Ne oldum dememeli ne olacağım demeli insan. 2010-11 den sonra her Fenerbahçe maçı öncesi öyle bir bir strese girerdim ki çocukların, arkadaşların kalbini kırardım istemsizce. Hiç gelsin istemezdim Fenerbahçe maçları.
 
Kolay değil son iki yıla kadar her mecrada size üstünlük kurmuş, saha içi ve saha dışında sizin sinir uçlarınızla oynamış, tabiri caizse sahada ezmiş, dışarıda ezmiş, masada ezmiş bir rakipti Fenerbahçe. Ama dedim ya; Ne oldum dememeli ne olacağım demeli insan. Son birkaç yıldır öyle mi ama.. Şimdilerde bir Fenerbahçe maçı olsa da az keyiflensek dediğimiz günleri yaşıyoruz!
 
Ama futbol bu ve top yuvarlak. Bir an bile konsantrasyonunu kaybedersen başın önde ayrılırsın sahadan. Şampiyonlar ligi ön eleme turunda karşılaştığımız, herkesin bize rakip bile olamaz dediği Güney Kıbrıs ekibi Anorthosis Famagusta hezimeti hala aklımızda, hala yüreğimizde. Ayrıca da derbilerin favorisi olmaz sözüne çok itibar ederim ben. Bu tip maçlar düşüşteki takımların köprüden önce son çıkışıdır ve ona göre oynarlar.
 
Velhasıl beklenen süre tükendi ve kadrolar açıklandı. Göztepe maçı on birinden sadece bir değişikle Trabzonspor'u sahada gördük. Göztepe maçında penaltıya sebep olan tecrübeli stoper Costa yerini Hosseini'ye bırakmış. İlk dakikayla beraber saha avantajı ile baskılı oynamaya çalışan ama beceremeyen bir Fenerbahçe gördük. Şuursuzca hücumun cezasını daha 5nci dakika dolmadan Sörloth kesti ve Fırtınayı 1-0 öne geçirdi.
 
Golün ardından topun kontrolünü tekrar rakibe bırakan Trabzonspor'un tüm planını kontra toplara bağladığını gördük. Hücum gücünün önemli aktörlerinden Nwakaeme'nin sakatlanması ile hücum çeşitliliği iyice azalan Fırtına bir çok gol pozisyonunu heba edince de Deniz Türüç'ün gölüne engel olamadı ve araya 1-1 eşitlikle girildi.
 
İkinci yarının 5. dakikasında ilk yarıda olduğu gibi atmanın kaçırmaktan zor olduğu bir pozisyonda Sörloth bu sefer topu dışarı attı. Bu pozisyonun ardından öyle pozisyonlar öyle kolay harcandı ki saçımız başımızı yolduk dersek yanlış olmaz.
 
Özellikle dakikalar 77'yi gösterirken Ekuban'ın bomboş kale yerine topu auta bırakması akıllara zarar bir pozisyondu. O an golün habercisi gibiydi sanki. Çok geçmeden Dakikalar 84'u gösterirken günün iyi isimlerinden Ekuban'ın asisti ile Sörloth gölü buldu ve skoru 2-1'e getirdi.
 
Son olarak Novak ben atmadan Fener maçı bitmez dedi ve skoru 3-1'e getirdi. Bu galibiyetle Fırtına Fenerbahçe'nin 23 yıllık Kadıköy yenilmezliğine son verdi. Finaldeki rakibini beklemeye koyuldu.
 
Her yönüyle tarifsiz bir galibiyet. Yüreğinize sağlık çocuklar….