Liglerimizin oynandığı şu aşırı sıcak günlerde bu kadar çarpıklıklarla karşılaşıyoruz ki bunları anlatmak mümkün değil. Bakıyoruz Başakşehir takımı Salı günü hafta arası maçını oynuyor, Trabzonspor ise 1 gün sonra Çarşamba günü oynuyor peki bu durumda gelecek haftanın maçını kimin önce oynaması lazımdı.

Tabii ki Başakşehir’in ama maalesef tam tersi oluyor. Ayrıca Başakşehir takımı saat: 21:00’da maça çıkıyor, Trabzonspor’da 18:30’da sıcağın yoğun olduğu saatlerde oynatılıyor. Böyle bir adalet olmaz. TFF ve yayıncı kuruluş kendi aralarında anlaşarak şampiyonu belirlemeye çalışıyorlar. Olan da Trabzonspor’a oluyor.

Aslında Başakşehir’in bu tip çirkin oyunculara ihtiyacı yok. Yukarıda Allah var. Mükemmel kadroları çok iyi kulübeleri var yedeklerinden bile 2.bir takım çıkartırlar. Trabzonspor işse onun tam tersinde kulübesinde oyuna sokacak futbolcusu yok.

Başakşehir için her türlü tezgahı ve çirkin oyuncuları hazırlayıp, göze girmeye çalışanlar var. İşin açıkçası birine diyet ödemeye çalışıyorlar. Ama Trabzonspor camiasını kimse küçümsemesin. Zamanı geldi mi herkese dersini vermesini iyi bilir.
 
**
 
Geçen hafta son 25 dakika oyundan düşerek Başakşehir’e teslim olan Antalyaspor, bu hafta Trabzonspor’un konuğuydu. Matematiksel olarak her ne kadar düşme potasında olsa da alttaki diğer takımlara göre çok rahat bir pozisyonda olduğu bir gerçekti. Trabzonspor’u son 4 haftaya girdiğimiz bu zorlu süreçteki konuğu Antalyaspor’du. Bu tip maçlarda rehavetin ve küçümsemenin ne kadar büyük bir hata olduğunu Ankaragücü maçında gördük.

Bunun için bu maçlara ciddiyetle çıkmamız lazımdı. Kadrolara baktığımızda Trabzonspor’da Da Costa cezalı Nwakaeme ise hafif sakatlıktan dolayı kulübede yer aldı. Bunun yarında Antalyaspor’da sakat ve cezalı oyuncu sayısı çok fazlaydı.

Bu da bizim için büyük bir avantajdı. Ancak her ne hikmetse, oyuncularımı maça çok isteksiz ve umutsuz başladılar.
Daha 7.dakikada Ndiaye’yle penaltı yaptık. Antalyaspor Ufuk’la bu vuruşu gole çevirdi.

12. dakikada ise, Sörloth’un kafa ile çevirdiği topa rakip oyuncu elle çarpınca Halil Umut Meler VAR’a gitti ve penaltıyı verdi. Sosa’nın kullandığı atışla bir anda skor 1-1’e geldi. Ben şahsen dakikalar ilerledikçe Trabzonspor’da canlanma olur diye bekliyordum. Ama en ufak bir canlanma olmadı.
Bana göre Ndiaye’yi önde oynatmak yanlıştı. Çünkü Sosa ileride daha verimli oynuyordu.
Geride oynadığı için de oyun kurmakta çok zorlandık.

40. dakikada Ekuban’la bir penaltı kazandık. Kaptan Sosa bu penaltıyı da gole çevirerek takımını da öne geçirmesini bildi. İlk yarı da bu skorla bitti.
İkinci yarıya yine Antalyaspor iyi başladı. Daha 52.dakikada bile pozisyon buldular. Bunun aksine Trabzonspor, istenilen oyunu sahaya yansıtamadı.
65.dakikada iki değişiklik gördük. Nwakame ve Guilherme oyuna girdi. Ama 1 dakika sonra Hüseyin’in hatasının ardından Antalyaspor’un da beraberlik golü geldi.
Ama Antalya durmuyor pozisyon üstüne pozisyona giriyor. Ne yazık ki Trabzonsporlu oyuncular, adeta maçı bırakmış gibi bir havadaydılar.

Aslında bizim oyuncularımız sadece maçı değil, koskoca bir sezonu kafalarında bitirmişlerdi. Taraftarlarımız hep hocaya takılıyor. Futbolcularımızın kötü olduğunu kimse görmüyor. Şahsen ben böyle kötü futbola şampiyonluk istemiyorum. Önceki maçlarda da gördük ki Trabzonspor’un en can alıcı mevkisi stoperleriydi. Bu hastalık aynen devam ediyor.
Kimse suçlu aramsın suçlular bellidir.