Trabzonspor, TFF kurullarının bağımsız olmadığını iddia ederek FIFA'ya müracaat etti ve bombanın fitilini ateşledi. TFF önceleri bunu çok önemsemedi nasıl olsa infantino'yu daha önce siyasi olarak baskılayıp akçeli ilişkiler kurmak suretiyle susturmuşlardı.

Hakemlerle Trabzonspor'un biraz kulağını çekeriz geri adım atarlar diye düşündüler sanırım.

İlk olarak Zorba bir hakem Zorbey Küçük'ü devreye soktular. Ankaragücü maçında Fırtına'nın alternatifsiz yegane oyuncusu Djaniny'yi kartla devre dışı bıraktılar. Yetmedi Sivasspor Trabzonspor maçına hiç iyi hatıralarımızın olmayan Mete Kalkavan atadılar. Bir nevi Trabzonspor'u hakemlerle hizaya getirmek, terbiye etmek istediler.

Ama plan tutmadı Trabzonspor geri adım atmadı. Üstüne üstlük kulüpler Birliği başkanı Ahmet Nur Çebi'nin Trabzonspor'un arkasındayız demesi gizli husumeti su yüzüne çıkardı ve olay Televizyon ekranlarına taşındı.

TFF başkanı Nihat Özdemir yayıncı kuruluşa verdiği röportajda fütursuzca " bu tutum Trabzonspor'un lisansının iptaline neden olabilir" dedi..

Hakkını arayan Trabzonspor'u ligden atmakla tehdit etti. Vah ki ne vah..

Ama bu tehdit Trabzonspor camiasını sindirmek bir yana daha da kenetledi. Dün gece Ağaoğlu " inceldiği yerden kopsun" minvalinde açıklamalarına devam etti ve geldik bugüne.

Bugün Sivasspor - Trabzonspor maçı özelinde Türk hakemleri önemli bir imtihan verecek. Ya sahibinin köpeği olup hakemlik onurunu ayaklar altına alacak yada ben hakemim gördüğümü çalarım diyip hakemlik onurunu kurtaracak.

Bu duygular eşliğinde geldik maç saatine;

Hoca, kadrosunda ki oyuncular içinden titrinde santrafor yazan tek oyuncuya yani Ekuban'a en önde görev vermiş.  Bu normal fakat yanında iki ön libero vasfı olan oyuncu dururken oyuna tek ön libero ile başlaması şaşırtmadı dersen yalan olur.

Beklendiği üzere ev sahibi Sivasspor maça daha etkili başladı. Etkili dediğim sizi yanıltmasın maç boyunca tek ciddi pozisyona N'wakaeme ile Trabzonspor girdi. Bu yarıda ev sahibi ekibin taktik faullerini es geçmek dışında hakem kanadında bir sıkıntı göremedik diyebiliriz..

İkinci yarı karşılıklı ataklar ile başladı. Trabzonspor'da Santraforsuz oyunun santrafor arkası oyuncuların da performansını kötü etkilediği gördük. Ekuban'ın 57'de 3 metre mesafeden dışarı attığı top yerini yadırgayan oyuncuya güzel bir örnekti sanki. Son dakikalarda önce Yusuf Sarı yerine Flavio ardından da Yunus Mallı yerine Baker oyuna dahil etti. Hedeflenen orta alanın dinamizmini artırılmasıydı. Değişikliklerden sonra oyunun dengesi TS lehine dönse de üretkenlik anlamında kısır kalınca maç başladığı gibi berabere bitti. Sanki kafalar maçta değildi, sanki federadyonla girilen kavga oyuncu gurubunu olumsuz etkilemiş gibiydi. Kazanma adına savaştık dersek yalan olur, günah olur. Bu oyunun karşılığı en fazla 1 puandı bunu da söylemeliyiz.

Hakeme gelince Trabzonspor'un ceza sınırında ki 3 oyuncusundan ikisine kart gösterip cezalı duruma düşürdüğünü söyleyeyim, gerisini siz anlayın!!