Rahmetli dedem; insanların yetenek ve kabiliyetleri ehli hilafına, başka bir deyişle amaçlarına göre soy adı aldıklarını söylerdi.
 
Günün konusu elbette sözcüklerin etimolojisi değildir, Trabzonspor'umuzun yeni teknik adamı ile bağ kurarak anlatmaya ve anlamlandırmaya çalışıyorum.
 
Çimşir sert bir ağacın adıdır. Bu ağaç, tür olarak pek görkemli değildir. Zor doğa koşullarında yetişir, bu nedenle pek dayanıklıdır. İşlenmesi zor belki ama buna karşın tahta kaşığın yegane malzemesi de budur. Karadeniz insanı türlü zorluklara katlanarak tahta kaşığa bu sayede biçim vermiştir. Şimşir kısa boylu gösterişsiz bir ağaçtır, yaz kış yeşil yaprağını muhafaza eder. Bizim yörede çimçir derler, modern dilde de şimşir diye ifade edilir, çok eskilere dayanan ve en bilinen ismi ise çimşirdir. Sözcüklerin yazımı ve seslenişi değişse de ağaç aynı ağaçtır. Zor arazi koşullarında yetişir, uzun yıllar Karadenizli için vazgeçilmez bir geçim kaynağı olan tahta kaşığın ana malzemesi bu narin gövdeden gelir.
 
Konumuza dönersek Trabzonspor'umuzun yeni teknik adamının soyadı da Çimşir! Hüseyin Hocanın futbolculuğu da soyadı gibi ihtişamdan uzaktı. Ne Hami gibi füzeleriyle, Ne Ünal gibi trivelaları ile ne de Fatih Tekke gibi olmadık yerlerden attığı gollerle kafamızda yer etmedi.. Dayanıklılığı ve yüksek enerjisi ile defansın önünde savunmanın emniyet subabı gibiydi. Yaz kış yaprak dökmeyen Çimşir misali Çok kötü oynadığına hiç şahit olmadık. Devamlı belli seviyede oynamayı başarabilen, verilen görevi layıkıyla yerine getiren sizi hayal kırıklığına uğratmayan tam bir görev adamıydı.  Ne zaman ki yollarımızı ayırdık ve Bursaspor ile şampiyonluk kupasını kaldırdı işte o zaman anladık yokluğunu Ağaç kesilmeden yeri belli olmaz misali….
 
Günler geçti, zaman değişti ve bugün Orta sahanın o gösterişsiz ama olmazsa olmaz oyuncusu ile bu sefer Teknik direktör olarak yollarımız kesişti.
 
Yıllarca karadeniz insanının hayata tutunmasına olanak sağlayan, karadeniz ekonomisini ayakta tutan ÇİMŞİR misali belki de Trabzonspor’un şampiyonluğa tutunmasına, 40 yıla yakındır ellerimizde göğe  kaldıramadığı o kupayı kaldırmaya Hüseyin Çimşir vesile olacak..
 
Kim bilir…
 
Kim bilir belki de bizim kaşığımızın, kupamızın çimşiridir Hüseyin hoca…
 
O zaman Başarılar hocam seninleyiz!!