Bu sezon lige bazı yanlış transfer ve kararlar yüzünden gecikmeli başladık diyebiliriz. 
Abdullah Avcı ile tutturulan başarı grafiği bizi bir anda başa oynayanlar potasına sokmuştu. 
Pandemi şartları yüzünden seyircisiz oynayan takımlar kâğıt üzerinde hesapladıkları puanları sahada bulamayınca birçok hesapta haliyle şaştı. 

Bu konuda bizim dönüm maçlarımız Fener ve Alanya maçları oldu. 
Bu maçları kaybetmemiş olsak şimdi bambaşka durumları konuşuyor olurduk.

Ankaragücü maçı ile çıktığımız ikinci serinin ilk maçında ligin en güçlü ve istikrarlı olan Sivas takımı ile rakip sahada oynadık. 

İlk on beş dakika altı korner atmalarına rağmen çok ciddi tehlike kalemizde yaşamadık. 
Arkasından oyuna denge getiren oyuncularımız pozisyon da buldular ancak karşılıklı ataklar gol için yeterli olmayınca maç başladığı gibi bitti.

Burada düstur yenemiyorsan yenilmemek anlayışıdır. 

Nitekim bizim çocuklar da onu başardı ve bir puanla evimize döndük. 

Üç puanlı sistemde alınan ya da kaybedilen puanlar bir anda sıralamada birçok şeyi değiştirebilir. Onun için tüm hesaplarımızı ilk dördün içinde kalacak şekilde yapmalıyız.

Birçok yazımda da belirttiğim gibi hoca sorununu çözmüş Trabzonspor artık kalan süreyi onunla koordineli bir şekilde gelecek yılın takımını hazırlamaya kafa yormalıdır. 

Bunun için koşullar ve zaman da müsait gözüküyor. 

Yönetim ekonomik sorunları çözerse transferler de zamanında yapılırsa gelecek sezon da başa oynayan bir takımla sezonu açabiliriz.

Bu demektir ki bu sezon itibari ile iki hedefe kilitlenmemiz lazım biri ilk dördün içine Avrupa için yer almak ve de isabetli transferler ile takımın ve kulübenin eksiklerini gidermek. 

Bu başarılırsa her ne kadar lige yanlışlarla başlamış olsak da ayni ligi doğrularla kapatmış oluruz. 
Bu da bize gerçekten ders olursa ben ligi kayıpsız kapattık diye sayarım. 
İyi haftalar.