Yaklaşık 7 aydır ilk defa2 gün izin fırsatım oldu ve soluğu şehrin batı yakasında aldım. Yol boyu keyifli seyahat edebilmenin zevkine sürdüm gittim arabamı. Bakımı yapılmış, trafiğe elverişli Karadeniz sahil yolunda sürdü yolculuğum. Yapana, yaptırana, katkısı olan herkese içimden çok teşekkür ettim kalbi duygularımla. Her ne kadar da yol nedeniyle sahillere ulaşım riski yüksek olsa da, dedim ya yolun sorunsuz bir şekilde akışı yola çıkan sürücü ve yolcuya haz vermektedir.  Ancak bazı istisna yerler de var. Oralarda trafik tıkanmakta, beş dakikalık yolculuk üçe beşe katlanmaktadır. Sahil yolumuzda eş dost ziyaretlerimizi de ihmal etmedik. Pek çoğuna uğradık, bazılarına da maalesef uğrasak da  ulaşamadık. Görele'de bir çay ocağındayız. Arabamızı park ettik; selam verdik, oturduk, çayımız geldi. Ve laf lafı açtı, koyu bir sohbet başladı... Konular, tabi ki Trabzonspor ve Trabzon üzerine... "Biz, ekseriya Trabzonsporluyuz. Ne işimiz olursa Giresun'a değil, Trabzon'a gideriz. Sadece tabu ve nüfus dairelerinde işimiz olunca zorunlu olarak Giresun' gitmekteyiz. Ancak, Trabzon'a gönül yakınlığımız, diğer Giresunluları acayip kızdırmaktadır. Hatta bazen eleştirinin dozu artıyor, İş galiz küfürlere dahi varıyor" diyorlar. Yola devam ediyoruz... Yolda öyle bir dosta rastlıyoruz ki, dosttan da öte; akraba gibi... Bizi kendisinden önce caddede dalgalanmakta Trabzonspor'un dev bayrağı mekana buyur etmekteydi. Ve kırdık direksiyonu Piraziz'den sola doğru ve Haşlamacı İlhan Usta çıktı karşımıza. Trabzonlu olup bu yollarda seyahat edenlerden İlhan ustayı tanımayan yoktur neredeyse. İlhan Usta öyle aslı nesli Trabzonlu falan değil. Has ordu eşrafından. Ama kendisini Trabzon'a Trabzonspor'a adamış adeta. Her fırsatta Trabzon'a gelir Tarihini doğasını yaylasını gezer. Trabzonspor'un maçlarını izler. İlhan Usta "şayet Trabzonspor bayrağını eskidiğinde değişmek için bir süre gönderden indirsem, başta buradaki Ordulu çevrem bana çıkışırlar. "Nerede Trabzonspor flaması?" diye. Bize servis açan garsonun hangi takımı tuttuğunu sordum, sessizlik oldu. Sonra sorumu tekrarladım; cevabı, "bizde demokrasi var. Nasıl Ordu beni böyle kabul ediyor, ben de onları öyle kabul ediyorum" dedi. İlhan Usta iş yerinin bir köşesine Trabzonsporluların fotoğraflarını, hakkında çıkan yazıları astı. Trabzonspor benim ekmeğimdir. Onurumdur. Yüz akımdır diyor. Bizde İlhan Ustanın nefis haşlamasını yiyor, yolumuza devam ediyoruz. Yol boyu onlarca Akçaabat köftesinin reklamlarını görüyoruz. Vakfıkebir'in ekmeğini  görüyoruz... İşte biz, "Bize her yer Trabzon!" derken ne kadarda haklıymışız diye bir tebessüm sarıyor yüzümü... Evet, yol güzeldi. Yolculuk güzeldi. Çünkü memleketim Karadeniz güzeldi...
Editör: TE Bilisim