Çaykur Rizespor Başkanı Metin Kalkavan, işini bitirmeden görevi bırakmayı düşünmediğini söyledi Göreve geldiği günden buyana ilk kez bir gazeteye röportaj veren ve Rize temsilcimiz Selim Denizalp’e konuşan Yeşil-Mavililerin Başkanı Metin Kalkavan, kendilerini eleştirenlere cevap verdi. Rotalarından şaşmadıklarını, doğru bildiklerini yapmaya devam edeceklerini söyleyen Kalkavan, üstlendiği sorumluluğu tamamlamadan da Çaykur Rizespor Başkanlığını bırakmayacağını açıkladı. Kalkavan’ın temsilcimiz Denizalp ile yaptığı söyleşinin son bölümlerinde de çarpıcı mesajlar var. İşte Kalkavan’ın o mesajları: Rotamız doğru “Doğru giderseniz, doğru menzile varırsınız. Salim sularda zengin limanlara ulaşırsınız. Ama rotayı şaşırırsanız, ALLAH ıslah eylesin” derim. Bu sözlerin sahibi rahmetle ve minnetle andığımız Denizcilik sektörünün duayen ismi Başkan Metin Kalkavan’ın babası Kaşif Kalkavan’a ait. Kaşif amcamızın sözlerini, oğlu Başkan Metin Kalkavan’a sordum. Ç.Rizespor’un bundan sonrası için “Rotası” nedir? “Rotamız doğru rota. Benim olduğum sürede o rota hiç değişmez. Hırsızlık yaparak, çalarak, çırparak, siyasetten, mafyadan beslenerek başarılı olmak isteniliyorsa biz yokuz. Benim Başkanlığım döneminde herkes oturduğu yerde oturacak. O işler geçmişte kaldı. O tür yapılan işlerin hiçbir tanesini benim kulübüm yapmadı, yapmayacak. Ç.Rizespor son üç yılda nereden, nereye geldi . Siyahtan beyaza dönüştü. Bizim rotamız doğru rota. Çünkü biz kazanan haklı olarak değil, haklı olarak kazananın hakkını vermeye çalışıyoruz. Aleyhlerinde bir şey olursa teskin ediyor, lehimizde olduğunda ise hatalı düşünüyoruz. Doğru yol sonucu ne olursa olsun Allah indinde adaletli olan yoldur. O yoldan da sapmamız söz konusu değildir. Bizden kimse düzen takımı olmamızı beklemesin. Başarı için yanlış yola sapmamızı beklemesin. Bu şuna benzer; “Kasa açık, çalar mısın, çalmaz mısın, parayı alır mısın, almaz mısın?” Bizde böyle bir şey olmaz. O devir bitti. Rize’de bizim dönemimizde böyle bir şey olması söz konusu değil. Ben geçmiş dönemlerde oldu demiyorum ama, Türk futbolunda ne olursa olsun bu tip şeyler oldu.” Çok güçlüyüz “Rize’nin doğru rotası evet, babamın dediği rotadır. Bu rotadan sapmamız söz konusu olamaz. Bütün kamuoyu şunu biliyor, görüyor. Çok güçlüyüz. Siyasi olarak bizim kadar güçlü olan takım yok. Ferdi olarak bazı zorluklarımız olabilir ama, kurmuş olduğumuz 17 Milyon sermayeli bir şirketiz. Dolayısıyla mali bakımdan da çok güçlüyüz. Tesis olarak iyiyiz, alt yapı eksiklerimiz var. Böyle bir güçlü sistemde yanlış yola girmemiz söz konusu bile olamaz. Rize halkı şundan gurur duyacak. Şampiyon olmakla gurur duymak önemli değil. Geçen sezon üç takım düştü, önce ki sezon da. Samsun, Manisa, Konya, Buca… Bunlar geçici şeyler. Düşersiniz, çıkarsınız. Benim takımım ve yönetimim esas gurur duyulacak şeyler yapıyor. Onun için doğru yoldan, doğru rotadan şaşmadan benim takımım yoluna devam edecek. Kimsenin hakkını istemiyorum. El de uzatmıyorum, imkânlarım olduğu halde. Öteki şekilde başkalarının hakkıyla şampiyon olsanız ne olacak? O şampiyonluk gerçek başarı değildir.” Biz düzeni bozduk “Ç.Rizespor taraftarı takımları ve kulübü ile gurur duysun. Biz gerçekten düzeni bozduk, bunu futbol camiası içinde olan çoğu biliyor. Bu yolda devam edeceğiz, hiç umurumda değil öteki haram yol. O rota babamım rotası bize dedemden, aileden kalan bir rotadır. Paralar, başarılar geçici, değerler kalıcıdır. Ç.Rizespor kulübünde artık değerler yerinde oturmuş, örnek gösterilen bir takımız.” Az konuşuyor, çok iş yapıyoruz “Ben fazla konuşan bir başkan değilim. İlk defa sana röportaj veriyorum. Çok konuşmakla bir şey yapılmıyor. Çok az konuşuyor, çok fazla şey yapıyoruz. Bizim yaptıklarımızın onda birini yapanlar medyada görüyoruz. Biz büyük bir zihin devrimi geçiriyoruz.  O devrimin öncüsü olmaktan gurur duyuyorum. Bu yaptıklarımdan taviz vermemiz söz konusu bile olamaz. Devrim yapacaksan, rekor kıracaksan acı çekmelisin. Biz bu acı dönemdeyiz. Ama Allah inandırsın çok şey başardık. Bu acıdan ben, ekibimden, yönetim kurulundan gurur duyuyorum.” Seyirci sorununu çözemedik Bu işleri başarırken, belki bir şeyi çözemedik. O da seyirciyi stada çekemedik. Bunun için çok anketler yaptırdım. Bizim de eksiklerimiz olabilir. Futbolu bir eğlence olarak görmek lazım. Çoluk, çocuk, eşlerini de alsınlar gelsinler, 15 günde bir de olsa temiz havada bir gün geçirsinler. Bizleri onları yanımızda stadımızda görmek çok mutlu eder, inşallah önümüzde ki sezon oynayacağımız maçlarda çok daha fazla aile topluluğu görürüz.” Başbakana sözüm var Benim 30 yerde görevim var. Ama Başbakanımıza verilmiş bir sözüm de var. Ben bu sözden buradayım. Çok samimi söyleyeyim çok zor bir görev. Bende sallamasını bilirim.. Aslında çok kolay, ben de düzene uysam iki tane demeç versem, maç sonu hakeme sallasam, seyircinin gazını alacak bir demeç versem, gönderdiğin teknik adamın arkasından konuşsam, futbolcuyu kötülesem “Zeytinyağı gibi” üste çık… Veya parayı verdik ne yapayım, ben mi çıkıp oynayacaktım! Bunların hiç birini yapmadım. Hem yöneticimin, hem teknik adamım, hem de futbolcumun arkasında durdum, sahip çıktım. Bazen kızılıyor, onu zamanında değiştirseydin. Bunun hiçbir garantisi yok. Ama istikrar ayrı bir şey. Zihniyet devrimi geçiriyoruz Bırakma kararını zaman gösterecek. Çünkü bir dünya işlerim var. Benim için iyi bir laboratuar, bazen çok yorucu oluyor, çok üzülüyorum. Özellikle mağlup olduğumuz deplasman maçları sonunda dönüş yolu bitmiyor. Güzel tarafı ise insanların ciddi bir kısmının, çok büyük fedakarlık, ciddi katkılar yaptığını biliyorum. Çok önemli bir “Zihniyet” devrimi bu işte. Mayalamak gibi, toprağı tohumlamak gibi böyle bir şey zincir yayılıyor.
Editör: TE Bilisim