Sevgili okurlar oynadığınız her maçtan galip gelmeniz halinde en fazla üç puan alırsınız.
Bu durum derbi maçları için de geçerlidir. 
Yalnız arada bir fark var o da oynadığınız derbi maçı liderlikte rakibiniz ise durum değişir.
Nitekim öyle durumda alacağınız üç puan altı puan değerinde olup ona göre işlem görür.
Beşiktaş maçı da bizim için kazanılması halinde altı puan değerinde olduğu gibi rakibi on puan gibi bir puan farkı yaratarak psikolojik yıkımına sebep olacaktık. 
Bu koşullarda başlayan maçta Beşiktaş adına düşünürsek onlar da mutlak kazanıp hem kötü gidişlerine son vermek hem de zirveden çok geri düşmemek hesapları vardı.
Beşiktaş Avrupa’dan yorgun dönmüş olsa da kendi saha ve seyircisi önünde mutlak kazanmak için maça çok hızlı başladı. 
Bu beklenen bir şeydi, nitekim Abdullah Hoca bu durumda nelerin yapılacağını öğrencilerine öğretmişti. 
Bu dakikalarda kenar beklerimiz öndeki arkadaşlarından yeterince yardım görmeyince rakip o bölgelerden gelerek epey bunalmamıza neden oldu. 
Bütün bunlara rağmen ilk gollük pozisyonu biz bulduk. 
Ardından Beşiktaş’ın bulduğu pozisyonda Uğurcan kalesinde devleşerek gole olanak tanımadı. Uzatma dakikalarında Hamşik’in harika derinlemesine pasını Abdülkadir gole çevirince devreye 1-0 önde girdik.
İkinci devrede de Beşiktaş’ın çabaları sonuç vermezken bireysel hatamız yüzünden skor eşitlenmiş oldu. 
Yenilen golden sonra yapılan değişiklikler ile oyuna hâkim olmaya başladık. 
Uzatma dakikalarında rakip tüm güvenliklerini yok sayarak üzerimize gelince yine usta ayaklar devreye girdi ve atılan golle bir derbiyi de kendi evinde yenerek üç altın puan ve de namağlup unvanını da koruyarak Trabzon’a döndük.
Sonuç olarak Abdullah Avcı oynadığı (Karadeniz derbisi dahil) dört derbiden üç galibiyet ve bir beraberlikle ilk yarının derbiler efendisi olmayı hak kazandı. 
Başarıda emeği geçen yönetim, teknik kadro ve de tüm futbolcuları kutluyorum. 
İyi haftalar.