Ki, ben göreve gelirken, ‘Sürdürülebilir sportif başarı ve ekonomik yapı için 3-4 seneye ihtiyacımız var’ diye genel kurulda açık net olarak söylememe rağmen. Ne kadar başarılı olursanız olun, o başarıyı sürekli olarak üst noktaya taşımadığınız sürece her zaman eleştirilirsiniz. Türkiye’de alkışlarla gelip teneke ile uğurlanan başkanların hiç de sayısı az değil. Türk futbolunun son 10-15 yılındaki 10 başkanın 8’i bu şekilde gitti. Bazen de sürdürebildiğiniz yerde dahi insanlar sizin yüzünü görmekten ve isminizi duymaktan da bıkıyorlar. Bir kulüpte 10-20 sene başkanlık yapmak kolay değil” dedi.

“9 AYIN ÇARŞAMBASI BİR ARAYA GELDİ!”

Trabzonspor Başkanlığı’na geldikten sonra bayağı sıkıntılarla uğraştıklarını ifade eden Ağaoğlu, “Ekonomik ve idari disiplini kaybolmuş bir kulüp devraldık. Gelir-gider dengesi gözetilmeden yapılan transferler nedeniyle oluşan borçlar, transfer yasağı, FIFA’daki dosyalar, icra davaları, Avrupa kupalarına katılamama tehlikesi, takım içinde uyumsuzluk ve bunların yanında ligde beşincilikten yukarı çıkamamış bir Trabzonspor vardı. Ardından ülkenin yaşadığı bir takım sıkıntılar oldu. 2018 Ağustos’unda finansal piyasalarda yaşanan türbülans kulübün ekonomisini olumsuz etkiledi. Sonrasında depremler ve İdlib’de süren savaş derken, bir de bu virüs çıktı. Eskilerin ‘dokuz ayın çarşambası bir araya geldi’ diye bir sözü vardır. Gerçekten de öyle oldu. İdari anlamda başımıza gelmeyen kalmadı” diye konuştu.

“Kişiye Bağımlı Yapıdan Uzağız” 

Ünal Karaman ile yolların ayrılması sonrası hızlı adım atmak zorunda olduklarını belirten Ağaoğlu, “Ünal hoca o kadar ani ayrıldı ki, plan olması mümkün değildi. Kritik bir süreçti, o sırada bir arayışın içine giremezdik. Hüseyin Çimşir’i seçerken şuna dikkat ettik; kurduğumuz yapının sağlam olması gerekiyordu. Baklanın birisi koptuğu zaman dişlinin dönmeye devam etmesi lazım. Şu an Trabzon’un sportif tarafına baktığınız zaman kişiye bağımlılıktan uzak bir yapıya sahip olduğunu görürsünüz” ifadelerini kullandı.
 
Editör: TE Bilisim