonra ipler iyice koptu ve Avcı'ya karşı olanlar da daha fazla direnemedi! Ve Avcı Trabzonspor'un başına geldi. Peki neydi Avcı'nın sırrı? Bence çok ciddi disiplin. Geldiği gün, yöneticilerin ve hatta başkanın tesislerde futbolcuların kaldığı binaya girmelerini yasakladı. Trabzon'da büyük sevgi duyulan Pereira'yı dahi "oyun sistemime uymuyor" diyerek takımdan uzaklaştırıp, topu yönetimin kucağına attı.

Takım arkadaşlığını ön plana alarak disiplinden taviz vermeden ama katı disipline rağmen kendisini futbolculara sevdirdi. Yardımlaşmayı olmazsa olmaz kural olarak takıma aşıladı ve ilk olarak gol yememeyi öngören bir futbol disiplinini yerleştirmeyi başardı. Sonuçlar da üst üstte iyi gelmeye başlayınca hem takıma hem de camiaya büyük bir güven geldi. Bu güvenle birlikte daha önce kapasitelerinin yüzde 30'unu veremeyen yabancı futbolculardan bazılarını yüzde 60-70'lere çıkarmayı başladı.

Trabzonspor rakip kim olursa olsun ölümüne mücadele eden bir takım olmaya başladı. Ve ilginç bir gelişme de yaşandı. Trabzonspor puan sıralamasında üst sıralara tırmanmaya başlayınca, halefle selefin dahi arası uzun süre açık kaldı. O açıklık bugünlerde ağır ağır barışma yönünde yol alıyor! Sonuçta futbol kulüplerinde sportif başarı varsa ekonomik başarısızlık çok da kimsenin umurunda olmuyor. Taraftar ağırlıkla sahadaki başarıya bakıyor. Gerisi çok da umurunda değil. Ama bu galibiyetler Trabzonspor’un dağ gibi borcunu kapatmasa da en azından kaybetmesinin önüne geçiyor ve herkesin yüzünü güldürüyor. Yeter ki Trabzonspor hep kazansın, bu kentin insanlarının Trabzonspor’un başarısızlığına diğer kentler gibi katlanamaz. Trabzonspor kaybederse, kentin üzerine ölü toprağı serpilir, A'dan Z'ye her şey etkilenir!

ARTUĞ GÜR’ÜN BİLGİSİNDEN FAYDALANIN

Artuğ Gür 25 yıldan bu yana dünya ve Avrupa’daki futbolcuları yakından takip eden bir kişi. Güney, Kuzey Amerika, Afrika, Asya bütün ligleri futbol manejlerden takip ediyor ve maçları izliyor. Kısaca soaut ekiplerinden daha ileri. Kim nerede, kim nereye transfer oldu, kim boşa çıktı. Hepsinden bilgisi var. Bana göre profesyonel futbol kulüplerinin yararlanması gereken bir deneyim ve bilgiye sahip.

B u konuda Trabzonspor Scout ekibinin yanına giden Artuğ Gür derdini ve önerilerini birkaç kez yetkililere anlattı bunların bir kulağından girdi öbür kulağından çıktı. Baktı ki Trabzonspor Scout ekibi kendi bildiğini okumadan başka bir şey yapmıyor, bu kez Malatyaspor Scout ekibi sorumlusu Hakan Çalışkan, Artuğ Gür’ün izlediği futbolcuları sordu. Artuğ, Çalışkan’a Çekya’nın Sparta Prag’dan Benjamin Tetteh, Bulgaristan’ın Lugoborest takımından Jody Koki, Güney Afrika Kaizer Chiefs takımından Teenage Hadebe ve İskoçya’nın Hibernian takımından Stevie Mallan’ı kadrosuna kattı.

Uruguay’ın Liverpool takımının forveti, Ignacio Ramirez milli oyuncu hafta sonu 5. kez lig maçına çıktı 5.golünü attı. 2019-2020 sezonunda 23 maça çıktı 17 gol attı. Şu an Avrupa’dan menajerler bu oyuncuyu izliyorlar. Sözleşme yenilemezse Aralık 2021’de serbest kalacak. Şu an ki değeri 1 milyon Euro, çok iyi forvet. Önümüzdeki yıl Trabzonspor’da müthiş işler yapar. Gür’ün bari bu önerisini dikkate alın..

Artuğ Gür, bu işi yıllardan bu yana hobi olarak yapıyor. Türkiye Süper ve diğer ligde mücadele veren bazı kulüpler özellikle yabancı futbolcu transferlerinde Artuğ’a başvuruyor. Genç adamın önerileri tam yerinde ve ispatlı oluyor. Kısaca Trabzonspor’a da duyurulur. Trabzonlu bu futbolsever 15 kişilik scout ekiplerini de cebinden çıkaracak donanıma sahip.

YÜRÜYÜŞ TARİKATI’NIN PANDEMİ MÜCADELESİ

Bundan tam 3 yıl önceydi... Tam bir seyyah olan ve 4 yabancı dili ana dili gibi konuşan diğer birçok dilde de meramını anlatan Kemal Ulusoy'dan bahsediyoruz. Bugün okullarda Tarih ve Coğrafya dersi veren birçok öğretmenden, yaşayarak daha etkin bilgilere sahip olan Trabzon'un değerinden söz ediyoruz... Her gittiği Dünya ülkesinde kendine bir arkadaş grubu oluşturup yürüyüşün yaş almış kişilerde ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Doğduğu şehre 50 yılı aşkın süre sonra geri dönen güzel yürekli insan, burada da kendine oluşturduğu grubuyla yürüyüşünü sürdürüyor... Bununla da yetinmeyen grup, pandemi yüzünden evlere kapanan insanlara biraz nefes aldırmak ve sahip çıkmak adına birçok etkinlik de yapmaya başladı. Bunlardan ilki, farkındalık yaratmak için mesleğini gece gündüz dinlenmeden, evini, ailesini günlerce ihmal ederek sürdüren öncelikle sağlıkçıları "unutulmadınız" parolasıyla bir plaketle ödüllendirmek oldu.

 İkincisi ise bu sıkıntılı günlerde öğrencilerini birer birey olarak yetiştirmeyi hedefleyen ve öğrencilerinin okul dışında her problemiyle ilgilenen Kanuni Anadolu Lisesi Edebiyat Öğretmeni Halit Ziya Aydoğdu'yu ödüllendirmek oldu. En az iki üç yıl süreceği tahmin edilen ve özellikle 65 yaş üstü insanları eve tıkayan Pandeminin özellikle psikolojik etkilerini azaltmaya yönelik projeler geliştiren bu grup, şimdi de internet ortamında ZOOM üzerinden mini bir TV ile her akşam 2 ya da 2,5 saat süreyle, tarih, ekonomi, teknoloji, güncel, spor ve müzik programları düzenlemeye başladı. Trabzon dışında ülkenin birçok ilinden hatta yurt dışından katılımcılarla zenginleştirilmiş bu gurup birçok yeniliğe daha imza atmaya çalışıyor... Her meslekten insanların bulunduğu bu topluluk, böylelikle pandemiden en az etkilenmeyi hedefliyor...

BİRİ YEŞİL SAHLARIN BİRİ DEN iZLERİN KAPTANI

Faroz Mahallesi’nin iki güzide ismi biri yeşil sahalarda futbol topu ile horan oynayıp rakiplerini kıvrak çalımlarıyla geçen efsanevi futbolcu Ali Kemal Denizci ile ömrünü denizlerde geçiren usta kaptan ve reis Ergun Hardaloğlu. Ali Kemal Denizci’ye bir tek Trabzonspor taraftarı hayran değildi Türkiye ona hayrandı hele Alman milli takımı ile oynanan bir milli maçta Almanların dünyaca ünlü oyuncusu Franz Beckenbauer’i o uzun saçlarıyla bir geçmesi var ki o resim her kahve köşesinde asılı duruyor. Geçenlerde Faroz Mahallesi’nde bir araya gelen Ali Kemal ve Ergun Reis, ayaküstü sohbet ederken, Ergun Reis’in küçük kardeşi İlhan Hardaloğlu’nun objektiflerine takıldılar.

ANKARADAKİ FANATİK BÜROKRATIMIZ

Onun için çok şey söyleyecek değilim; cesareti, cesur insanlar gösterebilir.. 

Sağlık Bakanlığı Atama Daire Başkanı Av. Erkan Çavuşoğlu Trabzonlu… 83 milyona kapısı açık Edirne’den Kars’a kadar kimin sıkıntısı varsa tüm imkanlarını kullanıp çözmeye çalışıyor. Adam gibi adam.

Musa Hetemoğlu Karslı.

Her ikisi Ankara’daki bürokratlarımızdan.

İkisi de fanatik Trabzonsporlu…

Trabzonspor galip geldi mi onların yüzü gülüyor. Mağlubiyette adeta çılgına dönüyorlar.

Boş zamanlarında bordo-mavili takımın başarısını konuşuyorlar. Hele Musa Hetemoğlu’nun bir torunu var ki o dedesinden çok fanatik Trabzonsporlu.

"Trabzonspor Gönüllüleri" Ankara’da bir araya gelmiş ve Abdullah Avcı ile yakalanan başarıyı ağız tadıyla konuşuyorlar. Çavuşoğlu ve Hetemoğlu, “Bu başarı yetmez! Yıllardan beri çalınan şampiyonluklarımız var. İnşallah o sene bu sene olur. Şampiyonluk kutlamamızı yaparız. Onun için tüm Trabzonsporluları birlik olmaya çağırıyoruz. Başka Trabzonspor yok, başka fırtınamız yok, başka aşk da yok. Büyük şairin de dediği gibi, ‘Trabzon ayağa kalktı!’ İşte fanatik gurbetçi taraftarlarımız, helal olsun Erkan Çavuşoğlu ve Musa Hetemoğlu’na sizleri ayakta alkışlıyoruz.

AHDE VEFA ÖRNEĞİ

Gümüşhane Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Konferans Salonu’na üniversitenin kuruluş aşamasında çok büyük katkıları olan ve 1996-2002 yılları arasında dekanlık görevini yürüten merhum Prof. Dr. Ing. Ahmet Durmuş’un adı verildi. Kurumda birçok görev üstlenen ve üniversitenin kuruluşunda büyük katkıları olan Prof. Dr. Ing. Ahmet Durmuş, 7 Mart 2017 tarihinde vefat etmişti. Hayatını bilime, öğrencilerine ve ülkesine adayan Ahmet Durmuş hocanın adını Gümüşhane Üniversitesi’nde yaşatmak için harekete geçen üniversite yönetimi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Konferans Salonu’na Durmuş’un adını verdi. Eşi Melek Durmuş, Kızları Dr. Dilek Durmuş, KTÜ İnşaat Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Ayşegül Durmuş Demir, oğlu Yücel Durmuş gelini Arzu Durmuş, damatları Ortopedist Uzman Dr. Çağatay Han Malkoç ve Serhat Demir ile torunları Batuhan, Mehmet Atahan Malkoçun katıldığı bir törenle merhum Prof. Dr. Ing. Ahmet Durmuş vefayla yad edildi. Duygu dolu anların yaşandığı törende konuşan eşi Melek Durmuş, “Duygu yüklüyüm, burada dolu dolu ve güzelliklerle geçen 6 yılımız oldu. Bizleri ziyadesiyle mutlu ettiniz. Çok kıymetli bir şey, yaşarken maneviyata yatırım yapmak. Burada olmanın manevi gururu ve hazzı çok farklı. Eşim Ahmet Durmuş’un yaptığı çalışmalar ve insanlığa bıraktığı eserlerle ilgili isminin bir salona verilmeye layık görülmesi bizi onure etti. Yıllar sonra bile ismi burada yaşatılacak ve anılacak. Bu duyarlı ve duyarlı olduğu kadar da güzel davranıştan dolayı Gümüşhane Üniversitesi’ne, sayın rektörümüze çok teşekkür ediyorum”’ dedi. Rektör Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek ise anlamlı törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Çok anlamlı bir etkinlik için bir aradayız. Salgın sebebiyle uzun süredir toplu faaliyetleri gerçekleştiremiyoruz. Bu güzel etkinlik için bizi bir araya getiren arkadaşlarımı kutluyorum. 7-8 ay önce niyetlendiğimiz bir etkinlikti.

Kendi aramızda da olsa sınırlı sayıda öğretim üyemizle hocamızı tekrar yad edelim, hatırlayalım, rahmetle analım istedik. Bu vesileyle de gıyaben tanıdığımız çok değerli aile bireylerini şahsen tanıma fırsatı da bulduk. Bu nedenle de çok mutluyuz. Bizler faniyiz, kalıcı olan eserlerimiz ve de geride bıraktıklarımızdır. Bizlerden önce nice nesiller geldi geçti buralardan. Bizler de bir gün gelip emaneti teslim ettiğimizde geride manevi miras olarak kalıcı değerler bırakma ümidiyle yaşıyoruz. Bizlere bu noktada rehberlik eden büyüklerimiz oldu, çalıştığımız kurumlar, şehirler farklıydı. Ama hep bizimle deneyimlerini paylaşan yöneticilerimiz, hocalarımız oldu.

Ahmet Durmuş hocamız üniversiteye bıraktığı eserler ve yetiştirdiği öğrencilerle, güzel ailesiyle bundan sonra da hem bu salonda hem de gönüllerimizde yaşamaya devam edecek. Üniversite devam ettiği sürece bizlerden sonra da, bizler bu dünyayı terk ettikten sonra da hocamızın adı burada yaşayacak. Dolayısıyla Prof. Dr. İng. Ahmet Durmuş ülkesine ve üniversitemize değer üreten bir bilim insanı olması sebebiyle böyle bir değere layık görüldü. Belki Hocamızı genç nesiller tanımadı, ama mütevazi bir salona verilen ismiyle beraber hep kimdir sorusuna cevap arayacaklar. Bu vesileyle hocamızı tekrar rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Onun güzel bir insan olarak, bilgili ve çalışkan bir akademisyen olarak yaşadığı sürece ülkesine ve milletine hizmet aşkı taşıyan birisi olarak hatırlayacağız.” Tören sonunda Prof. Dr. İng. Ahmet Durmuş’un anısına eşi Melek Durmuş’a günün anısına bir plaket takdim edildi.

ONURSAL BAŞKAN AKINA HELAL OLSUN 

Hayatın getirdiği mücadelede insanlar kendi yaşadıkları bölgeyi çalışmak, para kazanmak için terk etmek zorunda kalırlar. Ancak yaşadığı toprakları unutmayıp geriye dönüp hizmet etmek isteyen kişilerde bir o kadar azdır. Murat Akın çocukluğunun gençliğin toprağı Kelkit’i unutmadığı gibi orada ki gençlerinin okumasına ön ayak olmuş burs vermiş, okul, cami, gibi güzel eserler yapmış biridir.

Sporu çok sevdiği için 1954 Kelkit Belediyespor’a maddi ve manevi destek vermiş bugünlere gelmesinde önemli rol oynamıştır. Bunun karşılığında da Onursal Başkan unvanına layık görülmüştür.

1954 Kelkit Belediyespor’u kendisinden habersiz icraya veren kardeşi Adem Akın ile görüşüp icrayı kaldırtarak kulüp başkanı Muammer Doğan ve yönetimle masaya oturtup konuyu tatlıya bağlattı. İcrayı kaldırtan Onursal Başkan, alacağı olan paradan bir miktar feragat ederek, 100.000 TL yasal faizi de kulüpten aldırmadı. Ayrıca avukatlık ve icra masaraları 50.000 TL kendi üstlendi ve de borcu 4 ay ödemeli şekilde aylara böldürdü. Amatör ligden tutup da 3. Lige kadar hiçbir yardımı esirgemeyen Onursal Başkan Murat Akın elini kulüpten hiç çekmeden yardımlarını devam ettiriyor. İşte vefa buna denir.

İSKOFYA’NIN SONU İ.OCAĞI GİBİ OLMASIN

1983 yılında Karadeniz Gazetesi’nde spor muhabirliğine başladığımda Gazetenin Yazı İşleri müdürümüz duayen gazeteci büyüğüm Musa Alioğlu idi. Musa abi ile Karadeniz Gazetesi’nde çok anılarımız olmuştur. İyi gazeteci olduğu gibi çok mükemmel bir yönetici idi. Musa abinin yolu İstanbul’la kesişti Hürriyet gibi dev bir gazetede görev yaptı. Musa abi sosyal medya hesabından İskofya Kadın Voleybol takımına sahip çıkılması için şu mesajı attı; “Trabzon’un Çarşıbaşı ilçesinin İskofya Kadın Voleybol Takımı büyük başarılara imza atıyor. Fakat bir yere kadar. Maddi destek olmadan başarı da olmuyor. Tüm Trabzonluları yardıma davet ediyorum. Ben payıma düşeni yaptım.” Musa abi tüm Trabzonlulara güzel bir mesaj verdi.

Ben de duayen gazeteci büyüğüme “Ah Musa abi, ah bir zamanlar Türkiye Birinci Kadınlar Voleybol Ligi’nde İdmanocağı Kadın Voleybol takımı vardı. Fenerbahçe, Galatasaray, Eczacıbaşı, Vakıfbank, Beşiktaş ve bunun gibi birçok takım Trabzon'a gelirdi. İdmanocağı Kadın Voleybol takımı Challenge Kupası kazandı. İdmanocağı Kadın Voleybol takımına ne Trabzonspor ne Trabzon Belediyesi ne sivil toplum kuruluşları ne Trabzonlu zengin iş adamları veya haklına kimler geliyorsa sahip çıkmadılar. İdmanocağı Kadın Voleybol Takımı silindi gitti. Onun için İskofya Kadın Voleybol Takımının akıbeti inşallah İdmanocağı gibi olmaz” dedim.

Musa Abi’nin cevabı ‘Çok teşekkür ederim Osman kardeşim. Çok önemli bir konuyu hatırlattığın için. Konu gerçekten vahimdir, içler acısıdır. Üzülmemek elde değil. Tekrar teşekkürler. İskofya’yı bu akıbetten korumak elimizde. Ama kim veya kimlerle. Meçhul. İskofyaspor Kadın Voleybol Takımı inşallah arzuladığı yer çıkar. Trabzon şehrine İdmanocağı takımının yaptığı gibi Eczacıbaşı, Vakıfbank, Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’yi izlettirme keyfi yaşatırlar.”