NECMİ PEREKLİ (FOTOMAÇ): Bu takımda 11 eksik var. Yani sahaya nerede ise bambaşka bir takım ile çıktılar. Trabzonspor tüm olumsuzluklara rağmen aslanlar gibi savunmasını yaptı, ayakta kaldı ve rakibine de zor anlar yaşattı. Hani derler ya "Futbol sistem meselesidir" diye. Abdullah Avcı bu takıma bu kadar kısa bir zamanda bir oyun şablonu oturtmuş ki bu kadar eksiğe rağmen kazanmayı başardı.
İSKENDER GÜNEN (SABAH): Bazı maçlar var ki kenardan giren oyuncuların da takıma vereceği katkı büyük önem taşır. İşte dün Yusuf Sarı'nın girdikten sonra gösterdiği performans gibi. Topu orta alanda ayağına aldıktan sonra driplinglerle ceza sahasına kadar girdi ve böylesi kritik bir maçta takıma 3 puan getiren golü attı. Bu arada ilk kez forma giyen Faruk Can'dan söz etmek gerek. Sol ayağı son derece iyi, sakin, akılcı bir oyun ortaya koydu. Kaleci Kağan ise maçın son dakikalarında çok kritik bir kurtarışa imza attı. İlk maçları olmasına rağmen iki genç oyuncunun da yarınlar adına ümitler verdiği düşüncesindeyim.
CEMAL ERSEN (MİLLİYET): İster inanın, ister farklı pencereden bakın. Trabzonspor gerçeği adım adım kendini hissettiriyor. Dün gece elde ettiği galibiyet, en zor koşullarda neler yapabileceğinin göstergesidir. Uzun yıllardır takip ettiğim Trabzonspor ile ilgili gözlemim şudur; Bu takımın rakiplerini titreten ayak sesleri var. Avcı’nın ekibi çocuk-çocuk öyle inançlı ki, nazar değmesin. Abdullah hoca son söz sana; futbol zeka oyunudur, anlayamayanlar başka kulvarda oynasın. Helal olsun sana ve inananlara!
UĞUR MELEKE (HÜRRİYET): Dünkü garip futbola isyan eden iki futbolcu vardı: Biri Yusuf Sarı’ydı bunların. Bir gol attı, bir topu da çizgiden çıktı. Diğeri ise ilk kez 11’de forma giyen Yunus Mallı idi. Yunus belki fiziksel olarak en üst seviyede değil. Ama her fırsatta klasını gösterdi milli futbolcu. 25’te Ekuban’la verkaçı, 34’teki topuk pası, 54’teki dönüşü... Gelecekte yapacaklarıyla ilgili küçük bir demoydu bunlar.
ERMAN ÖZGÜR (FANATİK): Kulübesinde çok fazla hamlesi olmayan Abdullah Avcı ise 78'de yaptığı Yusuf Sarı hamlesinin karşılığını ise 1 dakika sonra aldı. Çizgiden aldığı topta çabukluğunu konuşturan Yusuf Sarı düzgün bir vuruşla Trabzonspor kariyerinin en değerli işini yaparak kısır maçın dengesini bozmayı başardı. Sonuçta Trabzonspor kalan sürede büyük bir hata yapmayarak eksik kadrosuyla Abdullah Avcı geldiğinden beri yaptığı gibi zoru başararak galip gelmeyi bildi.
REHA KAPSAL (FOTOMAÇ): Trabzonspor'daki saha içindeki değişimin net göstergesi; takımda bu kadar oyuncu eksikken yine de oyun hafızası oluştuğundan bu alınan 3 puanda kişilerden daha çok oyunun başarısıdır. Trabzonspor'da oluşan saha içi görüntüsünde; başarıda ve istikrarda en önemli özellik haftaya, "KİMİNLE OYNAYACAĞI DEĞİL NE OYNAYACAĞI ÖNEMLİ". Bir futbol takımında bireysel oyuncu kalitesi çok önemli ama merkezinde oyuncular değil oyunun olması gerektiğini bordo-mavililer özümsemiş. Trabzonspor, saha içinde eksiği olabilir ama oyun eksiği, oyun anlayışı eksikliği yaşamadığından 3 puanla sahadan ayrılıp şampiyonluk yarışı içinde kalmasını bildi.
ÖMER FARUK ÜNAL (TÜRKİYE): Sakatlar varmış, pozitif çok çıkmış, Nwakaeme cezalıymış, dördüncü kaleciye kalmışlar; bunların hiçbirini mesele etmeyen bir Trabzonspor var! Başakşehir'de tam 10 sakat var! Trabzon'da da bir o kadar eksik! Ama bunların hiçbiri mazeret olamaz! Trabzonspor'un kalesinde dördüncü kaleci oynuyor. Sağ bek, sol bek as oyuncular değil! Nwakaeme gibi bir silahları eksik! Trabzonspor yedek kulübesiyle, Başakşehir yedek kulübesi iki takım arasındaki hamle gücünü gösteriyordu bize. Abdullah Avcı'nın o şansı yoktu, Afobe ve Hüseyin dışındakiler âdeta Trabzon Lisesi'nden izin alınmış öğrencilerdi. Ve içlerinden Yusuf Sarı, öyle bir depar atıp, topu iğnenin deliğinden geçirdi ki...
FAİK GÜRSES (POSTA): Trabzonspor’un saldıran boğa pozisyonlarına Aykut hoca dörtlü savunmanın önüne beşli duvar örerek yanıt verince maç kimlik kontrolü yapan güvenlikçilere dördü! İşte bu güvenlikten hüviyetini gösterip süratle kaçan Yusuf, ‘Trabzonspor eksik değil, tamdır’ deyip maça imzasını attı. Böylece soyadını saçlarından okutmuş oldu. Kağan da çıkardığı topla arkadaşlarına teşekkür etti.
