Ligin küme  düşmeye en büyük adaylarından biri olan dost Kayserispor ile son maçımızı oynayıp ilk yarıyı kapatacağız. İlk yarının son maçı olması nedeniyle bir nevi Karne günü bugün. Rakip Kayserispor, birçok futbolcusunu maddi imkansızlıktan kaybetmiş, hatta hafta içi hoca ile yollarını ayırmış, 16 maçta sadece 10 puan toplayabilmiş bana göre ligin en zayıf ekibi.
 
Velhasıl Kağıt üzerinde Trabzonspor’un farklı kazanacağı bir maç.
 
Tam galibiyete dair beklentimi maç önü kaleme alıyordum ki; aklıma Denizlispor maçı geldi. Ne zaman bir maçı kesin kazanırız desek, puan cetveline baksak hayal kırıklığına uğradığım geldi aklıma ve umutlarımı, hayallerimi maç sonuna erteleyip geçtim televizyonun karşısına..
 
Kadrolar açıklandığında Trabzonspor adına geçen hafta Konyaspor maçı kadrosunun korunduğunu gördüm.
 
Maça ev sahibi Trabzonspor önde baskı ile başladı. ilk golün geldiği 8 nci dakikaya kadar 3 ciddi gollük pozisyonu kaçıran ev sahibi ekip akabinde Kuzeyin kralı Sörloth’un kafasında golü buldu. Gol dakikasından sonra Kayserispor’un gol bulma şansının olmadığını, maçın farka gideceğini anlayan Trabzonsporlu futbolcuların ciddiyetten uzak, yanlış pas/şut tercihleri oyuna damgasını vurdu...Ta ki 37 nci dakikaya kadar. Bu dakikada da asistlerine aşina olduğumuz bay beyin (N’wakaeme) güzel bir gole imza attı ve skoru 2-0’a getirdi.
 
Tam ilk yarı böyle biter, belki bir gol daha buluruz derken Fırtınanın müzmin gol yeme hastalığı sahne aldı ve dakika 42’yi gösterirken basit bir pozisyonda kalesinde golü gördü..Bu golle ilk yarı 2-1 sona erdi
 
İkinci yarıya yine Trabzonspor önde ve baskılı  başladı. Çok geçmeden de meyvesini aldı ve Sörloth’un asistinde Sturridge ile golü buldu. Gol sonrası yine zaman zaman temposu yükselen ama genel itibariyle rolantide bir oyuna şahit olduk. Dakikalar 65’i gösterirken Sörloth’un kafa vuruşunu elle kesen Kayserispor defansının neden olduğu penaltıda Sturridge golü buldu ve skoru 4-1’e getirdi. Maçın sonlarına doğru her dakika biraz daha oyundan düşen bir konuk ekip ve konsantrasyonunu kaybeden bir ev sahibine şahit olduk. Bu dakikalarda goller karşılıklı geldi. 72’de ev sahibi adına A.Parmak, 82’de de misafir adına Kravets golü buldu ve skor 5-2 oldu. Uzatmalarda Trabzonspor’un formda santraforu Sörloth bir gol daha buldu ve skoru tayin etti 6-2..
 
Sonuca gelecek olursak;
 
Rakiplerimizin bir çoğunun 17 maç yaptığı ama Trabzonspor’un Avrupa ligi ön elemesi, Gruplar, Türkiye kupası, Süper lig derken 30 maç, ortalama 3 günde bir maç yaptığı zorlu bir süreci geride bıraktık.. Sakatlıklar, yorgunluklar, formsuzluklar derken önce futbolcular yıprandı, puan kayıpları ile Hoca yıprandı, sinirler gerildi, derken yönetim yıprandı..
Velhasıl kelam Trabzonspor çok dar bir oyuncu kadrosu ile 31 maçlık zorlu bir süreci hiçte azımsanmayacak bir yerde bitirmeyi başardı.
Dolayısıyla zaman zaman eksikleri fazlaları olsa da Ünal hoca geçer notu almıştır şimdi top yönetimde. Eğer hedef şampiyonluk ise doğru yerlere doğru takviyeler mutlaka yapılmalıdır.
 
O zaman İyi tatiller herkese