Bir ülkede bakan hakkında yolsuzluk nedeniyle gensoru verilir. Yapılan konuşmalarda muhalif vekil, elinde belgelerle müthiş bir konuşma yapar. Yolsuzluğun belgesini bulur ve yaptığı hararetli konuşmalarla bunları bir bir kanıtlar... İktidar ve

Bir ülkede bakan hakkında yolsuzluk nedeniyle gensoru verilir. Yapılan konuşmalarda muhalif vekil, elinde belgelerle müthiş bir konuşma yapar. Yolsuzluğun belgesini bulur ve yaptığı hararetli konuşmalarla bunları bir bir kanıtlar... İktidar vekilleri de artık kendi bakanlarını koruyacak halde değildirler. Gensoru esnasında "kesin gider" denilen bakan kendini savunmak için kürsüye gelir. Kendinden emindir ve mikrofonu ayarlar, sağa sola tebessüm eder ve önemli şeyler söyleyeceğini vurgular. Ve sonrada, "evet sayın üyeler tabi ki tüm bu iddialar yalandır. Çünkü iddia sahibi o vekille düşman vaziyetindeyiz. Çünkü uzun zamandır ben o vekilin karısıyla aşk yaşamaktayım. O nedenle o da bana iftira atıyor. İşte bu yalanlar o ilişkinin yansımasıdır ." Bu konuşmanın ardından dönemin son toplantısını yapılmakta olan parlamento iyice karışır. Yuhlar... Küfürleşmeler... Yumruklaşmalar... Derken bizim iddia sahibi muhalif vekil oturumu yönetmekte olan Meclis Başkanına "söz istiyorum sayın başkan!" Söz istiyorum sayın başkan!" Diye çırpınır; lakin söz alamaz ve Meclis Başkanı oturumu 3 Ay sonra yapılacak toplantıya kadar erteler. E, o zamana kadar da kim öle, kim kala. Yolsuzlukla suçlanan bakan gensorudan yırtmanın keyfini sürürken,  muhalif vekil adeta koltuğuna yıkılmıştır. Zira bir soygunu bir yolsuzluğu ortaya çıkarmanın gururunu onurunu yaşamak yerine şahsiyetine ve aile imajına halel gelmiştir. Morali bozuk bir haldeyken oturumu izleyen bir gazeteci ilişir yanına ve usulca sorar. " Sizi izledim. Adam karınızla ilgili olarak kabul edilemez iddialarda bulundu... Bunlar doğrumu? Hatta dikkat ettim; 'sayın başkan, sayın başkan söz istiyorum' diye çırpınıp durdunuz ama söz alamadınız. Söz alsaydınız neler söyleyecektiniz?" Sinir tepesine çıkmış vekil gazeteciye yorgun ve yenik ve moralsizce bakarak: "Bekarım kardeşim, bekarım ben bekarım!" der. Bir başka fıkramızda,adam gurbete gider. Uzun yıllardan sonra eve gelir ki, evde 5 çocuk. Garibim merak ve şaşkınlıkla karısına bir bir sorar çocukları. Karısı: Bu sen giderken 3 yaşındaydı. Bu sen giderken 1 yaşındaydı. Bu sen giderken karnımdaydı. Bu da sen izine gelmiştin ya. Adam dayanamaz "iyi de şu sobanın arkasındaki ?" Deyince Son soruya cevap vermekte zorlanan kadın öfke ve hiddetle kocasına çıkışır. "Tükürmedi babanın ağzına ya. Duruyor oracıkta dursun!" İşte bu fıkralarla sizlere Türkiye'mizin gündemini, gelişen olayları ve o olaylara  verilen ikna edici (!) cevapları anlatmaya çalıştım. 24.12.2013 Tarihli Yazımdır

- - - -