Sivasspor mağlubiyetinin ardından Beşiktaş derbisinde alınan gollü galibiyet , Basel beraberliği ve ardından Rizespor galibiyeti ile yakalanan sinerjinin sürdürülebilmesi, galibiyet serisinin devamı için altın değerinde bir maç.
 
Lider Alanyaspor’un Rizespor gibi zorlu ve kazanmak zorunda olan bir ekiple oynaması nedeniyle üç puan alınması durumunda haftayı lider bitirebilecek stratejik  bir maç.
Trabzonspor açısından maçın ehemmiyeti bu şekilde peki rakip çantada keklik mi?
Asla…
 
Hafife alınmaması gereken, rumen hoca Șumudică önderliğinde ; Gençlerbirliği, Beşiktaş, Rizespor gibi güçlü takımlardan 3 puan almış, Göztepe ve Sivasspor ile berabere kalmış, Geride kalan 7 maçta sadece 2 maç kaybetmiş, liderin 3 puan gerisinde 8’nci sırada güçlü bir ekip...
 
Maç öncesi Trabzonspor ile arasında sadece 1 puan fark olduğunu da not düşelim.
 
Velhasıl kazanılması durumunda Tam yol ileri diyebileceğimiz kriti bir maç…
 
Maç önü notumu düşüp geçiyorum maça;
 
Öncelikle Orta sahanın beyni Obi Mikel’in hafif sakatlığında riske edilmediğini yerine Joker diyebileceğimiz, her mevkinin adamı Kamil Ahmet’in merkeze kaydırıldığını , Sturridge ile Sörloth’un çift santrafor başladığı notunu ileteyim..
 
Trabzonspor maça öyle bir başladı ki; dakikayı bilmeyen biri görse ilk yarıda Trabzonspor 3-0 yenik soyunma odasına girmiş bu da ikinci yarının başı sanır. Rakibi önde karşılayan, sert, ısıran bir takım vardı sahada… Bu baskı çok kısa zamanda semeresini verdi. Dakikalar 9’u gösterirken Sörloth’un asistinde Sturridge ve ardından dakıkalar 14’ü gösterirken bu kez de Sturridge asistinde Sörloth ile golü buldu ve 5 dakikada skoru 2-0’a getirdi.
 
Devamında 2-0 önde olmanın rehaveti midir bilmem oyunu kendi 1 nci bölgesinde kabul edip hızlı adaklarda gol arayan bir Trabzonspor gördük. Özellikle Sosa’nın 26’da sarı kart görmesi orta alan direncini bir miktar kırdı da diyebiliriz.
 
40 ve 45’te iki ciddi pozisyona mani olan Kaleci Uğurcan Çakır’ın da iyi gününde olduğunu eklemeliyiz.
 
İkinci yarı yine ilk yarının sonlarında olduğu gibi Trabzonspor maçı Kendi sahasında kabul ederek başladı. Bu tip coşkusuz, sabırlı oynanması gereken bir oyunu oynamakta zorlanan Trabzonspor yine bizi yanıltmadı ve dakikalar 54’ü gösterirken Jeferson’un ayağından golü yedi… Farkın bire inmesi misafir takımı iştahlandırdı ve tabiri caizse oyuna dahil etti. Sosa’nın kartı ve çift forvet oynamanın dezavantajı ile orta alandaki eksiklik her geçen dakika daha da göze batar hale geldi.Bu duruma kayıtsız kalamayan Ünal Karaman Gaziantepspor’u orta alanı hızlı geçmesine mani olmak ve tekrar ipleri eline almak adına Sturridge yerine Doğan Erdoğan‘ı oyuna aldı (dk.64) .
 
Bu değişiklikle Sosa, Parmak, Doğan Erdoğan,Kamil Ahmet 4 orta saha oyuncusu sahada kalınca 72’de Kamil Ahmet’i Yusuf Sarı ile değişerek gerçek bir kanat oyuncusu oyuna dahil etti.
 
Bu değişiklikle Fırtına tekrar ipleri eline aldı ve Sosa ile yaklaşık 25 metreden nefis bir de gol buldu ve farkı tekrar ikiye çıkardı (3-1). Daha golün travmasını üzerinden atamadan, sakatlık sonrası tekrar formasına kavuşan Yusuf Sarı’nın ayağından bir gol daha yiyince misafir takımın iyice gardı düştü.(4-1)
 
Velhasıl Yazımın başında kazanılması durumunda Tam yol ileri diyebileceğimiz kriti bir maç demiştim ya tam da öyle oldu ŞAMPİYONLUK YOLUNDA TAM YOL İLERİ…...