Trabzonspor, adeta geçtiğimiz sezon kazan şampiyonluğa inat rakip tanımadan yoluna devam ediyor.

İnanılmaz bir hırs, takdir edilecek bir mücadele örneği gösteriyor oyuncular.

Bu yükselişte tabi ki aslan payı teknik direktör Abdullah Avcı’ya ait.

Adeta sezonun başında Newton ile yerlerde sürünen takımı alıp bambaşka bir boyuta taşıdı.

Dile kolay, 16 maç, 12 galibiyet, 3 beraberlik, 1 yenilgi.

Tek yenilgi de Galatasaray’a karşı.

Üst üste 6’ncı galibiyet alınırken iç sahada da üst üste 4’üncü zafer.

Tam bir şampiyonluk performansı.

Ezeli rakiplerle olan puan farkı da 3’er 3’er eriyor.

Ara transfer döneminde Berat, Bakasetas ve Yunus Mallı hamleleri tam yerindeydi.

Özellikle Berat ile Bakasetas’ın katkısı tartışılmaz.

Genç orta saha oyuncusu Berat adeta imdada yetişti dilebiliriz.

Her maç üstüne koyarak giderken istatistikleri de alt üst ediyor. A Milli takım teknik direktörü Şenol Güneş’in de bir taraftan gözü Berat’ın üzerinde.

Yunan yıldız Bakasetas’ı anlatmaya gerek yok.

Tam bir profesyonel. Ayağının tozuyla gelip çıktığı Beşiktaş maçından bu yana dördüncü kez sahne aldı.

Özellikle son Denizlispor, Yeni Malatyaspor ve Gaziantep galibiyetlerinin baş aktörü oldu.

Çilingir gibi kapanan savunmaları açmak ona kaldı.

Attığı 3 golle takımına altın değerinde 9 puan kazandırdı, maliyetini de adeta üç maçta çıkardı.

Müthiş bir enerji ve güç kattı takıma.

Nwakaeme yine kendine has çalımları ile rakip savunmayı çok zorladı.

Ancak 6’lı Gaziantep savunmasını aşmak kolay olmadı.

Dün akşam görünmez bir kahraman çıktı sahneye. İlk geldiği günlerde Süper Lig’e ayak uydurmakta güçlük çekti ama sonrasında savaşçı ruhu ile sıkıntılı süreci aşmayı bildi.

Flavio’dan bahsediyorum. İlk haftalar performansı ile taraftarları çok memnun edemedi ancak son dönemlerde bulduğu forma şansını çok iyi değerlendiriyor.

Süper Kupa finalinde Başakşehir karşısında oynadığı futbolla iz bırakmıştı.

Dün akşam da Gaziantep’in orta  sahada oyununu bozdu, rakip savunmayı rahatsız etti, kendi savunmasına da yardım etti.

Dinamo gibi çalıştı. Bakasetas’a kafa ile yaptığı asistlere mücadelesini zirveye taşıdı.

Edgar ve Hugo ikilisi ile savunma kurgusunu oturtan Trabzonspor, rakiplerine de çok fazla pozisyon vermiyor.

Taşlar yerine oturdu.

Gürcü teknik adam Şota’nın bir röportajında dediği gibi ‘Trabzonspor, savunma yaparken de keyif veriyor.’

Bu enerjiyi yakalamak ve devam ettirmek zor iştir.

Teknik direktör Abdullah Avcı, inanılmaz bir enerji yüklemesi yaptı oyunculara.

Öğrencilerinin yüreklerine dokundu, hepsini ayağa kaldırdı.

Saygıyı hak ediyor. Trabzonspor’da iz bırakacak gibi görünüyor.

Geldiğinde de söylemişti, “Trabzonspor’un da benim de Türk futbolundan alacağımız” var diye.

Tek tek hesap kapatıyor.

Takımda forması için savaşmayan oyuncu da yok. Taraftarlar da böyle bir takım görmek istiyor sahada.

Bu hava bozulmasın, aynen devam, teşekkürler çocuklar…