Ekilen tarlalar, dikilen çift dikişler, kesilen kurbanlar, çantalarda giden paralar, verilen arabalar, oynayamayan oyuncular, alınan sahte raporlar, fetva isteyenler hâlâ tüm Türkiye'nin hafızasındadır
 
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, kendisine hediye edilen Trabzonspor formasını giyip, “Bu forma 2010-2011 sezonunun formalarıymış. Yani şampiyon sezonun formalarını mı yapmışlar” dedi. Albayrak'ın bu sözlerinin ardından Fenerbahçe yaptığı yazılı açıklamada "2010-11 şampiyonu Fenerbahçe’dir, alın teri ile kazanılmış kupamız müzemizdedir. Bu durumu reddetmek, buna karşılık bir görüş taşımak, bunu yoruma açmak, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına kast eden FETÖ’nün meşrulaştırılmasından başka bir anlam taşımamaktadır" dedi.
 
Bu açıklamalarından ardından bordo mavililer önceki akşam 20:11’de şike sezonuna dikkat çeken zamanda açıklama yayınladı. Bordo Mavililer, Daha Zorunlu Açıklama başlığı adı atlında şu ifadelere yer verildi; ''Fenerbahçe Kulübü’nün bugün resmi sitelerinde yaptığı ve tarihi bir talihsizlik olarak gördüğümüz açıklamaya cevap verme zorunluluğu doğmuştur.
 
'ONLARCA AYRI KARARLA TESCİLLENEN ŞAMPİYONLUK'
 
''Maalesef, Fenerbahçe Kulübü'nün büyük bir hezeyanla Trabzonspor’umuzun 2010 – 2011 sezonunda kazandığı ve onlarca ayrı kararla tescillenen şampiyonluğunu savunan herkesi ''terör örgütlerini meşrulaştırmak'' suçuyla ilişkilendirdiğine tanıklık ettik''
 
'UEFA Şampiyonlar Ligi'ne Katılım Sağlayan Biz Olduk'
 
''Öncelikle belirtmek isteriz ki; Trabzonspor Kulübü, ilgili camianın kendi taraftarlarını konsolide etme çabalarına rağmen UEFA, CAS, İsviçre Federal Mahkemesi başta olmak üzere verilen onlarca kesin yargı kararına göre 2010 – 2011 sezonunun şampiyonudur. Bundan hareketle, o sezon UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılım sağlayan Türk temsilcisi unvanına sahip olmamız nedeniyle de konuyu tartışmayı zul görmekteyiz''
 
'Eren bülbül'ü yetiştiren bu şehre terör ilişkilendirmesi'
 
''Ancak; milli değerlerine bağlılığı herkes tarafından bilinen ve 15 yaşında şehit düşecek kadar vatan sevgisiyle yoğrulmuş Eren Bülbül'ler yetiştiren bir şehre, o şehrin takımına ve dünyanın her yerine yayılmış milyonlarca taraftarına karşı yapılan terör ilişkilendirmesi sonrası tekrar hatırlatmakta fayda görüyoruz...''
 
'Trabzonspor terör örgütleriyle bir araya gelmemiştir'
 
'Trabzonspor Kulübü hiçbir şart ve koşulda terör örgütleriyle bir araya gelmemiştir. Kendi sahalarında terör örgütü üyeleriyle kol kola girerek çift kale maç yapmamıştır! Hatta o terör örgütü üyelerini kulüplerine ‘onur üyesi’ dahil olmak üzere normal üye de yapmamıştır. Ne bir yöneticisi ne bir futbolcusu ne de tek bir üyesi terör örgütü üyeliğinden yargılanmamıştır.
 
Hala Tüm Türkiye'nin Hafızasındadır'

'‘Yeniden yargılama’ kararı veren mahkemenin kararında davada herhangi bir kumpas olmadığı, belgelerin de sahte olmadığı açıkça belirtilmesine rağmen bugün taraftarlarını''kumpas'' kılıfıyla kandırabileceğini düşünenler unutmamalıdır ki; şike döneminin yöneticileri tarafından ekilen tarlalar, dikilen çift dikişler, Eyüp Sultan Camii'nde kesilen kurbanlar, çantalarda giden paralar, verilen arabalar, rakip oyuncunun maçta oynamaması için alınan sahte raporlar, lakabı CEO olanlar ve hocalardan fetva isteyenler hâlâ tüm Türkiye'nin hafızasındadır''
 
“Evet bunlar bizim konuşmalarımız ama şike ve teşvik eylemini içermiyor”
 
''Hafızada olan başka bir gerçek daha vardır; Şike Davası’nda ceza alan sanıkların hiçbirisi Yargıtay’a yaptıkları itiraza dair dilekçelerinde ne tapeleri ne de belgeleri yalanlamış, “Evet bunlar bizim konuşmalarımız ama şike ve teşvik eylemini içermiyor” savunması yapmışlardır! Kaldı ki Fenerbahçe Kulübü’nün o dönem ceza mahkemesinde yargılanan üst düzey yöneticilerinden birinin itirafı da hala kayıtlardadır. Beraber yargılandığı eski başkanının adının ikinci Etik Kurulu raporundan çıkartılması üzerine bu üst düzey yöneticiniz, “Ben de insanları yanıma çağırıp konuşsaydım bu kadar tapem olmazdı” demiştir''
 
‘İkrarda’ Bulunmuşlardır
 
''İlgili kulübün hem dün hem de bugünkü bazı yöneticileri, bir yandan inkar edemedikleri; diğer yandan ise “kumpas” olarak niteledikleri söz konusu şike belgeleriyle Trabzonspor’u UEFA’ya şikayet ederek, ceza almamız gerektiği aymazlığını göstermişlerdir. UEFA’daki duruşmada hukukçularımız, Fenerbahçe Kulübü avukatlarına, “Türkiye’de ‘kumpas’ dediğiniz bu belgelerle bizi şikayet ediyorsunuz. Madem kumpas neden buradayız?” sorularına cevap dahi verememişlerdir. En son CAS’taki duruşmada da aynı kulübün avukatları, “Biz zaten cezamızı çektik, FIFA’nın yeniden bir ceza vermesine gerek yoktur” diyerek ‘ikrarda’ bulunmuşlardır''
 
'Birileri Gibi Vatanımızı ‘Kişisel’ Bekamıza Tercih Edecek Kadar Zavallı Değiliz
 
Kamuoyunda ''3 Temmuz'' olarak bilinen ve futbolcularımızdan camiamıza kadar milyonlarca insanın
mutluluğunun çalındığı sürece dair görüş bildiren ve yorumda bulunan tüm Trabzonsporluları terör kelimesiyle ilişkilendirenlere bir kez daha hatırlatmak isteriz: Kulübümüz, ilgili kulüp gibi 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesinde kınama mesajı için sabahın ilk ışıklarını beklememiş, Türkiye'de FETÖ darbesine anında karşı duran ilk futbol kulübü olmuştur! Kulübümüz sadece FETÖ değil; her türlü terör örgütlerinin eylemleri karşısında da dimdik durmuştur! Çünkü bizim için söz konusu vatan ise gerisi teferruattır! Birileri gibi vatanımızı ‘kişisel’ bekamıza tercih edecek kadar zavallı değiliz!''
 
Şampiyonluğumuzu Haykırmaya Davet Ediyoruz
 
'Tertemiz şampiyonluğumuzu haykırmaya davet ediyoruz. 2010 – 2011 şampiyonu Trabzonspor'dur!' Bu vesileyle tüm camiamızdan ve tüm Trabzonsporlulardan bu kirli zihniyet karşısında bir kez daha dik duruş göstermelerini istiyor, her platformda Bordo-Mavi forma altında kazanılan tertemiz şampiyonluğumuzu haykırmaya davet ediyoruz. 2010 – 2011 şampiyonu Trabzonspor'dur!
 
Yeniden alevlenen şike tartışmalarında bakın neler söylenmişti
 
İşte Cas’ın Trapzonspor Yorumu
 
Türkiye’de 3 Temmuz 2011’de yaşanan şike davasıyla ilgili Spor Tahkim Mahkemesi (CAS), Ocak 2019’da Trabzonspor’un ‘Temiz’ ve ‘Mağdur’ olduğunu ifade eden bir bülten yayınlamıştı. Hatta aynı bültende Fenerbahçe, Beşiktaş, Sivasspor ve Eskişehirspor’un ise, ‘Şike ile mağdur eden takımlar’ olarak bahsediliyor.
 
Yayınlanan bültenin 30. paragrafında CAS, “Türkiye Futbol Federasyonu, pek çok sayıda kulübün adının geçtiği 2010-2011 sezonundaki şike olayında, bir alt lige düşürme cezasını şike yaptığı iddia edilen kulübün fiilinin ‘sahaya yansıma’ şartına bağlayarak şikeyi cezalandıran maddenin uygulama alanını kısıtlamıştır. Müsabaka sonucunu etkilemeye ‘teşebbüs’ eden kulüplere uygulanacak cezayı ise mevzuatından kaldırmıştır” diyor.
Editör: TE Bilisim