TAKA: Dağcılık nedir?
 
BAŞAR:Dağcılık aslında bir yaşam şeklidir. Dağcılık sporu çok komplike bir spordur. Diğer sporlardan ayıran çok büyük özellikleri vardır. Bunların başındaki en büyük özelliği, madalya, seyirci, alkış yoktur. Dağcılıkta insanlar, sizin oraya çıktığınızı,anlattıklarınız ve çektiğiniz fotoğraflardan bilirler. Diğer sporlarda seyirci, madalya ve övgü için yaparken, bu sporu kendiniz için yaparsınız. Bu sporda birini geçip, birinci olmak gibi bir derdiniz yoktur. Sadece çıkılan zirve ve siz varsınız.. Bu spor, doğa ile uyum sporudur. Çevreyi iyi tanımak, doğayı iyi tanımak, hava şartlarını iyi tanımaktır. Bu yüzden dağcılık felsefi bir spordur ve diğer sporlardan farklıdır.
 
TAKA: Zirveye çıktığınızda ne hissediyorsunuz?
 
BAŞAR:Zirveye çıktığınızda, keşif duygusunu hissediyorsunuz. Bilmediğin bir yeri tanımak çok güzel bir şey..O zirveye çıktığınızda o zirveyi gören nadir insanlardan oluyorsunuz. Belki de oraya çıkan ilk insan oluyorsunuz. Bu mükemmel bir duygu.. Farklı tırmanışlar bulmaya çalışıyorsunuz. Buz tırmanışları, kaya tırmanışları gibi bu da sizin kendi iç dünyanızda özgüveninizi arttırıyor. Bir takım vasıflarınızı ortaya çıkarıyor; liderlik vasfı, özgüven, ekip çalışması, doğayı tanıma gibi iç dünyanızdakileri dışarı çıkarıyor. Diğer sporlar ile karşılaştırdığımızda örneğin; futbol oynarken başınıza gelebilecek en kötü şey ayağınız kırılır, çapraz bağınız kopar. En kısa zamanda oradaki sağlık ekibi size müdahale eder. Ama dağda böyle bir şey yok. Dağda kendinizi korumanız lazım. Çünkü orada size yardım edebilecek bir ekip yok. Ya kendinize yardım edeceksiniz ya da tırmanış yaptığınız arkadaşınız size yardım edecek. Kendi gayretleriniz ile bir sağlık kuruluşuna gideceksiniz. Bunun ile de diğer sporlardan ayrılıyor.
 
TAKA: Dağcılıkta arkadaş faktörü nedir?
 
BAŞAR: Dağcılığı sadece ferdi yapıldığı zannediliyor ama gruplar halinde de yapılıyor. Özellikle büyük tırmanışlarda, zorlu tırmanışlarda ortak bir payda da buluşuyorsunuz. Malzemenizi, sağlık gereçlerini gibi şeyleri birlikte taşıyorsunuz. Bir ayı bulan kamplarda çadır arkadaşınız ile yattığınız yeri paylaşıyorsunuz ve bütün ihtiyaçlarınızı birlikte görüyorsunuz. Ve ikinizde zorluklar yaşıyorsunuz. Bu yüzden orada paylaşma faktörü çok önemli. Emniyet alıyorsunuz, yeri geliyor sizin aldığınız emniyet arkadaşınızın hayatını kurtarıyor. Bir grup arkadaşlığı, bir bağlılık söz konusu.. Bundan dolayı da dağcılıkta oluşan arkadaşlıklar hayat boyu devam eder ve çok güçlü olur. Onlar şehirdeki arkadaşlıklar gibi değildir.
 
TAKA: Dağa yüklerinizi çıkartıyorsunuz ve huzur dolup aşağıya mı geliyorsunuz?
 
BAŞAR:Kesinlikle böyle,  siz bir tırmanış sırasında şehir hayatının hiçbir sorununu düşünmezsiniz. Kafanız sadece çevreye odaklanır, kafanızı çok iyi bir şekilde dinlendirirsiniz. Mental açıdan rahatlarsınız. Stres altına girmezsiniz. Sadece yapacağınız işe odaklanırsınız. Fiziksel olarak bir aktivite söz konusudur. O da spor açısından size iyi gelir. Bu spor zihinsel olarak çok rahatlatır.
 
TAKA: Dağcılık kendi içerisinde çok dala ayrılıyor, bu konu hakkında ne söylemek istersiniz?
 
BAŞAR:Dağcılık çok eski bir spor branşı, bir ana spor dalı ve birçok sporda bu dağcılıktan doğuyor. Günümüzde dağcılar birliğinin altında yeni dallar oluşuyor ve bizim dağcılar federasyonunun altında da farklı branşlarımız var. Alpinizm, zaten bildiğimiz bir isim. Spor tırmanışı var, olimpik bir branş oldu. Kapalı alanda tırmanış yapılıyor. Dağ kayağı var. Dağ kayağı dağcıların yoğun olarak kullandığı dağlık bölgelerde pist dışında kullanılan bir kayak türü ve tırmanışlarda kullanıyor. Bazı etaplarda tırmanıyorsunuz bazı etaplarda kayıyorsunuz. Altında suni fok derisi var. Kanyon geçişleri, buz tırmanışları,dağ koşusu. Bunların hepsi dağcılık federasyonunbranşlarından bir tanesi ve her geçen günde artıyor. Tabi branşlar geliştikçe bizden ayrılıyorlar. Oryantiring, İzcilik, Binicilik gibi branşlar bizden ayrıldı.O yüzden dağcılık spor temellerinin başını oluşturuyor.
 
Trabzon’un Çok Büyük Artı Ve Eksileri Var
 
TAKA: Bir federasyon başkanı olarak dağcılık konusunda nasıl yorumlarsınız?
 
BAŞAR:Trabzon bir spor şehri, Trabzon’un çok büyük artıları ve eksileri var. En büyük artıları Trabzon bir spor şehri oluşu, insanların spora yatkınlı çok fazla.. Ancak futbol Trabzon’da çok baskın, futbolun baskın olmasından dolayı Trabzon’da bulunan birçok tesis olmasına karşın insanlar tercih etmiyor ve futbol dışı branşlardan istediğimiz verimi alamıyoruz. Trabzon bundan 10-15 yıl önce diğer branşlarda çok duyulan bir şehirdi ancak bu branşların birçoğunu göremiyoruz artık. Çokça milli sporcu yetiştirmiş bir şehir. Tesis ve alt yapısı çok iyidir. Trabzon ve Karadeniz halkı spora çok yatkındır. Bir çok branşda çok başarılı olabilirler fakat maalesef futbol önemli bir branş olmasına karşın, diğer sporların gelişmesini Trabzon’da olumsuz yönde etkiliyor.
 
TAKA: Doğankaya ile ilgili bir yarışma düzenlenecek, bura ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
 
BAŞAR:şimdi Doğankaya, tırmanış açısından çok uygun bir bölge. Biz federasyon olarak orada bir çalışma yaptık. Bu bölge dağcılara uygun, tırmanışın yapılabileceği bir alan.. Kaya tırmanışı için önemli bir park olabilir. Tırmanış parkı dediğimiz, tırmanıcıların gelip özel tırmanış yaptığı park haline geldi. Daha da bu festival ve şenlikler ile duyurularak dağcıların gelmesi sağlanabilir. Bu da hem Karadeniz’in hem e Trabzon’un farklı turizme yönelmesini sağlayacaktır. Doğamızın güzelliklerini başka insanlarada tanıtma fırsatımız olacaktır.
 
TAKA: Doğankaya’nın karşısına tesisleşme yapılamaz mı?
 
BAŞAR:Yapılabilir. Ama önce sporcuları Trabzon’a çekmemiz gerekiyor. Trabzon’da dernekler fazla olmasına karşın fazla yeterli değiller. Günlük yürüyüş Ve ya birkaç günlük yürüyüşler halinde yapılıyor.  Bunların dışında teknik tırmanışlarda yönelmesi gerekiyor. Bu da biraz genç ve özverili insanlar ile olacak bir şey. Bu konuda da çalışmalar yapılıyor.
 
TAKA: Çocukları biz bu spora nasıl yönlendirebiliriz?
 
BAŞAR:Çocukların bir kere okullardaki dersleri hep sınıflarda geçiyor, doğaya çıkmıyorlar. Çıkmayada özendirilmiyorlar. Çocukların kapalı ortamlardan çıkarılması lazım.. Başarılı olabilmeleri, özverili olabilmeleri için doğaya çıkarılmaları gerekiyor. Doğadaki riskleri çocukken öğrenebilmeliler. Biz federasyon olarak bu konuda gençleri özendirici çok faaliyet yapıyoruz. Bunlar çok önemli. Kulüplerinde destek olmaları gerekiyor.
 
TAKA: Bu spor ile büyüyen çocuklar gelecekte ne gibi kazanımlar elde edebilirler?
 
BAŞAR:En önemli kazanımlar. Çocukları bir kere denge sistemi gelişiyor. Liderlik vasıfları ön plana çıkıyor. Doğayı ve risklerini tanıyorlar.
 
TAKA: Veliler ile ilgili neler söylemek istersiniz.
 
BAŞAR:Veliler çocuklarını bu sporlara yönlendiriyor ve karşılığında çok büyü işler başarılar bekliyorlar. Yarışmalarda derece almalarını bekliyorlar.  Başarılı olamayacağını düşündükleri zamanda o sporda alıp başka bir spora yazdırıyorlar. Bu da çocukların psikolojik olarak başarısızlık duygusunu geliştiriyor. Bu çok riskli bir şey.. Bunun yerine çocuklarının zinde ve sağlıklı kalabilmesi için önce spor kültürünü vermemiz gerekiyor. Spor kültürünü değilde sadece yarışma kültürünü verdiğimiz zamanda, başarısızlık halinde çocuklarda spordan kaçma durumları oluyor.
 
TAKA: Antartika’ya gittiğinizde neler hissettiniz?
 
BAŞAR:Antarktika dağlık bir bölge. 2000’lik, 4900’lük dağlar var. Ulaşımı zor ve maliyetli olduğu için çok fazla tırmanış yapılmıyor. Ama tırmanış için çok güzel yerler var. Buz tırmanışı için çok güzel bir yer.
ALİ OSMAN YÜRÜK
 
Editör: TE Bilisim